Bugün dünyanın saygıyla andığı, büyük deha, yüce komutan, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümü…
Bundan 81 sene önce; bir millet, bütün vasıtalarından mahrum edilse dahi, kendini kurtaracak vasıtaları yaratabileceğini ispat eden, tek adamlık değil de toplum bilincini benimseyen ve bu dünya görüşüyle siyasi, toplumsal, hukuk, eğitim, kültür ve ekonomik alanlarda gerçekleştirdiği devrimlerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni çağdaş uygarlık düzeyine çıkararak tüm dünyayı kendine hayran bırakan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü kaybettik.
Bundan 81 sene önce; biz millet olarak 21. yüzyıla damgasını vuran öyle büyük bir lideri kaybettik ki En büyük düşmanı; hani şu ordularını denize döktüğü düşmanı, Yunan başkomutanı Trikopis, hiçbir zorlama, hiçbir baskı olmadan her Cumhuriyet Bayramı’nda Atina’daki Türk büyükelçiliğine gidiyor, Atatürk’ün resminin önüne geçip saygı duruşunda bulunuyor.
İşte biz böyle büyük bir lideri kaybettik.
Dünyada eşi benzeri yoktur bu sevginin, vefatı üzerinden 81 sene geçmiş olmasına rağmen ilk günkü hüzünle anılan, her geçen gün insanların yüreğinde tekrar doğan ve görüşleri ışık saçan bir lider daha görülmemiştir hiçbir millette.
Bu vesile ile yeryüzünde, barışa en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde Yurtta Sulh Cihanda Sulh sözleriyle sadece kendi yurdunda değil dünyada barışı 1931 yılında isteyen Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 81. Yıl döneminde saygı, sevgi ve minnetle anıyorum.
Atam; yaktığın ışık hiç sönmeyecek!
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için…