Açılımını yapmayacağım olaydan önce şunu ifade etmek istiyorum, şahsımı tanıyanlar bilir, ilkem, vatan, millet ve ay yıldızlı bayrağımızdır.
Bu doğrultuda yüce Allah’ın yaratmış olduğu tüm canlıları severim; yılan, akrep ve çakal hariç…
Siyasetin her kademesinde görev yapmış biri olarak şahsıma işi düşen herkese “sağcı-solcu, kadın-erkek, Doğulu-Batılı, Alevi-Sünni-Şafi” ayırımı yapmayarak elimden geldiğince yardım ettim, kimseyi geri çevirmedim, yardımcı olmaya çalıştım. Olmaya da devam edeceğim…
Lakin haksız, lüzumsuz bir şekilde aile soyumuzdan olan Erkek, Doğan, Sevinç, Dağ, Birleşik, Can ve birbirlerine kız alıp vererek aile olduğumuz binlerce akrabama, birinci dereceden aile bireyim olanlara en ufak zararı vermeye kalkanlara asla ve asla duyarsız kalmam, şahsımı tanıyanlar da bilir, gereğini sonucu nereye varır ise varsın yaparım, bu böyle biline!
Bu vesile ile yaşadığımız sıkıntılı döneme ortak olan Bozyaka Devlet Hastanesi değerli yöneticilerine, Karabağlar ve Torbalı üst yöneticilerine, kolluk güçlerine sonsuz şükranlarımı, saygılarımı arz etmek istiyorum.
Ayrıca yaşadığımız bu talihsiz olayı duyan akrabam, yeğenim Muhittin Solmuş ve Ankara’da üst görevde bulunan değerli eşi Yeşim Hanım soluğu İzmir’de almışlar. Muhittin yeğenim şahsımı arayarak “Dayı konuyu duyar duymaz soluğu İzmir’de aldık, seni görmek istiyoruz, neredesin” demelerine karşı çok mutlu oldum ve kendilerini Karşıyaka Kent Restoran da ağırladım.

Yeşim yengemiz her zamanki zarafeti ve saygısıyla yaşadığımız talihsizliğin müsebbibini sorması üzerine doğru ne ise olduğu gibi konuyu kendisine anlattım. Kendisi de “üzülmememizi, her zaman doğru ne ise onu konuştuğumu bildiğini, her daim örnek bir kişi olduğumu bildiğini, aile ferdimizin uğramış olduğu talihsizliği baştan sona araştırarak gerçekleri gerekli makamlara aktaracağını, Allah’ın izniyle aile ferdimize gerçekler doğrultusunda yardımcı olacağını” söylemesi şahsımı ayrıca mutlu etti. Bu vesile ile Muhittin Solmuş yeğenime ve kıymetli eşi Yeşim hanıma bir kez daha teşekkür ediyorum.
Yeğenlerimle sohbetimiz devam ederken gözüme, arka masamızda ayakta duran güzel bir kız ve önünde diz çökmüş yakışıklı bir erkek gördüm. Evlilik teklifi olduğunu anladığım anda oturduğum yerden kalkarak anı ölümsüzleştirdim ve gençlerimizin ileride doğacak çocuklarına gösterebileceği bir anıları olması adına yazım içerisinde yer vermeye karar verdim. Bu anlamda aile dostu olduklarını öğrendiğim Ali Karagöz’ü ve Duygu Yıldırım’ı evlilik yoluna girdikleri teklif sonrası tebrik ediyor, bir ömür boyu evliliklerini saygılarını ve sevgilerini kaybetmeden devam ettirmelerini diliyorum.
Her şey yurdum ve yurdumun inşaları için…





