Saf bir kalbe sahip, bir insan incindiğinde;
Hemen bir tepki, görmeyebilirsiniz…
Sesini yükseltmez, sizi suçlamaz ve bir sahne yaratmaz…
Aksine, acısını derinliklerine gömer;
Kendisini tanımlayan sıcaklık ve nezaketi size sunmaya devam eder.
Ancak, kalbinin derinliklerinde, bir şey kırılır…
İntikam almaz;
Size, bir şey itham etmez…
Sadece gerçekliği, yalnızca samimi kalplerin sahip olduğu o sessiz farkındalıkla kabul eder.
Ve sonra, yavaşça neredeyse fark edilmez şekilde uzaklaşır.
Ne bağırışlar, ne patırtılar, ne çarpıcı vedalar…
Sadece gün be gün, adım adım büyüyen, bir mesafe…
Bu ruhlar, size en saf sevgilerini ve koşulsuz güvenlerini sunmuş olanlardır…
Ancak, güven ihanet edildiğinde bir anda çökmez…
Yavaş yavaş, zerre zerre çözülür…
Ve sonunda geriye, yalnızca iç huzurunu koruma ihtiyacı kalır.
Onlar sevgi dolu, nazik ve şefkatli olmaya devam ederler…
Ancak bakışlarında, bir şey değişir…
O güvenin parıltısı, bir daha geri gelmez…
Unutmayın;
İyi bir ruhu kaybetmek, geri dönüşü olmayan bir şeyi kaybetmektir…
Bu yüzden, onlar yanınızdayken kıymetlerini bilin;
Çünkü bir kez, sayfayı çevirdiklerinde, bir daha geri dönmezler.

İyi insanları kaybetmeyin.
Çünkü onların varlığı, hayatın yükünü hafifletir.
Onlar giderse;
Sessizlik artar,
Samimiyet eksilir.
İyi insanlar; gönlünüzü yormaz…
Aksine, ruhunuza merhem olur.
Yanınızda, olduklarında huzuru…
Yokluklarında, boşluğu hissedersiniz…
Kırmayın,
Küstürmeyin,
İhmal etmeyin…
Çünkü bir gün, dönüp baktığınızda;
Yerlerinde sadece, vicdanınız kalabilir.
Ve vicdan, geç kalanları hep susturur.
BİR İNSANI KAZANMAK ZAMAN MESELESİ
KAYBETMEK AN MESELESİDİR
Turan ÇATAL
Araştırmacı Gazeteci-Yazar