H. Mutlu Akpınar'a destek verilmeli! Burası dağ başı değil...
Reklam
Abidin Tekin

Abidin Tekin

H. Mutlu Akpınar'a destek verilmeli! Burası dağ başı değil...

18 Ağustos 2014 - 10:01

Şimdi bu insanlar, akşam olduğunda sahile çıkıyorlar.. Deniz kenarında bir keyif yapacaklar..

E bu insanlar aç susuz, kuru kuruya mehtabı mı seyredecekler?

Elbette çocukların karnı acıkacak.. Elbette hanım susayacak.. Elbette bey bir şişe bira içecek.

Oturuyorlar çimlerin üstüne.. Sağa bakıyorlar, sola bakıyorlar.. Kimse yok seyyarların dışında..

Haliyle devreye arz talep meselesi giriyor..

Talebi gören seyyar, halka arz etmek üzere deniz kıyısında konuşlanıyor..

Sonra?

Sonra zabıtalar geliyor.. Al takke ver küllah derken, tezgahlar toplanıyor.. Kavga gürültü, kızılca kıyamet kopuyor.

Mehtabı seyretmeye gelenler, kovboy filmlerindeki barlarda çıkan kavga sahnelerini Karşıyaka sahilinde izliyorlar..

Kimin kime vurduğu, kimin haklı kimin haksız olduğu belli değil..

Ortalık toz duman!

Seyyar haklı, ekmek derdinde,

Vatandaş haklı, gırtlak derdinde,

Belediye haklı, asayiş ve düzen derdinde...

Daha sonra ne oluyor?

Seyyar gidiyor ve belediye binasını basıp, zabıtaları hastanelik ediyor!

Şimdi orada dur bakalım!

Sebebi ne olursa olsun, saldırı devlete yapılmıştır.

Bugün seyyar, yarın çarşı esnafı, öbürgün taraftar ayak yolu yaparsa belediyeyi?

Nereye varır bu işin sonu?

Belediye Başkanı H. Mutlu Akpınar bazen gereksiz çıkışlarla, çoğunluktan aldığı oy sahiplerini hayal kırıklığına uğratsa da, iyi niyetle birşeylere imza atmaya çalışan birisidir..

Bir enkaz devralmıştır ve bu enkaz yüzünden, söylemeye dili varmasa bile bazen pişmanlık dahi duymaktadır...

Yine de sağda solda koşuşturup, çarşıda pazarda insanların içinde dert dinlediğini görüyor, şahit oluyoruz..

Stadyum konusunda "yalnız değildir".. Zincirlerini ve üzerindeki baskıyı atlatması da hiç kolay olmayacaktır.. Yeter ki bu konuda artık "sussun"..

Gelelim seyyar meselesine;

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde, denizin dibinde yaşayıp da denizden uzak bırakılan tek insan topluluğu Karşıyakalılardır..

Denizi görmek için 100 metre yürümek zorundadırlar!

Dünyadaki trajikomik olayların başında gelir böylesi bir olay!

İşte bu komediye son vermekle H. Mutlu Akpınar, belki de bir ilke imza atabilir..

Sahil bandına, tıpkı yıllar önce olduğu gibi halkaın ihtiyaçlarını karşılayan ve orta direğe hitap eden çay bahçalari inşa edilirse, bu milletin seyyarlarla işi olmaz..

Çözüm bu kadar basittir ama tabi H. Mutlu Akpınar'ı "rahat bırakırlarsa!"

"İzin verirlerse!" "Karışmazlarsa!"..

Bu iş hem basit hem çok zordur! Herşey Akpınar'ın zincirlerini kırmasına bağlı!

Herşey Mutlu Akpınar'ın, Karşıyaka halkının arkasına almasına bağlı!

ATV'deki haberlerde çok güzel söyledi Başkan; "Burası Karşıyaka!" dedi..

Özet budur! Burası Karşıyaka...

Eğer bu kafada ve inatla seyyarların üzerine gidecekse; arkasındayım!

Vatandaşlar da partizanlığı bir kenara bırakıp, bu hassas konuda Başkan'larına destek vereceklerse, bu seyyar işi kısa sürede temizlenir.

En azından seyyara "talep" edilmemeli!

Ama tabi, maalesef deniz insanlarını denizden ayıranlardan da hesap sorulup, yıllar öncesinin çay bahçeleri kamuya açılmalı ki, seyyar işi kökünden halledilsin..

Yoksa günlük temizlikle olacak iş değildir bu.

Akpınar'ın "ağabeyleri" çok zarar verdiler Karşıyaka'ya!

Bari Başkan bunun farkında olup, bir ilke imza atsa!

"Ben halkımın yanındayım" dese!.. Diyebilse!


YORUMLAR

  • 0 Yorum