İdeolojiler Çöplüğü
Reklam
Fulya Mısırlıgil

Fulya Mısırlıgil

İdeolojiler Çöplüğü

31 Ekim 2022 - 08:33

Kötü bir senaryonun vasat oyuncularını izlemek gibi memleket; yetkisi olanın etkisi, etkisi olanın yetkisi yok.
Oynayanın alıcısı çok, oynamayanın yapımcısı yok.
Cesaretin savunucusu, esaretin kölesi, bir ikiyüzlü dalkavuğun gideri bir de bunları besleyeni çok da gerçekleri söyleyene arka çıkabilecek yeterli mert sayısı yok.
Kitapları karanlık fikirlere alet edenlere laf edermiş gibi caka satanların arka bahçesinde en karanlık filmlerin çekildiği senaryolar çok...
Bir karanlığa kızarken öteki karanlığı besleyenlerin hem bilinçsizliği çok hem de gerçeğe hizmet etmek gibi bir niyetleri yok.
Koca bir şehrin üzerinde bıraktığı izlenimi takmayacak kadar büyük bir pervasızlıkla hareket edenin güvendiği dağları ve de o dağlara prim verenleri çok ama o şehrin o dağlara yetkiyi veren insanlarının zihniyetini sorgulayan yok!
Aynı hatayı yapan bir başkasına ses yok fakat aynı paydada buluşmadığına gürültü yaygara çok!
Ve bir tükenmişlik sendromunda debelenirken millet, yitirilen onca değerin ardından verilen bu tepkilere bile ne itimat ne de inanç yok!
Tutarsızlık eli belinde dalga geçerken insanların zihinleriyle, savunulan şeylerin gerçek yaşama katkısı yok!
Çünkü, boğazına kadar çamura batmış ideolojiler çöplüğünde, her biri ayrı bir enkazın sorumlusu olanların kendilerini aklama paklama çabasıyla yamuk karakterlerine kılıf diye geçirdikleri maskedir; Atatürk sevdası...ve yemez bu aldatmacayı aklını kullanan insanların kafası!
Oysa ki; Atatürk sevdası bir duruştur, sadece satırlarda kalan basit bir söylem değil.
Atatürk sevdası bir iki entel dantel laf salatası ile rakı sofralarında şekilcilikten öte geçmeyen sığ
görüntü ve sohbetlerde insanlığa beş kuruş faydası olmayan meze ambarı değildir!
Atatürk sevdası birine ayrı ötekine farklı duruş sergileyeceğiniz, "adamına göre tavır koyma müessesesi" değildir!
Atatürk sevdası, her ne kadar yüzleşecek cesaretleri olmasa da "Atatürkçüyüz!" diye aşırıcılık ve basma kalıp şekilci yaklaşımlarla Atatürk sevdasına daha çok zarar veren keskin ve kibirli bir kompleksin Atatürk düşmanlarına fırsat verdiği durumları, bireysel çıkarları için sömürenlere karşı gelebilmektir!
Atatürk sevdası net bir yaşam felsefesi, eğilmeyen bir baş, yörüngeye göre değişmeyen bir omurga, geleceği görebilen bir vizyon, üst düzey bir farkındalık demektir.
Atatürk fikir insanıyken, Atatürk sevdalısı olduğunu iddia eden kimileri şuursuzca tüketen bencillikleriyle Atatürk üzerinden prim yapan üretme kabızı fikirsizlerdir.
Dedim ya, kötü bir senaryonun vasat oyuncularını izlemek gibi memleket; yetkisi olanın etkisi, etkisi olanın yetkisi yok.
Lakin artık milletin çoğunda da, dönen bu iki yüzlü çarklara zincir harcayacak göz yok!
Ya göründüğü gibi olacak ya da olduğu gibi görünecekler ile olduğu gibi götürenleri, zedeleyip süpürenleri, yancılara yedirenleri, mış gibi dövünenleri, aç gözlü yiyicileri aynı kefeye koyacaklara da sabır ve hoşgörü yok.
Ne olursanız olunuz gelip her ortama girmeyiniz, altından kalkamayacağınız işe girişmeyiniz, ağızdan çıkan ile yaptığınızı denkleştirmeden bu millete nota vermeyiniz, hazımsız hesapçılar gibi iyiyi aşağıya çekme huyundan vazgeçmeden toplumsal bir alanda hizmet etmeyiniz, biz Mevlâna değiliz bizi daha fazla germeyiniz.
 

YORUMLAR

  • 1 Yorum