Anka Mantığı
Reklam
Gözde Kıroğlu

Gözde Kıroğlu

Hayata Kanat Çırp

Anka Mantığı

17 Ağustos 2016 - 12:38

Uzun bir aradan sonra bütün okuyucularıma, Sevgiyle Merhaba
Hepimiz sevgisizlikten kavrulmuş, kötü bir dönemden geçiyoruz.Şimdiki ilişkiler nedense ceviz gibi kalbimizde,ruhumuzda kırılmaya başladı.Arkadaşlarımıza, yaşadığımız kötü deneyimleri anlatırken ve ilişkimizi sorgularken hep karşı tarafı suçluyoruz.Peki neden ruhumuzu, mantığımızı karşımıza koyup kendisiyle konuşmuyoruz?

Anka kuşunu bilmeyen ve sevmeyen yoktur.Peki Zümrüd-ü Anka olarak bilinen bu güzel kuşun hikayesi nedir ve bizim mantığımızla bağlantısı nedir ?
Anka kuşu rivayete göre bilgi ağacının dallarında yaşar ve her şeyi o bilirmiş.Bir an gelir Anka kaybolur ve diğer kuşlar onu aramak için yola koyulurlar.Ona ulaşmak için zorlu vadiler ve tepeler aşmak gerekir.Bu vadilerin isimleri sırayla ; istek,aşk,marifet,hayret,tevhid ve yokluk vadileri imiş.Hep birlikte yola çıkan kuşlar zaman geçtikçe birer birer vazgeçmişler ve dökülmeye başlamışlar.Kaf dağına vardıklarında 30 kuş kalmış ve geriye sonunda bu sırrı sözcükler dile gelmiş ve Farsça "Si" 30 demek o 30 kuş anlamış ki hepsi Simurg ...
Masallara,şiirlere,şarkılara hatta beyaz perdeye konuk olan Anka Kuşu bir dönemin yeniden var oluş , diriliş sembolü rivayette anlatıyor ki kimse Anka'yı uzakta aramasın.Sabreden ve emek veren herkes aslında kendi Anka Kuşunu yaratıyor.

Özel ve kişisel hayatımızda iyi, kötü deneyimlediklerimizi her daim bizler yaratıyoruz.Sadece ilişkinin bitiş döneminde (neden) sorusunu kendimize yanlış şekilde soruyoruz.İlişkimiz ve hayatımızda tesadüflere yer yoktur.Yani partner seçimi ve hayatımıza kattığımız her renk boyutunu bilinç altımızın gelişimi belirler.Gerçek sevgi bilincine koşabilmek içinde tek kural; büyümekten geçiyor.

Hepimiz değişik duygu potansiyeline sahip bireyleriz.Bu dünyaya nasıl tek ve ben diye geldiysek , sevgiyi tatmakta önce 'ben'den geçer.Sevginin ömrünü, gerçek özbenliğimize ulaşmaktan ve birey olabilme yetisi belirler.Kendini sevmeyen bir kişi başkasına nasıl sevgi ve saygı verebilir.Kimse kimseyi bu dünyaya kurtarmak için gelmedi.Yaşamınıza seçtiğiniz adam veya kadının sorunları olabilir,daha önceki ilişkisinde güvensizlik problemi yaşamıştır ya da ağır bir borcun altında kalmış olabilir.Bazen içsel sesimiz kendimiz için ' olabilir ' kelimesini çok kullanır.Dünyada milyonlarca kadın ve erkeğin yaşadığını düşünürsek herkes için her şey mümkün olabilir.Her ilişkiyi bir gelişim ve olgunlaşma süreci olarak yaşarsak, gerçek sevgiyi eninde sonunda hiç aramadan buluruz.

Mutsuz olmak bu dünyada sadece birkaç saniyenizi alır.Sonrasında ise; sürekli bir hüzün,karamsarlık sizleri gölgeniz gibi izler.Ne kadar acı gerçekler ! Şikayet etmek yerine çözüm aramayı, lafla tartaklamak yerine konuşmayı,sevilmek yerine sevmeyi, tekme atmak yerine el uzatmayı gerçekten unutmuş kişilerin dünyasındayız! Oysaki küçük mutluluklar 'sevmek' ile başlar ardından biz ve bütün diye devam eder.Yaşamımız boyunca hep güzel ayrıntılara takılı kalalım.Küçük sıkıntılara kocaman dertler yüklersek, ilişkimiz ve hayatımızda her zaman problemler yaşarız.Güzel zamanlar için kıymet bilmek mühim! Çünkü partneriniz sizinle mutlu olmak için beraber.Siz de aynı şekilde keyif ve huzurla yaşamak için aynı yoldasınız.O yüzden problem diye adlandırdığınız, aslında sorun bile olmayan ufacık şeyleri beyninizde büyütmeyin.Tatsız olayları çözmenin en güzel yolu; saygı çerçevesi içinde konuşmaktır.Kavganın bile bir sınırı olmalı ilişkilerde.Saygılı bir kavganın ardından her zaman, tutkulu bir sevişme gelir oysa...
İlişkiler tesadüfen iyi ya da kötü olmaz.Ancak kendimizle yüzleşir ve birey olabilme becerisini kazanabilirsek mutlu bir ilişkinin sırrını da öğrenmeye başlamış oluruz.Şimdi; mutlu ilişkinin tadına nasıl varılır ve yöntemleri nelerdir ?

1- Partnerinizle önce arkadaş olmayı deneyin.Günlük rutin işlerin ardından güzel ve keyifli bir sohbeti hangi insan istemez ki? Bazen günde 15 dakika bile olsa sevgilinizle iletişim kurmaya çalışın.Gelir gelmez ' dır dır ' adı altında çemkirmeye başlamayın.Çünkü mutlu bir ilişkinin öncelikli sırrı , sağlıklı bir iletişim kurmaktan geçer.
2-İlişkiye ilk başladığımız dönemlerde ikimizinde kendine ait özel bir alanı vardı.Bu alanı kesinlikle gereksiz yere işgal etmeyin.Mutlu çiftlerin kendilerine ayırdıkları ufak bir zaman dilimi vardır.İşgalci olmak hem ilişkiyi zedeler hem de ufak ufak ' sen böyleydin ' diye başlayan tartışmalar ardından el sallamaya yüz tutar.Bütünlüğünüzü korumak adına , kendinize özel bir vakit ayırın.Spor yapın,kız ya da erkek arkadaşlarınızla vakit geçirin,hobi edinin. Yapacak sayısız şey varken hemde ...
3-Bizim Türk kadınlarının çoğu huysuz ve kavgacı , ufacık şeyde hemen o yaygara kopacak ! Türk adamları da artık diyorum fazla rahat ve vurdumduymaz ...Tabi bu saydıklarımda sayılı, herkes üzerine alınmasın lütfen ! İnsanların günü gününü tutmayabilir.Ufacık şeyleri tartışma konusu yapmayın, ne demişler ' tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır'...Ayrıca kim mükemmel ki?
4-Her ilişkide bir geçiş dönemi yaşanır.'Ben haklıyım döneminde ' önemli olan birbirinizi yıpratmadan karşılıklı bakış açısını yakalamaktır.Hayat çok kısa! Üzmek ve kızmak yerine ;sevmek ve çareler aramayı deneyin bence.
5-Dokunmak en güzel güçtür.Cinsellik ise; partnerinize sevginizi anlatmanın daha özel bir duygusudur.Severek ve en önemlisi de bunu gerçekten sevgilinize hissettirerek yapın.Önemli olan ne kadar seks yaptığınız değil bunu nasıl yaptığınızdır.Çok severim bu sloganı .O halde, savaşma seviş be arkadaşım!
6-İlişkinin tatlandırılması için eşinize küçük süprizler yapın ve teşekkür etmeyi bilin.Sadece jest yapıldığı için mi teşekkür edersiniz ?
Bal,kaymak tadında bir ilişki için, basit şeyler için bile emek verin ve şükran duyun.

Not: Mutlu çiftler birbirlerinin başarılarını takdir eder,birbirlerinin en iyi arkadaşı olurlar.Özen gösterirler ve birbirlerinin içindeki iyiyi ortaya çıkarırlar.Birbirimizi az tüketmeye ,çokça beslemeye o zaman ...Mutlu bir ilişki için ; emek ver , sabret,empati kur ve kendi hayatının Anka'sı ol ! O halde, hayatına sevgiyle kanat çırp....

YORUMLAR

  • 0 Yorum