SEVGİ KÜMÜLATİFTİR...
Reklam
Gülnur İpin Harbek

Gülnur İpin Harbek

Uzman Klinik Psikolog
  • Instagram

SEVGİ KÜMÜLATİFTİR...

14 Şubat 2022 - 22:53

Hıncal Uluç bir yazısında, Bedri Baykam'ın Venedik Bienalinde sergilenen Boş Çerçeve isimli sanat eserinin, 2022 Yeditepe Bienalinin kavram ve tanıtımı olarak kullanılmasını eleştirirken, metaverse benzetiyor, boş çerçeve vurgusunu.
 
Metaverse yani sanal evren, artırılmış gerçeklik ile 3D cihazlar sayesinde insan zihninin yapay bir fiziksel ortama dâhil olmasını sağlıyor.
 
'Boş Çerçeve' yi sosyal ortama koyduğunuzda arkadaki resim değişecektir. Ya da bulunduğunuz ortama göre manzara ve perspektif de. Seneler önce Baykam'ın sanal gözlüklerin ardından bakar gibi bunu keşfettiğini ifade ediyor Uluç.
 
Sanal gözlüklerin icadı bundan yaklaşık 25 yıl öncesine dayanıyor, Türkiye'de sevgililer gününün kutlaması kadar eski.
 
O yıllarda, yani 90larda sevdiğini ayrılığın ardından aklında, kalbinde, o anını yine yeniden yaşayarak, elinde kalan tek bir fotografla, olmasını hayal ettiği hayatı yaşatırdı erkek ya da kadın.
 
Önce sosyal medya uzakları yakınlaştırdı. Ferhat'ın Dağları delmesine gerek kalmadı, Şirin'i için. Elindeki fotografa bakıp hayale dalmasına da. Ferhat farketti ki başka Şirinler de var bu hayatta, bakacak başka tepeler dağlar da olduğunu keşfetti. Ama özünü, sözünü, gönlünü sevdiği Şirin'i gibi olmadığını anladığında, Şirinim Şirinim deyip harcadığı aşkına tekrar ulaşmak için takipçisi olmalıydı, engeli kaldırmalıydı. Ama artık Ferhat da Ferhat değildi, adı sanı değişmişti, yeni profil isminin ardında gizli bir yaşam sürüyordu. Kimliğini unutacaktı, olduğu gibi değil olmasını istediği özellikleri profiline koyduğu görsellerle taçlandırırken, sonra avatarlar ile de yazdığı senaryonun kahramanı olacaktı. Metaverselerle, amiyane tabiri ile Anadolu da sıkça söylenir  "aç tavuk kendini buğday ambarında sanır" yani öyle olduğunu var saymanın, gerçekte öyle olmanın yerine geçme hali, etkisini hissettirdi.
 
Online olarak canlı yayında buluşma ve toplantı imkanı sunan platformlarla başlayan serüven, ilişkilerin uzaktan, dokunmadan, sarılmadan, partnerini sadece ekranda görerek ya da sesini duyarak yürüyebilceğine inanan bir nesil yetişiyordu,
şimdi hayal ettiğin ne varsa imkansız diye birşey yok o ortamda buluverirsin kendini, hatta sanalın sunduğu gözlerimize inanmadığımız kadar nefesi kesen gerçeklik. Bu dünyada yaşamadan hızla geçtiğimiz anların bir simülasyonu gibi. Yaşamıyoruz, konuşuyoruz, hissetmiyoruz, düşünüyoruz, duygularımızı bile. Terapi seansına gelen çiftlerin terapötik sürece aktardıkları, duygularını hissettikleri gibi bunu karşı tarafa yansıtmak değil, sevgiyi, aşkı, romantizmi içinde duyumsadığında elini tutmak gözüne bakmak sarılmak yerine gereklilik cümleleri kurmak "yapmak lazım, söylemek lazım" vb. ifadelerine teslim oluyor. Bir çok gencin karşı cinse nasıl yaklaşacağı konusunda fikri bile yok, ona sarılmadan önce ne yapayım sizce?  "senden çok hoşlanıyorum mu demeliyim" elini tutmadan önce "elini tutabilir miyim, diye izin mi almalıyım?" diye sorarlar. Yanıtım, "konuşma, anlatma sadece yaşa; sevgilini öpüşme öncesinde birbirinize aktardığınız frekansın içine girdiğinizde seni öpeceğim, nasıl denmiyorsa, seni seviyorum demeden seni seviyorum demeyi sarılarak, dokunarak, yanında olduğunu göstererek aktarabilirsin" oluyor.
 
Sevgililer günü, bana kalırsa yaşamak yerine   sadece konuşulan hislerin, olması gerektiği gibi verilen rollerin oynandığı bir zaman dilimi.
 
İçerik üreticisi, internet dünyasının güncel haber, fotoğraf, galeri ve videolarını paylaşan medya platformu, Onedio, sevgiler gününe özel yayınladığı testte "Sevgiler gününü bakalım kiminle geçireceksin?" başlıklı kişinin bakış açısını anlayarak, tutumlar konusunda istatistiki veri çıkarmaya yönelik sorularla, daha da ileri giderek, ne kadar yalnız olduğunu ama yalnızlaşmasına gerek olmadığını, bir gecelik bile olsa sevgili yapabileceğini vb. sorgulatıyor. "Sevgiler günü size ne anlama geliyor?" Seçenekler arasında "sevgilim var diye niçin kutlama yapayım"  "yalnızlığımı en çok hissettiğim bir gün" şeklinde. Emek vermeden derinlemesine yaşamadan bağlanmadan dolayısı ile acı çekmeden sadece haz alacağı partnerleri ile "arttırılmış uçuk fikirlerle' bir gece geçirmek en acısız, ağrısız." 15 Şubatta gözlerini nerede açmak istersin?" gibi dünyanın dört bir yanından görseller, partnerin ile geçirdiğin bir gecelik kaçamağı hayalinde kusursuz kılıyor.
" Şimdiye kadar kaç sevgililer gününü yalnız geçirdin?" şıklar "Bir bilemedin iki" , "üç belki beş belki yedi" "sevgililer gününde hep yalnızdım." Şimdiye kadar yaşanmamış ne varsa gaza gelin, bir gecede yaptın yaptın, kapılar kapanıyor...son saniyelerin insafına kalmış metroya adım atma ya da atamama anı gibi.
 
Anı yaşa haz al bitti gitti değil anı biriktir. Biriktirmiş olduğun sevginin kümülatif etkisi ile sevgini sevgilinle istediğin gün ve sayıda yaşacak çok vaktin var...
 
Uzm.Klinik Psikolog
Gülnur İpin Harbek
@uzm.psk.gulnuripinharbek
[email protected]

YORUMLAR

  • 0 Yorum