SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI MI? SÜRÜ PSİKOLOJİSİ Mİ?
Reklam
Gülnur İpin Harbek

Gülnur İpin Harbek

Uzman Klinik Psikolog
  • Instagram

SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI MI? SÜRÜ PSİKOLOJİSİ Mİ?

28 Haziran 2021 - 21:19

Maslow'un İhtiyaçlar Pramidine yeni bir basamak eklenmeli: 'Aşılanmak ve Kampanyayı Gerçekleştirmek'

Dünyada aşı teşvik kampanyaları hızla sürüyor biliyorsunuz. 23 Haziran 2021 tarihinde haberlerde duyduk, Hong Kong'da aşılanma oranları düşünce, 1 milyon 400 bin dolar değerinde ev çekilişine katılım ödülü kondu. Çekilişe katılmanın birinci şartı, iki doz korona virüs aşısı vurulmak.

17 Haziranda duyurulan, Amerika'daki Batı Virginia Eyaletinde aşı karşıtlığını kırmak için silah ödülü ürküttü mü sizi, haksız da sayılmayabilirsiniz?. Babalar Günü'nde yapılacak ve 1 milyon dolarlık para ödülünün de bulunduğu aşı teşvik piyangosunda, katılımcılara ödül olarak eğitim bursu, özel donanımlı kamyon, eyalet parklarına ücretsiz giriş, avcılık ve balıkçılık lisanslarının yanı sıra, 5 özel av tüfeği ve 5 özel pompalı tüfeğin yapılacak çekilişle kampanyaya katılanlara verilmesi kararlaştırılmıştı.

New Mexico' da 2 Haziran 2021'deki '5 milyon dolar ister misiniz?' bilgi yarışması ismi tadında kampanya haber mansetine ne dersiniz.

Corona virüsten korunmak mı amaç, virüsün bilinmeyen etkilerinden emin olunmayan süreçlerde kobaylığı kabul etmek mi aslolan ya da başka bir sektörde suyun başındakileri memnun etmek mi bilinmez.

Asya ülkelerinde aşıya teşvik için tavuk, çekilişle inek kampanyası nasıl geliyor kulağa; canım ülkemin kırsalında bir torba kömüre ya da bir çuval una muhtaçlığın keskinleştiği oy dönemlerindeki kampanyaları çağrıştırıyor mu sizce.

Tayland'ın Chiang Mai bölgesinde yer alan Mae Chaem kasabasında yerel yetkililer, çifçilikle uğraşan kasaba halkına aşı olmaları karşılığında inek hediye ediyor. Kasaba sakinlerinden 65 yaşındaki Inkham Thongkham, aşı olduktan sonra kendisine teslim edilen 320 dolar değerindeki ineğin en büyük hediye olduğunu dile getirmişti.

Koronavirüs aşısının içeriğinin 'helal olup olmadığı' endişelerinin hakim olduğu Endonezya'da da yetkililer, aşı olan her yaşlı vatandaşa tavuk hediye edileceğini duyurmuştu. Aşının içeriğinin bir sakınca doğurup doğurmayacağını kamu spotu yolu ile halka duyurmak yerine, halkın dini inanç ve değerlerinin yerine metadan karşılık koyarak yozlaştıran; cennetten yer kiralayan, kendisine tabii olan müridlerine huri sözü veren din adamlarının, haramdan kaçınma şekline dair zihniyeti beslemesinden ne farkı var.

Bir yerel kanalda "Aşı Günlükleri" adlı programda, sağlık bakanlığı ve devlet yetkililerinin yaşlıları aşılama sürecini minnet duygusunu sömürerek anlatması istenmişti, 80 yaşındaki Hasan amcadan, 85 yaşındaki Emine teyzeden. Kurtuluş Savaşı destanı yaratma havasında, aşı destanı havası esiyordu. Programın ismi ile adından uzun yıllar sözettirmesi bekleniyordu belli ki, hükümetin halkı düşünür mücadelesi ve halkın sefillikten, salgından kurtuluşunun kahramanlık hikayesini.

Aşıda durum bu iken maske, mesafe kural ihlallerine karşı ceza ve yaptırımları unuttunuz mu?

26 Mart 2020'de Hindistan'da polisin maske takmayan vatandaşı falaka dayağına çektiğini hatırlarsınız.

Tarih 21 Ocak 2021, Endonezyanın Bali adasında maske takmayan vatandaşa şınav cezası veren polise şahit olduk ekranı açınca.

Cezadan kurtulmak için kurala uyan, kural koyucunun olmadığı yerde yasakları çiğneyen okul öncesi çocuğunun tavrını beklemektir, vatandaşına böyle bir yaptırım uygulamak.

Toplumun değer yargılarını, kurallarını içselleştirip kendi değerlerini oluşturma sürecini içeren halkın süperegonun gelişiminin, okul öncesi dönemde kaldığını varsayıyor olmalı devlet yetkilileri.

Milletin cehaletini kar sayan, muhtaçlığı ile övünen, vur kafasına al ağzından lokmasını, ya da karın tokluğuna çalıştır, kapanmalarda ücretsiz izin uygulamalarına izin ver 'coronadan ölmezsem zaten açlıktan öleceğim' boyuta getirirsen, al sana Maslow'un ihtiyaç pramidinin son sözleri: 'beslenme, barınma, karnın doyar aşı kampanyasına katılımla."

Halkın ihtiyaçlarının mağduriyetinin karşılanmasının kölesi yapılmaması; kaynağın başındakilerin efendi değil, emanet sahibi olduğunu hatırladığı günlerin gelmesi dileğiyle.


Gülnur İpin Harbek
Uzm.Klinik Psikolog
@uzm.psk.gulnuripinharbek
[email protected]

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Ayşe Akın
    2 yıl önce
    Hiç olmazsa çocuklarımız için o günleri özlemle bekliyoruz. Kaleminize yüreğinize sağlık. Güzel bir yazı olmuş