Beynimiz tıpkı lambanın cini gibi bize her istediğimizi verir
Reklam
Meral Karaca

Meral Karaca

Beynimiz tıpkı lambanın cini gibi bize her istediğimizi verir

09 Şubat 2015 - 00:01

Olumlu duyguların frekansı yüksektir, olumsuzların ise düşük. Sevgili okurlarım, bizler hep olumlu ve yüksek frekansta olursak, sesimizi önce kendimize, sonra evren denen aynaya daha çabuk duyurabiliriz.

Evren de karşılığını hediye paketiyle bize geri sunar. Bizler kendi hayatlarımızın mimarlarıyız, lütfen yaşamdaki rolümüzü belirleyip kendi senaryomuzu, yine kendimiz yazalım.

Ağzımızdan çıkan her kelimeye dikkat edelim, sözcükler temennilerin işaret direkleridir. Kendimizi olumsuz kodlamayalım. Kötülüğe direnmenin anlamı yoktur. Bizden güçlü birisi kolumuzu çevirdiği zaman, kolumuzu düzeltmek için direnirsek, daha fazla acı çekeriz.

Bu noktada teslim olmamız gereklidir. Taki bir sonraki sefer başka birisinin kolumuzu çevirip, canımızı yakmasına izin vermemeyi öğrenene kadar. Bizi üzen, kalbimizi acıtan olaylar mutlaka olmuştur. Saçımızı süpürge etmiş fakat yaranamamışızdır, çok çalışmamıza rağmen takdir edilmemişizdir, en değer verdiklerimiz sınavımız olmuştur. Sürekli aynı konular da, tekrar tekrar aynı acıları yaşamışızdır, topluma iyi örnek olacak ahlaki değerlerin hepsini uygulamamıza rağmen, kimse bizi takdir etmemiştir. Sevdiklerimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek adına, hep kendimizden vermişizdir...

Şimdi geçmişimize dönüp bakalım. Para kazanmaktan, sevdiğinizin sizi aldatmasından, ailenizdeki genetik hastalıklardan, sevilmemekten bilinçaltınızda korkup, kendinizi benim hayatım zor, ne yapsam yaranamıyorum, sevilmiyorum, standardım düşük diyerek yanlış kodlamışsınızdır. Birde ilaveten şu nun eşine bakın haketmediği halde hanımının nasıl kıymetini biliyor, diğerine bakın benim gibi çalışmak zorunda değil, bir başkasına bakın çocuklarıyla ilgilenmemesine rağmen çocukları nasıl da okuyor, eşini aldatıyor, evli adamla birlikte oluyor gibi eleştiri ve gıybet eklenince, sunduğunuz negatif enerji ve gıybet katlanarak size hatta çocuklarınıza dönecektir.

Yaratırken rabbimiz hepimizin ruhuna kendi ruhundan üflemiştir. Hepimiz ayrı ayrı mucizeleriz. Burnum büyük, şuram şöyle, buram böyle kadersizim, sevilmiyorum gibi kodlamaları kendimize yakıştırıp korkularımızı çağıran biziz. 'Kim başkasında gördüğü bir ayıbı kınarsa, o ayıp onun da başına gelmeden ölmez' (Hz.Muhammed s.a.v) Sizi üzenleri affedin ve sevgiyle bilinçaltınızdan çıkarın. Üzüldüğünüz olay veya sizi üzen kişi size ne öğretti öğretinizi algılamaya çalışın. Affetmek gidip barışmak, diyaloğa girmek anlamını taşımıyor. Kendinizi temizliyorsunuz. Rahim olan Allah sizi ağlatanları gözyaşlarınızda boğacaktır.

İçinizdeki kini, nefreti atın ki, ruhunuz parlasın, düşüncelerinize ordanda dilinizden çıkan sözcüklere nur katsın. Kendinizi sevin ki, sevilin..Oğlum bebekken uçağa bindiğimde, hostesin anonsunda, kemeri kendinize bağlayın demesi bana çok duygusuzca gelmişti. Kemeri kendime bağladım, bebeğimi kucağıma aldım.

Sanki bebeğime karşı kendimi suçlu hissettim. Şimdi anlıyorumki kendime iyi bakamassam çocuğumu mutlu edemezmişim. Doğru bildiklerim yanlışmış. Karşımızdaki insanın hatası onun öğretisidir. Yargılar veya dedikodusunu yaparsanız, kötü bir karma yaratırsınız.

Şimdi sıra kendimizi affetmekte, dik oturup burundan nefes alıp, burundan nefes verelim. Kendimizi üzdüğümüz için, başkalarına gösterdiğimiz toleransı kendimize göstermediğimiz için kendimizi affedelim...

Uyanmanızı, pozitif enerjinizle ve inancınızla, hakettiğiniz tüm güzellikleri kendinize çekip, mucizelerinizi yaratmanızı diliyorum...

Sevgiler

Uzm. Astrolog, Yaşam koçu Meral Karaca.

YORUMLAR

  • 0 Yorum