Yardımseverlik, insanlara yardım etmeyi sevmektir.Zor durumda olan birinin imdadına koşarak onu içinde bulunduğu zor durumdan kurtarmaktır.
İnsanlar her zaman yardımsever olmalı, çevresindeki yardıma muhtaç kimselere her konuda yardımcı olmalıdır. Yardımsever insanlar toplum nazarında sevgi ve saygıyı hak eden insanlardır. Siz birine yardım ettiğinizde o kişi sizi hem sever hem de size olan saygısı artar. Sizin iyi biri olduğunuzu düşünür ve size güvenir. Yardımsever olmak iyi insan olmanın şartlarından bir tanesidir. Kendimize iyi insan diyebiliyorsak yardımsever bir insan da olmamız gerekir.
Daha güzel bir dünya yaratmak için yardımlaşmanın önem ve değerini bilmeliyiz. Eğer bunun bilincinde olursak birçok insanı mutlu etmiş oluruz, böylece daha mutlu bir toplum oluşturabiliriz.
Atalarımız, yüzlerce hatta binlerce yıllık tecrübelerinden faydalanarak bazı yargılarda bulunmuştur ve bu yargılarla ilgili özlü sözler söylemiştir. İşte biz bu sözlere atasözü diyoruz. Yardımlaşmanın öneminin farkına atalarımız da varmıştır. Nitekim bu doğrultuda birçok söz söylemiştirler . Bunlardan bir tanesi de " Bir elin nesi var, iki elin sesi var." atasözüdür.Bu söz, yardımlaşmanın öneminden bahseder. Tek başımıza zor işlerin üstesinden gelemeyecegimizi ama birbirimize yardım eder sırt sırta verirsek en zor işleri bile halledebilecegimizi anlatır.
Gerçek anlamda düşündüğümüzde, gerçekten de tek elimizle istediğimiz kadar yüksek bir ses çıkaramayız; oysa iki elimizi birbirine çarptığımızda çok yüksek bir ses çıkarabiliriz. Ancak bu atasözü elbette mecaz anlamı ile kullanılmıştır. Örneğin bir kişinin tek başına bir binayı inşa etmeye çalıştığını düşünün. Bu kişi sizce başarılı olabilir mi? Tabii ki olamaz. İnşaat gibi zor işlerde birden fazla insanın güçlerini birleştirmesi, beraber hareket etmesi şarttır.Ö Örneğin o tek kişi, inşaat için gerekli olan harcı, betonu karmaya çalışsa, daha bir tarafı karıştırmadan diğer taraf kuruyacak, böylece kişinin elinden bir şey gelmeyecektir. Oysa insanlar el ele verip beraber çalıştığında bir yandan birkaç kişi çimentoyu karacak, birkaç kişi kolonları dolduracak, birileri sıvaya geçecek böylece hiçbir iş aksatılmadan her şey çok daha düzgün bir şekilde yapılmış olacaktır.
İnsanların birbirine yardım etmesi bir gerekliliktir. Zaten insan, doğası gereği böyle yaratılmıştır. Hiçbirimiz yalnız yaşama, tek başımıza yaşamımızı idame etme kabiliyetine sahip değiliz.En azından doğduğumuz andan itibaren uzun bir süre bir annenin veya bakıcının yardımına muhtacız. Büyüdüğümüzde fiziksel ihtiyaçlarımızı kendimiz giderebilsek de başka ihtiyaçlarımız her zaman olacaktır. İnsanlarla konuşma, eğlenme, oynama gibi ihtiyaçlar tek başına giderilecek ihtiyaçlar değildir. Zaten bu yüzdendir ki insanlar her zaman bir arada yaşamış, yine evlilikler yapılmış ve aileler kurulmuştur. Aile gibi birliktelik kurumların temel sebebi de insanların birbirine ihtiyaç duymasıdır. Bu yüzden her zaman birbirlerinden yardım almaya muhtacız. Elbette bizim de başkalarına yardım etmemiz gerekir.
Eskiden köylerde imece adı verilen bir uygulama vardı. Bu uygulama birçok yerde hala devam etmektedir. İmece uygulamasının mantığı şudur: Örneğin bir köyde herkes bağcılıkla uğraşmaktadır. Hasat zamanı herkes kendi bağına gidip çalışmak yerine bütün köy halkı toplanarak sırayla birinin bağına gider ve hızlı bir şekilde hasadı gerçekleştirerek diğerinin bağına geçerdi. Böylece hem işler daha hızlı biter, hem çalışmayacak durumda olan güçsüz insanlara yardım edilmiş olur hem de işler toplu halde yapıldığı için daha eğlenceli olurdu.
Nerede yardıma muhtaç birini görsek hemen yardıma kosmalıyız. Bu, bizi asla küçültmez. Aksine bizi iyi insan yapar. İyi insan ise her zaman daha çok sevilir ve saygı görür. Bu yüzden bu güzel erdemi her zaman yaşatmaya devam etmeliyiz.
YORUMLAR