Irak İhracatına 'Lojistikçi Bakışı'
Reklam
Mustafa İMRAK

Mustafa İMRAK

Irak İhracatına 'Lojistikçi Bakışı'

14 Ocak 2018 - 15:56

Irak'ta merkezi hükümet ile Kuzey Irak bölgesel hükümeti arasında ticari ve siyasi ilişkilerin gerildiği ve restleşmelerin zirve yaptığı 2012 -2014 yılları ilerleyen günlerde ihracatın zor geçeceğinin sinyali gibiydi.
Bu aşamada ilk önce Türk firmaları (özellikle inşaat firmaları) alacaklarını tahsil etmekte zorlandı.
İnşaat sektöründeki firmalar önce aksamalı olarak işlerine devam ettiyse de ilerleyen günlerde derinleşen sorunlar sebebiyle geri çekilmek ve işlerini durdurmak zorunda kaldı.
Bu sefer tersine lojistik faaliyetleri başladı birçok inşaat firması araç-gereç ve makinalarını ya Türkiye’ye geri çekti ya da yön değiştirilerek Kuzey Afrika’ya yöneldiler.
Irak’ta bu gelişmeler Türk nakliyesini / ihracatını ve sanayisini yakinen ilgilendirdiğini bir kez daha tescillemiş oldu.
Bu denli siyasi ve ekonomik sorunların göbeğinde olan Irak bu seferde 18 Haziran 2014 tarihinde Irak’ın ekonomi merkezi diyebileceğimiz ve Irak’ın 2. Büyük kenti olan Musul İŞİD tarafından işgal edilmişti; merkezi siyasi otorite diye bir şey kalmamıştı.
İŞİD Musul ile yetinmeyeceğini göstererek Kuzey Irak Kürt bölgesinin merkezi Erbil sınırlarına kadar dayanmış ve halk şehirleri boşaltmıştı.
Bu durum en önemli ihracat kapımız Habur’da işler iyice kötüye gittiği günlerin başlangıcıydı, zira Güney Irak’a giden tüm karayolları Kürt bölgesinden sonra İŞİD’in eline geçmişti ve o dönemde Türk ihracatçımızın yolda Tırların üstünde veya Irak’ta ne olacağını beklerken güvenli alanlar yaratarak bizim gibi birçok meslektaşımız aktarma sahalarını – depolarını sonuna kadar Türk ihracatçısına açarak ortamın düzelene kadar ürün muhafazalarına katkı sunuldu.

Ticaretin durmaması lazımdı, bunun için ihracatçının en önemli yol arkadaşı olan biz lojistikçilerin farklı güzergâhlar bularak ihracatçımızın müşterisine ulaşmasını sağlamamız gerekiyordu. O günlerde yaptığım açıklamada “Güçlü Bir ülke olduğumuzu, Asya-Ortadoğu ve Avrupa için çok kritik bir noktada yer aldığımızı ve tüm geçişlerin merkeziyken en büyük ihracat merkezimiz Irak’ı başka ülkelere kaptırmamamız gerektiğini” ifade etmiştim.
Bu görüşümü açıklamamın akabinde İran üzerinden direkt Bağdat’a ulaşacak güzergâh üzerinde çalışmalarımızı yoğunlaştırarak bir hafta gibi kısa bir süre içinde ilk tır sevkiyatımızı gerçekleştirdik.
İran – Irak sınır kapılarından Mehran – Zurbatiya kapılarına geçerek direk Irak’ın Kut kentine giriş yaptık ve bu güzergâh hala aktif.
Habur’un sıkıntıya düştüğü her an ihracatçımız için IRAK ALTERNATİF GÜZERGÂHI olarak kullanabiliyoruz.
Irak pazarı bizim için çok önem taşıyan bir Pazar. Bizim bahane değil gerçekten çözümlere odaklanmamız gerekir ve bu pazarımızı tepside başka ülkelere sunmamamız lazım.
Bunun için mücadeleye herkesin katılması gerekir…
Çünkü ihracat yüklü her tırın içinde sayısız kişinin emeği var ve bu sayede sayısı azımsanamayacak düzeyde olan insan evinde ekmek yiyebiliyor…

Dilimiz döndüğünce sektörümüzü ve ekonominin kalbi olan ihracatımızı anlatmaya devam edeceğiz; sürçü lisan ettikse af ola…

Sağlıklı- bereketli günler dileği ile…
Saygılarımla;
Mustafa İMRAK
İMS LOGİSTİCS GENEL MÜDÜRÜ

YORUMLAR

  • 0 Yorum