Doğayı Koruyalım!
Reklam
Pelin Uğur

Pelin Uğur

Doğayı Koruyalım!

03 Temmuz 2017 - 22:16

Ülkemiz de kavurucu sıcaklık noktasına gelen hava şartları olumsuzluk noktasında kendini göstermekte. Gün geçmiyor ki; bir yangın haberi almadan bahrımız yanmadan günü huzurla bitirelim. Peki sevgili okuyucularım , sebepleri neler ? beraber irdeleyelim dilerseniz yazımda.

Orman Yangınlarının Çıkış Sebepleri Nelerdir ve Çözüm Önerileri

Ormanda güvenlik tedbiri almadan ateş yakmak.

Yakılan ateşi söndürmeden bırakmak. Özellikle mangal için yakılan ateşin söndürülmeden bırakılması. Sönmemiş sigara izmariti ve kibriti yere atmak. Orman içinde veya bitişiğindeki tarlalarda istenmeyen otları veya tarla anızını yakmak. Gece aydınlatma için ormanda ateşle dolaşmak. Cam ve cam kırıklarını ormanda bırakmak, güneş ışığının camdan yansıyarak otları yakması. Çocukların orman içinde ateşle oynamaları Eğlence veya gösteri için ormanda ateşle bir şeyler yapılması ateş yakılması Yere atılan camların çimenlere yansıması ve ateş çıkması... Havaya atılan kurşunlu silahlardan meydana gelir.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

1.Ormanlara cam ve cam kırıkları atılmamalıdır. (Cam, güneş ışığını bir büyüteç gibi çimenlere çeker. Çimenler, tutuşarak çimenlerin alevlenmesine ve dolayısıyla yangının oluşmasına neden olacaktır.)
2.Mangal küllerini söndürmeden dökülmemelidir. Çünkü çimenlerin tutuşarak yangın çıkarma olasılığı vardır.
3.Bir yangın gördüğümüz zaman 110 yangın ihbar hattına bildirmeliyiz; eğer bu bir orman yangınıysa, o zaman 177 alo orman yangını ihbar hattına bildirmeliyiz.
4.Halk görevli kişiler ve çevre örgütleri tarafından bilinçlendirilmeli, bu konuda seminerler ve konferanslar düzenlenmelidir.
5.Ormanda ateş yakmamalıyız, yakmak zorundaysak çimensiz bir alanda ateşin etrafına taş koyarak yakmalıyız.

Doğayı korumak, öncelikle insanlık vazifemiz. Yetiştirdiğimiz evlatlarımıza, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya teslim etmek istiyorsak bu husus illaki önceliğimiz olmalı. Ve hatta sadece ormanlarımızı değil, yaz sezonu, deniz sezonu açılmıştır diye sosyal medya ağlarında bolca fotoğraf paylaşıp yaptığı tatili , günü yağlanıp uzandıkları şezlongda güneşlenip bronzlaşmakla geçirenlere dokundurmak isterim. Tatil yapmak pek tabii hakkınız, fakat bunu yaparken tatil beldelerimiz, koylarımız, kıyılarımız tatilde yediğiniz, içtiğiniz artıklarınızla mahşer yerine, çöplüklere dönmesin. Atalarımızın söylediği gibi’’ Aslan yattığı yerden belli olur’’

Neyse ki memleketimizin sağduyulu doğasever insanları var. Umut ve mutluluk veriyorlar, içlerinden yakından tanıma şansına sahip olmakla övündüğüm, yaşam biçimini örnek aldığım sevgili dostum Naki Karadağ bu hafta sosyal medya sayfasında örnek olması için yaptıkları güzelliği, etkinliği paylaşmış, kendisini ve emeği geçen doğasever dostları bir de buradan tebrik edip şükranlarımı ileteyim istedim. Sevgili dostumun ‘’ öncelikle iyi bir insan, iyi bir vatandaş, iyi bir komşu, iyi bir arkadaş, iyi bir birey olmayı başarmalı insanoğlu. Dünya herkese ait ve çevreyi koruma sorumluluğu hepimize ait’’ ifadesine yürekten katılıyor, insanlarımızı sağduyulu olmaya davet ediyorum.

Bu yıl, 18 Haziran tarihinin yakıcı sıcağına rağmen, Urla, Demircili Koyu’nda, Koylarımız Çöplük olmasın diye, gönül birliği esası ile 30 gönüllü doğa sever yüce gönüllü insanlar bir araya gelmiş, Urla temizlik İşleri Müdürlüğünden 4 çalışan, Urla belediyesine ait bir araçla bu gruba destek vermişler. Düşünün ki çöplük içinde bulunan koyu, 51 battal boy çöp toplanılarak çiçek gibi tertemiz olacak şekilde yoğun emekler verilerek temizlenmiş. Bu tip etkinliklerin, toplum bilincinin artmasına neden olacağını, çevreyi korumaya yönelik bilincin yüzyılımıza, ileri medeniyet toplum insanlarına yakışır düzeyde geliştirilmesinde katkı sağlayan, alkışa değer çabalar olduğunu düşünmekteyim. Diliyorum İzmir’de Dokuz Eylül Dağcılık ve Doğa Kulübü’nün (DEDAK) gibi tüm doğasever dostlar artsın eksilmesinler. Emeği geçenlere sonsuz sevgi ve saygılarımı iletiyorum. İyi ki varsınız diyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum