TCMB Faiz Kararını Sabit Tuttu: Ekonomiye ve Piyasalara Olası...
Sibel Arslan

Sibel Arslan

TCMB Faiz Kararını Sabit Tuttu: Ekonomiye ve Piyasalara Olası Etkiler

19 Haziran 2025 - 20:19

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Haziran 2025 Para Politikası Kurulu toplantısında, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %46 seviyesinde sabit bıraktı. Bu karar, piyasaların büyük ölçüde beklentileri doğrultusunda gelirken, bankanın fiyat istikrarına öncelik verdiğini ve mevcut parasal sıkılaşma düzeyini yeterli gördüğünü gösteriyor.

 
Kararın Teknik Arka Planı: Parasal Duruşta Kararlılık
 
TCMB'nin karar metninde yer alan ifadeler, enflasyon beklentilerinin ve fiyatlama davranışlarının yakından izlendiğini, mevcut parasal sıkılaştırma düzeyinin enflasyonu kontrol altına almak için yeterli bulunduğunu ortaya koymaktadır. Gecelik borç verme faiz oranının %49’da, borçlanma faiz oranının ise %44,5’te sabit bırakılması, likidite yönetiminde esneklik korunarak finansal piyasaların istikrarına yönelik bir denge arayışını da yansıtmaktadır.
 
Piyasa Dinamikleri Üzerindeki Etkiler
 
1. Döviz Kurları: Yatay Seyir Devam Edebilir
 
TCMB'nin mevcut sıkı duruşunu sürdürmesi, Türk Lirası'nın değerini koruma yönünde olumlu bir sinyaldir. Ancak kur üzerinde belirleyici olacak asıl unsur, dışsal riskler ve küresel dolar likiditesidir. FED'in faiz politikasındaki değişiklikler ve jeopolitik gelişmeler, USD/TRY paritesinin yönü üzerinde etkili olmaya devam edecektir.
 
2. Tahvil ve Bono Piyasası: Uzun Vadeli Getiri Eğrisi Takip Edilmeli
 
Faizlerin sabit tutulması, kısa vadeli sabit getirili menkul kıymetlerde bir rahatlama yaratabilir. Ancak, enflasyon beklentilerinin yukarı yönlü revize edilmesi durumunda uzun vadeli tahvillerde getirilerin yeniden yükselmesi mümkün. Bu noktada, TCMB'nin sözlü yönlendirmeleri ve enflasyon raporları dikkatle takip edilmelidir.
 
3. Borsa İstanbul: Temkinli İyimserlik
 
BIST 100 endeksinde son dönemde gözlenen dalgalanmaların ana kaynağı, hem faiz politikasının geleceğine dair belirsizlik hem de küresel risk iştahındaki düşüş. TCMB'nin öngörülebilir bir patikada ilerlemesi, özellikle banka hisseleri üzerinde kısa vadeli pozitif etki yaratabilir. Ancak yatırımcılar için hisse seçiminde temkinli olunması önerilmektedir.
 
Enflasyonla Mücadelede Yol Haritası: Ne Beklenmeli?
 
TCMB’nin mevcut sıkı para politikası, 2025 yıl sonu için %30’un altına çekilmesi hedeflenen enflasyonla mücadelede kararlılığın sürdüğünü göstermektedir. Ancak yapışkan enflasyon dinamikleri, maliyet baskıları, asgari ücret düzenlemeleri ve jeopolitik belirsizlikler bu süreci zorlaştıran başlıca unsurlardır.
 
Jeopolitik Riskler: İran-İsrail Gerginliği ve Petrol Fiyatları
 
Orta Doğu’da tırmanan İran-İsrail gerilimi, petrol fiyatlarında yukarı yönlü baskı yaratmaktadır. Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkelerde bu durum, cari açık ve enflasyon üzerinde olumsuz etkiler doğurabilir. Brent petrol fiyatlarında yaşanacak kalıcı artış, TCMB’nin faiz politikasını gözden geçirmesini gerektirebilir. Ayrıca küresel tedarik zinciri üzerindeki bozulmalar, ithalat fiyatlarını artırarak maliyet enflasyonunu tetikleyebilir.
 
FED Etkisi ve Küresel Parasal Sıkılaşma Süreci
 
Amerikan Merkez Bankası (FED), Haziran 2025 toplantısında faizleri sabit tutarak, temkinli bir duruş sergilemeye devam etti. Ancak güçlü ABD verileri, faiz indirimi beklentilerini ötelemiş durumda. Bu da gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışlarını hızlandırabilir. Türkiye’nin bu süreçte makro ihtiyati önlemlerini güçlendirmesi, dış finansman ihtiyacını minimize etmesi gerekecektir.
 
Sonuç: Dengeli Ama Temkinli İlerleyiş
 
TCMB’nin faizleri sabit tutma kararı, kısa vadede piyasalarda istikrar yaratabilecek olsa da, orta vadeli beklentilerde bozulma yaşanmaması adına iletişim politikası kritik önemdedir. Enflasyonun kalıcı şekilde düşmesi için sadece para politikası değil, maliye politikasıyla koordinasyon, yapısal reformlar ve dış kırılganlıkların azaltılması hayati önem taşımaktadır.
 
Sibel Arslan 
Ekonomist & Mali Analist

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar