Gözler ve Cenevre'ye Çevrilirken...
Reklam
Şirin Kurban

Şirin Kurban

Şirin'in Penceresi

Gözler ve Cenevre'ye Çevrilirken...

29 Ocak 2016 - 11:29

Bugün tüm dünyanın gözleri Cenevre'ye çevrilmiş durumda. Zira ; bugün Cenevre'de Birleşmiş Milletler gözetiminde ,Amerika ile Rusya' nın himayesi ve sponsorluğunda ve bölgede söz sahibi olan ülkeler sıfatıyla Türkiye, İran ve S. Arabistan' ın katılımıyla Suriye' nin mevcut durumunun masaya yatırılacağı ve geleceğinin planlanacağı görüşmeler üç kez ertelemeden sonra nihayet başlıyor. Ancak bu görüşmelerden bir sonuç çıkar mı? İşte bundan hiç ümitli değilim...
Ben bu satırlarda daha evvel de defalarca sınırımızda yaşanan ve bizi, hem insani nedenlerle, hem de ülkemize yönelen göç dalgasının direkt etkilerine maruz kalıyor olmamız hasebiyle yakından ilgilendiren insanlık dramını enine boyuna konu alan yazılar kaleme aldım. Ayrıca meselenin politik boyutlarını , küresel güçlerin Suriye üzerinden tutuştuğu bilek güreşini ve bunun getirileri götürülerini de irdelemeye çalıştım. Ancak maalesef , yanı başımızda olanca hızıyla süren güçler savaşı ve bu savaşın yurt içine uzanan yansımaları nedeniyle bu konuyu daha epey bir zaman takip etmek zorunda kalacağız gibi görünüyor. Çünkü; Suriye' de dengeler inanılmaz bir hızla değişiyor ve oluşan her yeni durumun etkisi yurt içinde hemen hissediliyor. İsterseniz öncelikle kısaca bir son duruma göz atalım.
Suriye' de, Rusya'nın Esed Rejiminin destekçisi olarak denkleme dahil olmasından sonra maalesef son olarak Türkmen Dağı rejim güçlerinin eline geçti. Yıllardır bölgede rejim güçlerine karşı yaşadıkları toprakları başarıyla savunan Halep Türkmenleri (Bayır Bucak) ,Rusya' nın yoğun hava bombardımanına daha fazla dayanamadı. Oysa ki ; gerek Rusya, gerek A.B.D ve gerekse Avrupa Birliği'nin öncelikli hedefi olan IŞİD belası Suriye' de olanca gücüyle varlığını sürdürmeye devam ediyor. Ama maalesef türlü bahanelerle Suriye' ye askeri güç gönderen Rusya'nın ilk hedefi yaşadıkları yerde çok uzun zamanlardan beri hep zulme uğramış Türkmenler oldu. Rusya , rejim adına Türkmenleri vururken diğer güçlerde bu duruma seyirci kaldı. Peki Türkiye' nin tek rahatsızlığı Türkmenlerin durumumu dersiniz? Hayır. Cenevre görüşmeleri başlamadan Türkiye'yi en fazla rahatsız eden bir diğer gelişme ise PYD meselesi. Zira; enteresan bir şekilde muhalif olarak başladığı serüvenine son günlerde rejimle birlikte attığı adımlarla devam eden PYD , Türkiye 'nin başından beri vurguladığı kırmızı çizgisi '' Fırat'ın batısına geçmeme'' mevzusunu zorlamaya kalkınca Cenevre görüşmelerinde Türkiye' den veto yedi. ve Türkiye; en üst perdeden, açıkça PYD 'nin bir terör örgütü olduğunu tüm dünyaya ilan etti. Elbette bu durumun tek nedeni PYD' nin Suriye' de yürüttüğü politikalar değil. Bana göre bir başka önemli neden; PKK' nın son dönemde PYD üst yönetimiyle birlikte hareket etmesi. PYD ve YPG' nin Kobani'de IŞİD' e karşı yürüttüğü mücadele ile Dünya kamuoyunda topladığı sempatiyi kulanmak isteyen PKK, siyasi arenada PYD' yi öne sürerken kendisi ise Türkiye'de şehirlere inip yurdun güneydoğusunu ateş çemberine dönüştürüverdi. İşte Türkiye'nin güneydoğu bölgesinde yürüttüğü kararlı mücadele ile Cenevre'de PYD için takındığı tutumun sebebi de bu örgütlerin birlikte hareket etmesinin doğuracağı olumsuz neticelerin önüne geçmek istemesidir.
Şimdi durum bu kadar karışık iken, neredeyse hiçbir konuda uzlaşma ihtimali gözükmeyen tüm tarafların Cenevre' deki buluşmasından kısa vadede bir netice çıkmasını beklemek en hafif tarifiyle aşırı iyimserlik olmaz mı? Bu arada , bütün dünya gözünü Cenevre' de yapılacak göürşmelere çevirmişken, maalesef ki Ege denizinde masum Suriyelilerin cesetlerinin toplanmasına devam ediliyor. Gün geçmiyor ki, yeni bir mülteci dramı daha yaşanmasın...Umarım bu insanlık ayıbı en kısa zamanda son bulur ve umarım beklediğimin aksine Cenevre görüşmelerinin Suriye'deki fiili duruma olumlu katkıları olur.
Haftaya görüşmek üzere, hoşça ve sevgiyle kalın...

YORUMLAR

  • 0 Yorum