Zarif bir isyandır…
Kelimeleri zayi etmeme.
Duymak istenilmeyen kelimeler önüne çekilmiş, bir bariyer gibi…
Sözcükleri, durdurma biçimidir…
SUSKUNLUK;
Kırılmış bir insanın,kırmamak için verdiği gayrettir…
SUSKUNLUK;
Konuşarak hallolmayan
her şeyin üzerine, vurulmuş bir mühür…
İnsan olarak kalabilme, mücadelesidir…
Ağırdır, ağrılıdır,
Sabıra sabır doğurtur,
İçte çok şeyi yıkar, soğutur, ama…
Karşındaki insanları yıkmamak için de,
Sessizce yıkılmaya razı, bir DURUŞ biçimidir.
SUSKUNLUK;
Her kişinin değil;
Gerçekten “kırılmak nedir” bilenlerin harcıdır..!
Bir duruşu olmalı insanın!
Sokak lambaları gibi dimdik!
Işık vermeli,dibine ve etrafına…
Yine de ödün vermemeli mum misali kendinden.
“GURUR” sözcüğünü;
“ONUR” ile değiştirmeli lügatından…
Eğer kuralları hiçe sayıp kuralsız yaşamaksa idol;
Bir onurunu, bir şapkasını yanından hiç ayırmamalı insan.
Koltuğunun altına onuru,başına da şapkasını alıp;
“EYVALLAH” diyebilmeli gerektiğinde.”
KENDİSİ OLMALI İNSAN, KENDİNİ BİLEN…!”
Turan ÇATAL
Araştırmacı Gazeteci-Yazar
YORUMLAR