Köy Enstitüleri'ni Kapatan Türkiye, FETÖ Darbesi İle 100 Geri...
Reklam
Ümit Bora

Ümit Bora

Çevreci-Yazar

Köy Enstitüleri'ni Kapatan Türkiye, FETÖ Darbesi İle 100 Geri...

26 Ağustos 2016 - 18:44

Günümüzde sorun din görevlisi imamlara "tarımdan anlar mısın, arıcılık yapar mısın, güzel sanatların hangisi ile ilgilenirsin, yaparsın, hayvan sağmasını yoğurt, peynir, çökelek yapmasını bilir misin, matbaaya girip gazete, dergi ve kitap yapar mısın, yazar mısın, sahi kendi evini, okulunu, devlet dairelerini hatta fabrikalarını kendi ellerinle ustalığınla inşa eder misin v.s?" alacağınız cevap "ben din görevlisiyim o işlerden anlamam" olur.

Bu yazdıklarımızı "komünist yetiştiriyorlar" diye bahaneler bulunup uydurulup kapatılan o anlı şanlı "Köy Enstitüleri" öğrencileri inanın eğlence gibi yapıyor, burada yazamadığımız çok daha ağır işleri öğreniyor, pratik zekalarını birleştirerek yapıyor, kalkınmayı mezun olup gittikleri köylerinden başlatıyorlardı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün yüce Allah tarafından büyük bir şansla ülkemize gönderilmiş o muhteşem liderimizin dünya üzerinde gelmiş, geçmiş en büyük savaş kahramanı hatta ülkesini kalkındıracak projeleri ile en ileri kalkınmış ülkeler seviyesine çıkaracak bilgi, görgü ve deneyime sahip olduğunu Amerika ve müttefikleri rakiplerimiz çok iyi biliyorlardı (Atatürk'ün kendini ve bilgilerini geliştirmek için tam sayısına yakın 3500 kitap okuduğunu biliyor musunuz?)

Atatürk silah arkadaşları ile kan dökerek çok büyük kurtuluş savaşları vererek kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin savaş sonrasında hızlı bir şekilde kalkınması, ileri ülkelerin seviyesine çıkması için hemen projeler başlatması gerekiyordu.

İşte bu projelerin içinde en büyüğü Köy Enstitüleri'nin kurulması, işletilmesi ve kalkınmaya hızlı bir şekilde dahil olmasıydı.

Bu projeler hemen hayata geçirildi ama liderimizin ömrü vefa etmedi 1938'de hayata gözlerini yumdu.

Köy Enstitüleri 1940-1960 yılları arasında yaklaşık 12 bin mezun verdi, o günkü siyasileri ele geçiren Amerika ve rakibimiz ülkelerin bastırmasıyla o muhteşem okullar sonsuza kadar kapatıldılar.

1952 yılında NATO'ya alınmamız için o zamanki siyasilere baskılar uygulayan, teşvikler gönderen Amerika Marshall yardımları ile gözlerimizi boyadılar, ağır kokan ne olduğu belli olmayan süt tozları ile bendeniz dahil ülke bebelerini düşüncemize göre zehirlediler, ülkemizi yandaş siyasilerle ele geçirdiler.

Tekrarlıyorum ilk yapacakları iş, müthiş kalkınma projesi Köy Enstitüleri'ndeki tıkır tıkır çalışan öğretim eğitim çarklarını durdurmaktı, hemen ele geçirdikleri siyasilere bu okulları kapattırdılar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kalkınmasını bıçak gibi kesip durdurdular.

Amerika ve müttefiki rakiplerimiz bir yerde düşmanlarımız biliyorlardı ki Atatürk'ün kurduğu temelleri çok sağlam ülke asla yıkılamazdı, ancak din dışı çakma sahte Müslüman imamlarla din dışı ceplerine çalışan adamları ile Türkiye ancak içeriden çökertilip parçalanabilirdi.

Amerika bu projeyi Türkiye'de ele geçirdiği siyasilerle hemen uygulamaya koydu.

Kapatılan Köy Enstitüleri o muhteşem okulları yerine ülkenin her yerine sadece din eğitimi veren yüzlerce imam hatip okulları açtırmaya başladı ve Amerika bu işi süper başardı.

Gerçek dindar din adamlarımız, Müslümanlarımız başımızın tacıdır.

Ancak günümüzde kutsal kitabımızın yazdığı Allah'ın emirleri ayetlerinin tam 180 derece tersinin yapıldığını, uygulandığını inkar edecek tek bir Müslüman kardeşimiz çıkar mı? (Günümüzde gerçekten kutsal dinimizin emirleri, ayetleri uygulansaydı bu kadar hırsızlık, namussuzluk, yalancılık, haram kul hakkı yenir, bebelere bile bunca çok sayıda tecavüzler edilir miydi?)

Kalkınma birden bire sıfıra inmiş ve Atatürk zamanında açılan onlarca fabrika kapatılıp, yabancılara satılmaya başlanmış ülke üreten değil dışa bağlı tüketen parasını çar çur eder her şeyi ithal eder hale getirilmişti.

Düşünün Atatürk zamanında uçak fabrikamız bile varken 100 yıl geçmiş değil yerli milli uçağımız, daha motorlu araç yapacak yüzde 100 yerli bir fabrikamız dahi şimdilerde yok yok.

İşte Amerika bu işi başardım diyerek ülkede ne kadar tarikat ve cemaat varsa hepsine el atmış ve bize göre dünyanın gelmiş geçmiş en büyük dinci tarikatını, cemaatini "FETÖ örgütünü" ülkemizde kurmuş, istihbaratı ile teknoloji modernize etmiş sonunda ülkemiz dahil tam 140 ülkeyi daha ele geçirmek içeriden çökertmek üzere dünyaya salmıştır.

Uzatmayayım son FETÖ terörist darbesi ile ülkemiz tam 100 geriye gitmiştir diyorum.

Olaylar daha çok yeni ve çoğu kimseler yaşadıklarımızı algılamakta güçlük çekiyorlar.

Bu yazdıklarımızı tarih ve bilim adamlarımız aynen doğrulayacaklardır.

Köy Enstitüleri şimdilerde açık olsaydı ülkemiz bir Amerika, Rusya hatta Çin'den teknoloji ve bilim olarak çok daha ileri bir ülke olacaktı.

Yine o muhteşem okullar şimdilerde açık olsaydı, ne darbe, ne hırsızlık ne kul hakkı yeniyor,bebelere tecavüzler, asla tartışılmayacak nasıl kalkındığımızı uzayda en ileri bir ülke yapıldığımızı gelen yabancılara turistlere anlatır olacaktık.

Kısaca Köy Enstitüleri tekrardan açılmalı ve 100 yıl geriye gidip kalkınma tekrardan köylerden başlatılmalıdır.

Başkaca alternatifimiz yoktur.

Saygı ve sevgilerimle.

Günümüzde sorun din görevlisi imamlara "tarımdan anlar mısın, arıcılık yapar mısın, güzel sanatların hangisi ile ilgilenirsin, yaparsın, hayvan sağmasını yoğurt, peynir, çökelek yapmasını bilir misin, matbaaya girip gazete, dergi ve kitap yapar mısın, yazar mısın, sahi kendi evini, okulunu, devlet dairelerini hatta fabrikalarını kendi ellerinle ustalığınla inşa eder misin v.s?" alacağınız cevap "ben din görevlisiyim o işlerden anlamam" olur.

Bu yazdıklarımızı "komünist yetiştiriyorlar" diye bahaneler bulunup uydurulup kapatılan o anlı şanlı "Köy Enstitüleri" öğrencileri inanın eğlence gibi yapıyor, burada yazamadığımız çok daha ağır işleri öğreniyor, pratik zekalarını birleştirerek yapıyor, kalkınmayı mezun olup gittikleri köylerinden başlatıyorlardı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün yüce Allah tarafından büyük bir şansla ülkemize gönderilmiş o muhteşem liderimizin dünya üzerinde gelmiş, geçmiş en büyük savaş kahramanı hatta ülkesini kalkındıracak projeleri ile en ileri kalkınmış ülkeler seviyesine çıkaracak bilgi, görgü ve deneyime sahip olduğunu Amerika ve müttefikleri rakiplerimiz çok iyi biliyorlardı (Atatürk'ün kendini ve bilgilerini geliştirmek için tam sayısına yakın 3500 kitap okuduğunu biliyor musunuz?)

Atatürk silah arkadaşları ile kan dökerek çok büyük kurtuluş savaşları vererek kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin savaş sonrasında hızlı bir şekilde kalkınması, ileri ülkelerin seviyesine çıkması için hemen projeler başlatması gerekiyordu.

İşte bu projelerin içinde en büyüğü Köy Enstitüleri'nin kurulması, işletilmesi ve kalkınmaya hızlı bir şekilde dahil olmasıydı.

Bu projeler hemen hayata geçirildi ama liderimizin ömrü vefa etmedi 1938'de hayata gözlerini yumdu.

Köy Enstitüleri 1940-1960 yılları arasında yaklaşık 12 bin mezun verdi, o günkü siyasileri ele geçiren Amerika ve rakibimiz ülkelerin bastırmasıyla o muhteşem okullar sonsuza kadar kapatıldılar.

1952 yılında NATO'ya alınmamız için o zamanki siyasilere baskılar uygulayan, teşvikler gönderen Amerika Marshall yardımları ile gözlerimizi boyadılar, ağır kokan ne olduğu belli olmayan süt tozları ile bendeniz dahil ülke bebelerini düşüncemize göre zehirlediler, ülkemizi yandaş siyasilerle ele geçirdiler.

Tekrarlıyorum ilk yapacakları iş, müthiş kalkınma projesi Köy Enstitüleri'ndeki tıkır tıkır çalışan öğretim eğitim çarklarını durdurmaktı, hemen ele geçirdikleri siyasilere bu okulları kapattırdılar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kalkınmasını bıçak gibi kesip durdurdular.

Amerika ve müttefiki rakiplerimiz bir yerde düşmanlarımız biliyorlardı ki Atatürk'ün kurduğu temelleri çok sağlam ülke asla yıkılamazdı, ancak din dışı çakma sahte Müslüman imamlarla din dışı ceplerine çalışan adamları ile Türkiye ancak içeriden çökertilip parçalanabilirdi.

Amerika bu projeyi Türkiye'de ele geçirdiği siyasilerle hemen uygulamaya koydu.

Kapatılan Köy Enstitüleri o muhteşem okulları yerine ülkenin her yerine sadece din eğitimi veren yüzlerce imam hatip okulları açtırmaya başladı ve Amerika bu işi süper başardı.

Gerçek dindar din adamlarımız, Müslümanlarımız başımızın tacıdır.

Ancak günümüzde kutsal kitabımızın yazdığı Allah'ın emirleri ayetlerinin tam 180 derece tersinin yapıldığını, uygulandığını inkar edecek tek bir Müslüman kardeşimiz çıkar mı? (Günümüzde gerçekten kutsal dinimizin emirleri, ayetleri uygulansaydı bu kadar hırsızlık, namussuzluk, yalancılık, haram kul hakkı yenir, bebelere bile bunca çok sayıda tecavüzler edilir miydi?)

Kalkınma birden bire sıfıra inmiş ve Atatürk zamanında açılan onlarca fabrika kapatılıp, yabancılara satılmaya başlanmış ülke üreten değil dışa bağlı tüketen parasını çar çur eder her şeyi ithal eder hale getirilmişti.

Düşünün Atatürk zamanında uçak fabrikamız bile varken 100 yıl geçmiş değil yerli milli uçağımız, daha motorlu araç yapacak yüzde 100 yerli bir fabrikamız dahi şimdilerde yok yok.

İşte Amerika bu işi başardım diyerek ülkede ne kadar tarikat ve cemaat varsa hepsine el atmış ve bize göre dünyanın gelmiş geçmiş en büyük dinci tarikatını, cemaatini "FETÖ örgütünü" ülkemizde kurmuş, istihbaratı ile teknoloji modernize etmiş sonunda ülkemiz dahil tam 140 ülkeyi daha ele geçirmek içeriden çökertmek üzere dünyaya salmıştır.

Uzatmayayım son FETÖ terörist darbesi ile ülkemiz tam 100 geriye gitmiştir diyorum.

Olaylar daha çok yeni ve çoğu kimseler yaşadıklarımızı algılamakta güçlük çekiyorlar.

Bu yazdıklarımızı tarih ve bilim adamlarımız aynen doğrulayacaklardır.

Köy Enstitüleri şimdilerde açık olsaydı ülkemiz bir Amerika, Rusya hatta Çin'den teknoloji ve bilim olarak çok daha ileri bir ülke olacaktı.

Yine o muhteşem okullar şimdilerde açık olsaydı, ne darbe, ne hırsızlık ne kul hakkı yeniyor,bebelere tecavüzler, asla tartışılmayacak nasıl kalkındığımızı uzayda en ileri bir ülke yapıldığımızı gelen yabancılara turistlere anlatır olacaktık.

Kısaca Köy Enstitüleri tekrardan açılmalı ve 100 yıl geriye gidip kalkınma tekrardan köylerden başlatılmalıdır.

Başkaca alternatifimiz yoktur.

Saygı ve sevgilerimle.

YORUMLAR

  • 0 Yorum