Birgün bakıyorum cumhurbaşkanına küfrediyor.
Bir başka gün bakıyorum, Belediye Başkanı'na sövüyor.
Sövecek kimse kalmayınca Kulüp Başkanı'na düz gidiyor.
Öyle böyle değil ama..
"Hadi yap len" desen olduğu yerde çakılır kalır, eli ayağı karışır.
Üzerindeki elbiseyle tartsan herifi, 60 kilo ya va ya yok.
Sevmek zorunda olmayıp da...
Küfrettiği cumhurbaşkanının klozetine kapak bile yapmazlar serseriyi..
Küfrettiği Belediye Baskanı'nın bitirdiği Tıp Fakültesi'nin bahçesine değnekçi yapmazlar eziği...
Ana avrad düz gittiği Kulüp Başkanı ise bildiğin isadamı..
Hani adamın fabrikasına iş aramaya gitse bu montofon, akşama kadar yönetim kurulu toplantısının bitmesini bekleyecek giriş kapısında...
Ya bunları bildiği için seçilmiş insanlara küfrediyor kahrından..
Ya da iki kadehten sonra ağız burun ya da vesair delikleri karıştırdığı için, kavramları karıştırıyor
Üçüncü bir seçenek var ama nasıl söylesem bilemiyorum...
Evdekini beceremediği için sürekli ağzında dolaştırıyor.
Bu tip insanları ben mahkeme koridorlarında çok görmüşümdür..
Sövdükleri adama kendilerini affettirmek için amuda falan kalkıyorlar
Allah yardımcıları olsun, şifa versin
Sosyal meydanlarda sövmenin, mahkeme koridorlarında özrü...
Delikanıya hiç yakışmıyor !
Ölçülü içelim.. Lütfen..
Olmazsa cebimizde ayna taşıyalım ..
Ara sıra çıkarıp suratlara bakalım ..
Burun hafif kizarmaya başladıysa..
Lütfen telefonları kapatalım
Abidin Tekin'in kaleminden...
BAŞKANLARA SÖVMEK ?
Yayınlanma :
28.05.2020 21:34
Güncelleme :
28.05.2020 21:34
