Reklam

AK Partili Nasır'dan eleştirilere yanıt

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Deprem Çalıştayı'nı yapma tarihinin doğru olmadığını öne süren Necip Nasır, "Bu zamanda hızlı bir şekilde sorunları çözmeye yönelmek, daha akılcı olurdu" dedi

AK Partili Nasır'dan eleştirilere yanıt

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Deprem Çalıştayı'nı yapma tarihinin doğru olmadığını öne süren Necip Nasır, "Bu zamanda hızlı bir şekilde sorunları çözmeye yönelmek, daha akılcı olurdu" dedi

AK Partili Nasır'dan eleştirilere yanıt
17 Kasım 2020 - 11:07

AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, SonSöz TV'de, Gazeteci yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtladı. 30 Ekim depreminde etkilenen alanda uzun süre görev yapan Nasır, çok önemli açıklamalarda bulundu, bilgiler paylaştı. Deprem meydana geldiğinde hemen deprem noktasına hareket ettiğini belirten Nasır, "Trafiğin tıkandığı, yolların işlemez olduğu o anlarda bir saat içinde AFAD Hareket Merkezi'ndeydim. Oraya gittiğimde Valiliğimiz tarafından kriz masası oluşturulmuştu. İlgili bütün birimler faaliyete geçmişti. Ben gittiğimde diğer vekil arkadaşlarımız da gelmişti, gerekli değerlendirmeleri yaptıktan sonra bizler kendi aramızda bir dağılım yaparak yıkıntı bölgelerine intikal ettik. Bu milletin zor zamanlardaki alicenaplığı nasıl tespit ettiğini gördük. Muazzam bir çalışma sergilendi. Herkes birlik oldu ve tek yürek tek millet olduk" dedi.

10 TEMMUZ'DA İZMİR'İN DEPREM GERÇEĞİNİ ANLATMIŞTIM
"Hatırlarsanız 10 Temmuz’da bir konuşmam olmuştu, TBMM'de... Deprem gerçeği ve İzmir, başlığı altında... O gün benim TBMM’de ifade ettiğim İzmir’in gerçeğiydi. İzmir'in, depreme karşı bulunduğu pozisyonu anlatmıştım. Yaşadığımız deprem, o gün benim TBMM’de ifade ettiğim İzmir’in gerçeği olan deprem değildi. Yaşadığımız kara parçasının altındaki 17 fay hattından değildi deprem, Sisam açıklarındaki fayın kırılmasından kaynaklanıyordu. Biz mühendislik hesaplarında ivme hesapları vardır, bu bizim beklediğimiz deprem değildi. Depremin bizim İzmir’de çürük zeminlerde hatalı yapılanmalardan kaynaklı zuhur ettiğini gördük. Bu depremden dersler çıkarmalıyız. Gerçekten de orada bir etken daha vardı, o da Çevre ve Şehircilik Bakanlığının edinmiş olduğu tecrübeydi. Bu tecrübeden kaynaklı düzenleme, koordinasyon çalışmaları takdire şayandı. Vatandaşlarımız, belediyelerimiz ve bütün kamu kuruluşları, ellerinden gelen her şeyi ortaya koydu. Şu anda 7 vatandaşımızın tedavisi devam ediyor, 3’ü yoğun bakımda. Sevinçli anlarımız oldu, insanlara tefekkür ettiren Ayda bebeğin kurtuluşu, mucize bir olaydı. Toplamda 3608 artçı deprem yaşadık. Bu artçılar yüzünden binalarımız çok yoruldu. İzmir’in, yüzde 30’u sağlıklı yapı stoku var. Bu depremden sonra bakanlığımız ve Büyükşehir’in birlikte hareket ederek güzel çalışmalar yapıldı. Depremde 28 tekne battı, 25 tekne ve 2 kara aracı kurtarıldı, karaya oturan 42 tekneden 41 'inin kurtarılması sağlandı. Arama kurtarma çalışmalarında 10 bin 863 personel, 1354 araç ile çalışma yapıldı. Şu anda sahada 5933 personel ve 889 araçla çalışmalar devam etmekte. Gelen bütün yardımlar AFAD’ın koordinasyonunda dağıtıldı. Depremin ilk gününden itibaren, Kızılay'ın koordinesinde kamu kurumlarımız belediye ve STK 'lar işbirliğinde 51 dağıtım noktasında 100 bin kapasiteli sıcak yemek hizmeti sunuldu."

EVİ SAĞLAM OLANLAR, KORKUDAN ÇADIRLARA SIĞINDI
"İzmir Kültürpark'ta 9 bin metrekarelik alanda toplanan gıda kolileri, uyku seti, yatak, gıda kartı , hijyen paketi, bebek bezi , battaniye, temizlik malzemeleri ve ısıtıcılar gibi ihtiyaç malzemeleri ilçe kaymakamlarınca çadır kent alanlarında dağıtıldı. Hak edilen ve gerekli noktalara yardımlar aktarıldı. 18 noktada 3 bin 20 çadır kuruldu. Dolu çadır 1255, boş çadır 505, toplam barınan nüfus 3687 kişi. Huzursuz olarak evinde oturamayan arkadaşlarımız da misafir edildi. Evinde hiçbir şey olmamasına rağmen yaşadığı travma nedeniyle orada kalanlar oldu. O kadar fazla çadır geldi ki şu anda bile 505 çadır boşta. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız koordinesinde çadır kentlerde; giyim mağazası ve sosyal market açtı, bütün ilçeler dahil 52 bin kişiye giyim yardımı yapıldı. Yatak kapasiteleri pandemi koşullarına göre; KYK yurtları, özel yurtlar, spor salonlarında 15.528 , kamu misafirhanelerinde 13 ilçede 7635 kapasiteli kamu misafirhanesi bulunmaktaydı. Toplam yurtlarda kalan afetzede sayısı 277 kişi. Büyükşehir Belediyesi, Hilton oteli ve Uzundere konutlarını açtı ama giden olmadı. Vatandaş orada aidiyet hissettiği noktadan ayrılmak istemedi. Manas bulvarında 1000 konteynerlik konteyner kent kuruluyor, Ege Üniversitesinin bahçesinde de 300 -350 konteynerlik bir alan hazırlandı. Sayın Bakanımız Murat Kurum, konteyner kentin 20 gün içinde oluşturulacağını söylemişti, birkaç gün içinde konteynerlere afetzedelerin alınmasına başlanacak. Kiraya gitmek istemeyen, ben para istemiyorum diyen vatandaşlar, orada konuşlandırılacak. Çadır alanlarında ve boşaltılan binalarda ilk günden itibaren İl Emniyet Müdürlüğünce tedbirler alındı, hem binaların hem afetzedelerin güvenlikleri sağlandı. İl Sağlık Müdürlüğünce, 7 çadır yerleşkesine poliklinik çadır hizmetleri kuruldu. Poliklinik hizmetlerinin yanı sıra Covid-19 tedbirleri kapsamında çadır alanlarında numune alımları yapılmakta hala... Ayrıca cerrahi maske, dezenfektan, hijyen kitleri sağlandı. Aile , Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce çadır alanlarında uzman personel ile çocuklara ve yetişkinlere yönelik psikososyal destek verildi. İl Milli Eğitim Müdürlüğünce çadır kent alanlarında EBA destek noktaları oluşturuldu. Mobil araçlar ile çadırlarda kalan ailelerin çocuklarına EBA üzerinden uzaktan eğitim hizmeti sağlandı. Gençlik ve İl Spor Müdürlüğünce çadır alanlarında gençlik liderleri ve psikososyal çalışmacılar tarafından çocuk ve gençlere yönelik farklı sosyokültürel etkinlikler yapılmakta."

MAHALLE MUHTARLARIYLA WHATSAPP GRUBU OLUŞTURULDU
"İzmir Valiliği koordinasyonluğunda; 7 mülki idari ve 3 rütbeli jandarma personeli başkanlığında Bayraklı ve Bornova, Karşıyaka, buca ilçelerinde eşya tahliye komisyonu oluşturuldu. Şuana kadar yaklaşık 126 binanın eşya tahliye çalışmaları bitirildi ve yıkım çalışmalarına geçildi. Depremde evi zarar görenlerin eşyalarını muhafaza etmek için Valilik koordinasyonunda görevlendirilen jandarma ve AFAD personeli çalışmalarına devam etmektedir. Depremden bir gün sonra, depremden etkilenen mahallelerin muhtarlarıyla toplantı yapıldı, Whatsapp grubu oluşturularak sorunları hemen çözüme ulaştırma konusunda koordine edildi. 24 mahalle muhtarıyla entegrasyonun sağlanmasını istedi bakanımız. 6 ilçede ( Karşıyaka, Konak, Seferihisar, Bayraklı, Buca ) ve Bayraklı ilçesinin 24 mahallesi muhtarlıklarının önünde AFAD koordinasyon çadırları kuruldu. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünce 4 kamu personeli görevlendirildi. Böylece ihtiyaçların giderilmesi, sorunların çözümü çabuklaştırılmış oldu. Vatandaşın, muhtarla beraber sorunlarını çözmesi sağlandı. Evini boşaltması gereken vatandaşlar için eşyalarını depolayacağı yerler oluşturuldu. Evi yıkılan ve evi ağır hasarlı olan vatandaşlardan ev sahibi olanlara 13 bin lira, kiracıya 5 bin lira taşınma ve kira yardımı yapılmakta. Evinden eşyasını alamayanlara 30 bin lira eşya yardımı yapılmaktadır. 1000 aileye, Türkiye genelindeki mobilya üreticileri tarafından 25 bin liralık mobilya yardımı yapılacak. Afetzede vatandaşlarımızın bilgi almaları için ‘deprem.afad.gov.tr’ internet adresi oluşturuldu, vatandaşlarımızın cep telefonlarına bilgilendirme mesajları gönderildi. Çevre Şehircilik bakanlığının hayata geçirdiği ‘hasartespit.csb.gov.tr’ adresi ile entegre edildi."

DEVLETİN VERDİĞİ DESTEKLER, BENCE YETERLİ
"Depremzedelerin ihtiyaçları fazlasıyla karşılanıyor, depolar dolu. Burada vatandaşın bazı eşyaların değerlerini maddiyatla ölçmek mümkün değil ama 30 bin lira eşyasını alamayanlar için uygun bir rakam. 13 bin lira normal bir rakam ama İzmir’in şartlarında ve kira artışlarında biraz sıkıntılar olacak gibi. Burada bir yıl içinde hükümetimiz evlerini yaparak teslim edilecek. Bizim toplumsal olarak bu süreçte ev sahiplerinin kira noktaların duyarlı olmamız gerekiyor. Devletin sağladığı desteklerin yeterli olacağını düşünüyorum. Zaten devletimiz, insanlarımızın barınma dışındaki ihtiyaçları için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor."

DEPREM ÇALIŞTAYLARI YAPMAK GÜZEL BİR ŞEY AMA...
"İnşaat sektöründe yıllarca faaliyet gösterdim. Bayraklı'da çöken binaların hepsi, 99 depreminden önceki yönetmeliğe tabii binalar... Orada hocalarımız çalışmalarını devam ettiriyor ama ben şunu gördüm; Barış apartmanında etriye dediğimiz noktaları normal yapmış. O dönemde hazır beton yoktu. Zemin etütleri de yapılmıyordu. O betonun dökümü anındaki demir iyi ama beton keserle kolayca kırılıyor. Çok düşük dozlu betonlar var. 1989’da oralar hep tarlaydı. Alüvyonlu zemine sahip bir alan, zeminin kötü olması, malzemedeki, uygulamadaki hatalar, kontrolsüzlük bu sonuçları doğurmuş oldu. Depremin vurduğu ivme, İzmir depremi olsaydı, altından kalkmak çok zor olurdu. Her deprem, şamar gibi suratımıza iniyor ama gerçekleri unutursak, bir sonraki depremde aynı acıları yaşadır, belki daha kötüsünü yaşarız. Herkes bir ders çıkarmalı. Koordinasyonu sağlayarak İzmir’le ilgili gerekli çalışmaları yaparsak, inşallah bir daha böyle bir sorunla karşılaşmayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi, deprem çalıştayı yapıyor. Deprem çalıştayları güzel ama şu günler, o çalıştayın yapılacağı bir zaman değil. Bizim artık uygulamaya geçmemiz lazım, uygulamaya geçme zamanı. İzmir’in eksiklikleri var. İstanbul, bu konuda hazırlıklı ama koordinasyon var mı? Pilot il olarak İzmir’i seçelim, diyorum. Çünkü İzmir'de hiçbir koordinasyon yok. Yapılması gereken hiçbir şey İzmir’de yok. İnşaat mühendisi olarak, İzmir’in yapı stokunu çok iyi bilen biri olarak, TBMM’de o konuşmayı yaptım. Arkadaşlarımızla önerge verdik, altında benim de imzam var, Türkiye gerçeğiyle ilgili. Yüzde 70'i deprem kuşağında olan bir ülkeyiz. Hükümet, önlemleri alıyor ama çok daha hızlı çözüm üretmemiz gerekiyor. Seferihisar'da mesela, Sisam depreminde, denetimli hiçbir yapıda sorunla karşılaşılmamış. Küçük bir ivmeyle İzmir’e yansıyan bir depremde, denetimli binalarda çatlak bile yok. Burada önemli olan, deprem yönetmeliğine uygun yapı stoku yapmak. Deprem, bir saniye sonra olacakmış gibi önlemler alınmalı. Kentsel dönüşüm çalışmaları hızlandırılmalı. İnşallah Meclis'te oluşturulan Deprem Araştırma Komisyonu, inşaallah yeni acılar yaşamamızı engeller. Hükümet olarak bir şeyi daha yaptık; gerçekten de müteahhitlerin disiplinize edilmesi gerekiyordu. 27’nci dönemde, müteahhitlerin sınıflandırılması yapıldı. İyi şeyler olacak."

DEPREM ARAŞTIRMA KOMİSYONU'NDA İZMİRLİ ÜÇ VEKİL VAR
"TBMM’de Deprem Araştırma Komisyonu kuruldu. 22 tane komisyon üyesi seçildi ve 3'ü İzmir’den. Bu komisyon, ciddi bir araştırma yapacak, sonucu da paylaşılacak. İnşallah büyük katkıları olacak. Konuya hakim üyeler var, faydalı olacağını düşünüyorum. Mesela bu depremde, acil ağır yıkılacak bina olarak 4 bin 239 bağımsız bölüm tespit edildi. Bu arada 109.921 binada, 586.565 bağımsız bölümün tespiti yapılmış, 103.785 binada 520.162 hasarsız bağımsız bölüm, 5.119 binada 55.235 az hasarlı bağımsız bölüm, 511 binada 6.929 orta hasarlı bağımsız bölüm, 449 binada 3.241 ağır hasarlı bağımsız bölüm, 24 binada 152 yıkık bağımsız bölüm, 33 binada ise 846 acil yıktırılacak bağımsız bölüm tespiti yapılmıştır. Ağır hasarlı 14, orta hasarlı 24 okul binası; ağır hasarlı 8, orta hasarlı 14 cami binası; ağır hasarlı 16, orta hasarlı 20 kamu binası tespit edildi. Hasar tespit çalışmaları tamamlanmış olup muhtarlıklarda ve online olarak internet ortamında ilan edildi. Afetzede vatandaşların sonuçlara itiraz talepleri, genel hayata etkili kabul edilen 4 ilçenin Bayraklı, Bornova, Karaburun ve Seferihisar tamamında ve 20 ilçenin belirlenen mahallelerinde toplam 54 hasar tespit itiraz noktası kuruldu. 30 gün boyunca itirazlar kabul edilecektir. Bakanlığın şu anda deprem etkisiyle etkilenen, bütün binaları tahkik edildi. Buradaki tespitler; depreme yönelik sonuçların analizidir. Bu demek değildir ki, benim binam çürük değildir. Bu afete karşı vatandaşın durumunun tespit edilmesi ve mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik bir çalışmadır. İzmir’in sosyal yapısı da göz önünde bulundurularak bakanlık yerinde dönüşüm kararı aldı. Depremin enkazı kaldırılırken, hemen yan tarafta sondaj çalışmaları başlatıldı, zemin etütleri yapıldı."

ESKİ PROJE, YENİSİNİN YANINDA UCUBE KALDI
"Bazı yapılarda emsalden, mevcut yönetmeliklere göre dönüşümler oldu. Eski projeyle yeni proje karşılaştırıldığında, eski proje ucube gibi kaldı. TOKİ, çok hızlı çalıştı. Hemşehrilerimizin kendi binalarında, kendi yerlerinde dönüşüm olacak. Bakan Murat Kurum, hak sahiplerini bölüm bölüm çağırarak projelerini sunacak, planlarını gösterecek. Bazı daire sahiplerinde mükerrerlikler oldu. 15 dairesi varsa mesela orada bir daire orada, geri kalan kısmı rezerv alanda, tamamen kayalık zeminde hakları verilecek. Rezerv alanın da sondaj çalışmaları yapıldı. İzmir’in gelecekteki en güzel yeri olacak, rezerv alan. Zemin artı 5'i geçmeyecek bir şekilde, sosyal donatılarıyla yeni bir şehir oluşacak. Mükerrer daire sahiplerine hakkaniyet çerçevesinde hakları verilecek. Bina yıkılmış, o binayı orada yapması, hemen mümkün değil. Rezerv alandan verecek ama vatandaşın arazisi kendisinde kalacak. Bir yıl içinde Bayraklı'daki vatandaşlar, yaşanabilir yerlere sahip olacak. Çevre Bakanımız sorunu anında çözen bir yapıya sahip. Bazı yerlerde orta hasarlı binalarda o bina bir yıl içinde güçlendirmesi gerekiyor. Vatandaş güçlendirmeyi yapmadığı takdirde, o bina ağır hasarlı sınıfına geçecek ve bir yıl içinde yıkılması gerekecek. O zaman hiçbir hak talep edemeyecek. Yok, ben burayı kentsel dönüşüme sokmak istiyorum, derse, kentsel dönüşüm için Çevre İl Müdürlüğüne giderek, bunu da yaptırabilir. Orta hasarlı evi olan vatandaşlarımız, bunu fırsata çevirebilir."

TOKİ, O BİNALARI BİR YIL İÇİNDE YAPAR, BEN İNANIYORUM
"Bakanlık, 6306 yasa kapsamında bunlara da kira desteği verecek, kredi avantajları ve harçlardan muafiyetleri olacak. Rezerv alan, İzmir’in yeni yaşam alanı olacak. Toplu Konut İdaresi, Şehir Hastanesi'nin üstünde yapılması gündemde olan evleri bir yılda yapar. Ben TOKİ'ye güveniyorum. Başardığını hep beraber göreceğiz. Bakanımız bugüne kadar ne dediyse, ne söylediyse, hepsi oldu. Konteyner kent, 20 günde teslim edilecek, dedi. Henüz 13 gün oldu bunu söyleyeli. Önümüzdeki günlerde konteynerler, depremzedelere teslim edilecek. Tabii ki müracaat olursa...

İZMİR'DE DASK, TÜRKİYE ORTALAMASININ ALTINDA
"DASK, çok önemli. Depremin bir gün sonrası bakanımız, DAASK genel müdürlerini çağırdı ve ofis açıldı, DASK sigortası yaptıran depremzedelere para ödemeleri başladı. Yaklaşık bir daireye, hasar niteliğine göre değişen 130 bin lira ödeme yapılacak DASK tarafından... Türkiye'd e DASK, yüzde 67 civarı. İzmir’de ise yüzde 58'lik bir DASK sigortası oranı var. Bu oran, Türkiye ortalamasının altındadır. Mal canın yongası, ekonomik olarak devlet gerekeni yapıyor ama mağduriyetin önlenmesi için DASK’a önem verilmeli. DASK’ın primleri az, vatandaşı etkileyecek bir miktar değil."

DEPREM DÖNEMİNDE FİZİKSEL MESAFEYE UYMADIK
"Son günlerde korona salgınında belirgin bir artış var. Şu günlerde sıkıntımız büyük. Bundaki en büyük etkenin, depremin ilk olduğu andan itibaren geçen 10 gün içinde, maskemizi takmış olsak da fiziksel mesafeye dikkat etmememizin olduğunu düşünüyorum. Pandemi kurallarına maalesef uyulmadı. Ne kadar çaba gösterilse de, vatandaş kurallara uymadığı zaman, hiçbir önlem işe yaramayacaktır. Depremin ilk birkaç gününde depremi unuttuk, maske takılıydı ama mesafe unsuruna dikkat edilmedi. Deprem öldürmez binalar öldürür, virüs öldürmez kuralsızlık, öldürür. Temizlik, mesafe, maske kurallarına uyalım. Aksi takdirde bize çok acı sonuçlar yaratacaktır."
kaynak egedesonsoz.com


YORUMLAR

  • 0 Yorum