Amacımız Türkiye'de ilk 10'a girmek

Yenigün TV'de yayınlanan 'Belma Şahaner ile Ege'nin Gündemi' adlı programın konuğu İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Galip Akhan oldu. Rektörlük seçimlerinde sandıktan galip çıkan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından tekrar rektör atanan Akhan projelerini anlattı. Akhan ''Hedefimiz Türkiye'nin ilk 10 üniversitesi arasına girebilmek'' dedi.

Hayırlı olmasını diliyoruz. Üniversitenize kurulduğunuz günden bu yana sizin katkılarınız büyük. Özel gibi işleyen bir devlet üniversitesisiniz. Hedefleriniz büyük. Önümüzdeki dönemdeki projelerinizi öğrenebilir miyiz?

4 yıllık sürecin ilk yılını yerleşmek için geçirdik. Genellikle kimse kurucu rektör olmak istemez. Başlattığınız eserleri görmeniz için 5 yıllık bir süreç geçmesi gerekir. Çiğli’de Tekel’in Yaprak Tütün İşletme Tesisleri’ni bulduk. İçinde yolları, binaları ve en önemlisi ağaçları var. Çorak bir arazide ağaçları diktiğinizde en az 10 yıl boyunca beklemeniz lazım. Biz ise yeşiller içinde bir kampüse sahibiz. Kampüsümüzdeki fabrikaları, binaları restore ederek bir üniversite havasına kavuşturduk. Önümüzdeki sene yurtlarımız ve spor salonlarımız tamamlanacak. Tabii bu biraz sıkıntılı bir süreç oldu. Gerek öğretmenlerimiz gerekse öğrencilerimiz üniversite havasını yaşayamadılar. Fakat şu anda yollarımız, aydınlatmamız, sınıflarımızın güzelliği sayesinde çok iyi yol almış durumdayız. Yeni kurulan üniversitelerle karşılaştırdığımızda gayet iyi bir yerdeyiz.

Şehirle entegre olmalıyız

Mithatpaşa’daki NATO komutanlığı konutunu nasıl değerlendireceksiniz?

Biz kampüs arayışımızda sanayi ile yakın bir yer seçtik. Çiğli bir sanayi bölgesi. Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ile çok yakınız. Biz tıp doktorları nasıl hastanenin içinde kendimizi geliştiriyorsak, fen bölümlerinde okuyan öğrencilerimizin de doğrudan sanayinin içinde kendini geliştirmesi gerekiyor. Tabii bu bizi şehir merkezinden uzaklaştırıyor. Şehir ile entegre olmamız, şehrin sorunlarını yakından takip etmemiz, sürekli eğitim merkezleri ile yakın iletişim içinde olmamız gerekiyor. Bu nedenle Mithatpaşa’da eski Nato Lojmanı olarak bilinen yeri aldık. Orayı rektörlük olarak kullanacağız. Binamızın tam karşısında eski hastane binası var. 1800’lü yıllarda yapılarak uzun süre kullanılmış fakat günümüzde harabeye dönüşmüş bir yer. Bir sağlıkçı olarak tarihi bir hastaneyi restore ederek kullanıma açmak beni gerçekten çok mutlu ediyor. İhalesi tamamlandı ve yer teslimi aşamasına gelindi. O hastane birkaç sene içerisinde halkımızın kullanımına açılacak.

Siz üniversite-şehir ilişkisine çok önem veriyorsunuz. Hayat boyu eğitim konusunda çok duyarlısınız.

Eğitim sonu olmayan bir dal. Ben her zaman öğrencilerimizin değişen teknolojiye adapte olmalarının öneminden bahsetmiş biriyim. Bu nedenle lisansüstü eğitim ve hayat boyu eğitime çok eğiliyoruz. Çankaya’da ve artık Mithatpaşa’da da daha kapsamlı olarak çalışacağız. Biz böylece topluma hizmet görevlerimizden birini yerine getirmiş olacağız.

''Bayraklı'ya sağlık kompleksi''

Biz pratiğin önemine çok veren bir üniversiteyiz. Bayraklı’daki Şehir Hastanesi’ne bitişik 1.5 milyon metrekarelik bir alanda sağlık kompleksi kurmak istiyoruz. İleri sağlık araştırma merkezi, öğretim üyelerimizin ofisleri, öğrencilerimizin hastane öncesi eğitim alacakları alanları oluşturmayı hedefliyoruz. Tabii bu kampüse sosyal bilimler ile ilgili bölümlerimizin kampüslerini de yerleştireceğiz. Bilgiyi pratiğe çevirmek çok önemli. Bilgiyi kullandığınız müddetçe hem unutmamış hem de yeteneklerinizi geliştirmiş oluyorsunuz. Araba kullanmayı kitaplardan öğrenebilirsiniz, ancak direksiyon başına geçmediğiniz müddetçe körelirsiniz. Şunu da eklemek istiyorum. Biz öğrencilerimizi teorik ve pratik bilgilerin yanı sıra geleceğe de hazırlamak istiyoruz. Öğrencilerimizin sürekli değişen mesleklere uyum sağlamaları gerektiği gibi, sosyal anlamda da başarılı olmaları gerekiyor. Kendi branşlarına ekstra eğitimler almaları gerekiyor. Mesela artık herkesin temel düzeyde de olsa finans yönetimi alması lazım. Bunu seçmeli dersler ile, yan dal ve çift ana dal eğitimleri ile yapıyoruz. Lisans olarak tıp eğitimi almış bir öğrencimiz yüksek lisansını işletme üzerine yaparak hastanelerde yönetici olarak olabiliyor. 3 tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde su ürünleri mühendisliği okuyan öğrencilerimize, işletme ve girişimcilik dersleri de vererek, mezun oldukları zaman kendi işlerini kurmaları konusunda teşvikte bulunuyoruz.

Kongre merkezi ve bir kütüphane de projeleriniz arasında.

Sosyal bilimler fakültelerimiz başta olmak üzere tüm çalışanlarımız için bir kütüphaneye ihtiyacımız var. İzmir’deki her üniversitenin kendi kütüphanesi olabilir ancak biz yurtdışına gittiğimizde şehirlerde görülmesi gereken yerlerin arasında hep kütüphaneler de yer alıyor. Kütüphaneler hem insanların kitap okudukları hem de sanatsal ve kültürel etkinliklerde bulundukları yerler olarak öne çıkıyor. İzmir’de de neden böyle bir kütüphane olmasın? İzmir bir öğrenci şehri. Öğrencilerimize araştırma yapabilecekleri, çalışmalarda kullanabilecekleri bir kütüphane kazandırmak istiyoruz. Tabii bu boyutta bir kütüphane için diğer üniversitelerle beraber çalışmamız da gerekiyor. Merkezi bir yerde mesela fuarda böyle bir kütüphane çok güzel olabilir. İzmir Halk Kütüphanesi’nin tüm halkımıza hitap etmesinin imkânı yok.

Kâtip Çelebi Üniversitesi’ni 4 yıl sonra nerede görüyorsunuz?

Gelişmelerden en çok keyif alan kişi benim. Ankara’da elime bir kâğıt parçası tutuşturdular. ‘Bütçe yok, yerleşke yok’ dediler. Ama şimdi ise 75 bin metrekare yemyeşil bir çalışma ortamımız var. Laboratuarlarımız çok güzel. 1000’i aşkın cihazımız var. 300’e yakın öğretim üyemiz ve 600 öğretim elemanımız var. Her gelişme ile ben yorgunluğumu atıyorum. Hiç ummadığınız bir yerde bir kişinin ‘Hocam nasılsınız?’ demesi bile bizi mutlu ediyor. Biz yakında ilk mezunlarımızı vereceğiz. Beni en çok heyecanlandıran gelişme bu. Sağlık bölümlerinde önce hemşirelerimizi, daha sonra tıp ve mühendislik öğrencilerimizi mezun edeceğiz. Spor salonumuz, kongre merkezimiz, çarşımız bitiyor. Kampüsümüzün büyük bir kısmı bitmiş olur. Bayraklı sırtlarındaki yerleşkemizde çalışmalar belirli bir seviyeye gelmiş olur. Hedefimiz inşallah Türkiye’deki ilk 10 üniversitenin arasına girebilmek.

Belma ŞAHANER