Özyanak ayrıca Paralel örgüt davasından beraat etmesi karşılığında kendisinden 70 milyon lira rüşvet istendiğini de öne sürdü. Suç örgütü elebaşı olduğu öne sürülen ve hakkında "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "Kişisel verilerin kaydedilmesi", "Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek" suçlarından müebbet ile 9 yıl hapsi istenen Özkaynak, Önce "fuhuşa aracılık" suçlamasıyla gözaltına alındığını "8 ayın sonunda da 'casusların başı' olduğunu söyledi Özkaynak, "Zamanla bize kumpas kurulduğu ortaya çıktı ve bunu yapanlar tek tek yargılanmaya başlandı. Bildiğim kadarıyla bizimle ilgili hakim ve savcılar hakkında da soruşturma başlatılmış" diye konuştu.
Haksız yere 2,5 yıl cezaevinde kaldığını ve olmadık iddialarla yargılandığını ifade eden Özkaynak, 10 bin yıla yakın ceza almasının istendiğini kaydetti. Böyle bir durum karşısında ister istemez psikolojisinin bozulduğunu vurgulayan Özkaynak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ailemiz alt üst oldu. Çocuklarım hala psikoloğa gidip tedavi görüyor. Aile bırakmadılar, düzen bırakmadılar. 2,5 yıl başında olmadığım ve ailemde İzmir'e yerleşmek zorunda kaldığı için marinamızda maddi anlamda da büyük kayıplar yaşadık. Hükümetimiz bu Paralel Yapının ne olduğunu anladı ve operasyonlara başlandı. Böylece herkese yaptıkları oraya çıktı. Bunların niyeti hükümeti tamamen çökertip, ülkeye el koymaktı ancak başarılı olamadılar."
"KAÇACAK OLSAM 6 SAAT ÖNCE NEDEN YURTDIŞINDAN GELEYİM?"
Özkaynak, Sapanca'daki evinde aramalar sırasında bulunduğu iddia edilen dijital materyalleri daha önce hiç görmediğini vurgulayarak, "Polisler İstanbul'daki evimizi bastıkları zaman beni 4 saat boyunca evde tuttular. Doğru düzgün arama yapmadılar. Şirketlerimize bağlı binaların hiçbirisinde arama yapmadılar. Sapanca'daki ev aranacaksa neden beni ve avukatımı götürmediler? Boş bir evde bizi götürmeden arama yapıyorlar, sonra da diyorlar ki 'Buradan bu çıktı. Bilgin Özkaynak kaçacaktı ondan dolayı savcıdan ve hakimden izin almadan Sapanca'daki eve baskın yaptık' diyolar. Ben elinizdeyim kaçmamışım, kaçacak adam 6 saat önce yurt dışından neden gelsin?" diye konuştu.
"SANIKLARDAN SADECE İKİSİNİ TANIYORDUM"
Kendilerine yönelik kumpası kuranların "çok büyük bir gizli örgüt" olarak nitelendiren Özkaynak, bu yapıyı yıllarca insanlara anlatmaya çalıştığını söyledi. Özkaynak, "Saati, vakti bugünmüş. Herkes anlamaya başladı. Anlamak istemeyenlere de 'İlla başınıza mı gelmesi lazım?' diye soruyorum. Bunlar konusunda partilerin, derneklerin hatta camilerin bile dikkatli olması lazım" dedi.
"2 NUMARAYI TANIMIYORUM"
Davasının "2 numaralı sanığı" Narin Korkmaz'ı tanımadığına da değinen Özkaynak, davanın sanıklarından sadece 2 kişiyi tanıdığını, bunlardan birisinin muhasebecisi, diğerinin ise daha önce işten çıkarttığı müdürü olduğunu dile getirdi. Özkaynak, "Ancak 2,5 yıl hapis yatınca ve 61 gün mahkemeye gidip gelince bütün sanıklar arkadaşımız, dostumuz oldu. Hepsini sonradan, dava sürecinde tanıdım" dedi.
"70 MİLYON LİRA İSTEDİLER"
Bilgin Özkaynak, sözlerine şöyle devam etti: "Paralel örgüt davadan beraat etmem karşılığında benden para istedi. Elimde belgeleri var. Bu belgeleri mahkemeye de sundum. Hükümet bu örgütü bilmeden önce ben 4 aylık tutukluyken mahkemede, 'Böyle bir örgüt ve benden para istiyor' dedim. Benden hem mahkeme sırasında hem de çıkmamıza yakın süre zarfında 70 milyon lira istediler. Bu parayı verdikten sonra da Türkiye'yi terk etmemi istediler. Daha sonra da marinama ve gemilerime el koymayı düşünüyorlardı."
Özkaynak, "Paralel Devlet Yapılanması" operasyonlarının bu örgütü ortaya konulacağını ve gerçekleri açığa çıkaracağına inandığını sözlerine ekledi.

Yorumlar
Kalan Karakter: