İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay eşi Öznur
Tugay ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin
katkılarıyla Tarihi Havagazı Fabrikası'nda bu yıl 8'incisi düzenlenen
İzmir GastroFest'e katıldı. Ege Bölgesi’nin mutfağını tanıtarak gastronomik değerleri ile ön
plana çıkan marka bir kent yaratmak amacıyla “Yemek ve Sanat” temasıyla
düzenlenen festivalde ayrıca Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı
Mutlu, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, gazeteciler, yemek
yazarları, şefler ve sanatçılar da yer aldı. Festivalde Ege mutfağının
lezzetleri tanıtıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, gastronominin
çalışmaları arasında en önemli başlıklardan biri olduğunu vurgulayarak
“Bizler üzerinde yaşadığımız coğrafyanın, içinde yaşadığımız kentin
dünyada eşi benzeri bulunmadığını bilenlerdeniz. İzmir yüz yıllar, belki
de bin yıllar boyunca Anadolu ve Anadolu'nun doğusundan gelen her
şeyin, Avrupa'ya, dünyaya taşındığı liman şehri. Her zaman bu niteliği
ile Avrupa'ya da çok şey kattı. Kahveyi, Avrupa İzmir Limanı’ndan
gönderilen ürünlerle tanıdı” dedi.
“İzmir bu niteliği ile Avrupa'ya da çok şey kattı”
“En güzel şiirlerin yazıldığı coğrafya”
İzmir'in inanılmaz bir gastronomi kültürüne sahip olduğunu belirten
Tugay, “Biz Akdeniz şehriyiz. En güzel şiirlerin yazıldığı coğrafya. En
güzel şarkıların bestelendiği yer. Dünyada en güzel ve öncelikli
şarapların yapıldığı topraklarda olduğumuzu biliyoruz. İzmir, Akdeniz'in
kalbinde tarih boyunca hem bereketin, hem de zengin mutfakların simgesi
olan bir kent. Yüz yıllar boyunca farklı coğrafyalardan gelen
insanların getirdiği tariflerle, alışkanlıklarla yoğrulan bir liman
kenti. Bu harmoni içerisinde kendine has kültürünü de her zaman koruyan
bir coğrafya. Her ilçemiz, mutfak kültürünün ayrı bir hikayesini
anlatıyor. Ancak bu zenginliği korumanın ötesine geçmemiz gerekiyor.
Bizim kültürümüzün en büyük eksiği, ülkeye ve dünyaya bu kültürü
tanıtmakla ilgili yeterince çaba göstermiyor oluşumuz” diye konuştu. İzmir'de coğrafi işaretli 45 tarımsal ürün bulunduğuna ve bunları
üretmenin ötesinde tanıtma konusunda biraz daha çaba gösterilmesinin
gerekli olduğuna değinen Başkan Tugay, “Mutfağımız Akdeniz'in bir
yönüyle en sade, diğer tarafı ile de en zengin mutfaklarından biri. Bu
zenginliği dünyaya tanıtmak, bu kültürü bugünlere getirenlere karşı
borcumuz. Günümüzde üretenlerin daha fazla haklarını almaları için de
bir ihtiyaç ve İzmir'in hak ettiği saygınlığı kazanması açısından
önemli. Bu nedenle bu tür etkinliklere ihtiyacımız var. Bizim yapmamız
gereken, sahip olduğumuz değerleri daha fazla tanıtmak” diye konuştu. 8 yılda çok iyi sonuçlara ulaştıklarını anlatan İtaltur Kurucu Ortak
ve Genel Müdürü Hande Arslanalp ise “Sizlerle birlikte büyüdük ve
geliştik. İnsan olarak unuttuklarımızı insanlığın hafızasına kazımak,
geleceğe miras bırakmak istiyoruz. Bunları konuşurken yaşadığımız
zorlukları, dünyamızın sorunlarını hiç unutmadık. Çevre, açlık, iklim
değişikliği, zorunlu göçler öncelikli konularımız oldu. Karbon ayak
izimizi hesapladık. Sürdürülebilir bir yaşam için değerli reçeteler bu
sahneden hep paylaşıldı. Bu yıl gastronominin çevresine yeni bir ağ
örmek ve etkisinin, etkileşiminin nerelere doğru yayılacağını sizlerle
deneyimlemek için böyle bir tema seçtik. Hepimiz bir sofranın etrafında
toplanıyoruz. Bu bir şenlik sofrası. Çeşitli fikirleri paylaşıyoruz,
tartışıyoruz. Değişik yemekleri tadıyoruz, yemek pişiriyoruz, film
seyrediyoruz, caz dinliyoruz, dans ediyoruz. İşte festivalin güzelliği,
keyfi, eğlencesi, dostluğu...” dedi. İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Salkım da
yemek ve sanat teması ile buluştuklarına değinerek “Çünkü biz biliyoruz
ki yemek sadece bir beslenme şekli değil, aynı zamanda kültürün dili,
coğrafyanın hafızası, sanatın ifadesidir. Her tabak aynı zamanda
kültürel bir zenginlik sunar. Kadim Anadolu bu anlamda büyük
zenginliklere ev sahipliği yapıyor. Ege Bölgesi de benzer şekilde
endemik bitkileri, yöresel hikayeleri olan yemekleri ile binlerce yıldır
kentin öyküsünü anlatıyor” dedi. Başkan Tugay, konuşmaların ardından
stantları ziyaret etti.
Coğrafi işaretli 45 tarımsal ürün
“Çevre, açlık, iklim değişikliği, zorunlu göçler öncelikli konularımız oldu”
“Her tabak aynı zamanda kültürel bir zenginlik sunar”
Festival; söyleşiler, tadımlar, yemek atölyeleri gibi etkinliklerle tüm gün devam edecek.