Doğan, "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin vatandaşlara hizmet verdiği ve bizlerin de şu an içerisinde bulunduğu bu binada, bu toplantı salonunda can güvenliğimiz var mı? Yoksa burada yaptığımız Meclis toplantısında canımızı Allah'a mı emanet ettik? Sadece bizler değil, burada mesai yapan ve kente hizmet eden binlerce personelimiz, her gün aynı tehlike ile karşı karşıya. 2006 yılında belediyemiz Dokuz Eylül Üniversitesi ile ortaklaşa bir çalışma yürüterek mevcut hizmet binamızın durumuyla ilgili bazı raporlar hazırlamıştı. Bu raporlarda binanın çürük olduğu, can ve mal güvenliği açısından riskler barındırdığı bilimsel verilerle kanıtlanmıştı" diye konuştu.
"10 yılda çivi çakılmadı"
Raporun üzerinden 10 yıl geçtiğini belirten Doğan, "Belediyede çivi dahi çakılmadığını görüyoruz. Her depremde yüreğimiz ağzımıza gelmesine rağmen, binlerce personelimiz tüm bu riskler nedeniyle korku içerisinde, kentimize sağlıksız çalışma koşullarında hizmet vermektedir. Yapılması mutlak surette gerekli bu kritik çalışma her yıl erteleniyor" dedi. Doğan, Halkapınar'da yapılması planlanan büyükşehir belediye binasını da sorarak, "Kalan üç hizmet binası için yer sıkıntısı gerekçe gösterilebilir, ancak on yıldır yer bulunamıyor mu? Halkapınar'da inşa edilmesi planlanan dev Büyükşehir Belediye Sarayı projesine ne oldu? Demek ki, asıl hedeflenen tadilat ve onarım projesine başlamak için ortada henüz ciddi bir plan proje de yok. Şimdi soruyoruz, madem ihtiyaç var, neden çalışma yapılmıyor? Belediye boşuna mı kiraya çıktı? Milyonlarca lira sokağa mı atıldı?" dedi.
Doğan'ın eleştirilerine yanıt veren Meclis Başkanvekili Sırrı Aydoğan, "İzmir'in yarısından fazlası bu durumda. Deprem gerçeği hepimizin başında. Biz bu fırsatı yakaladık ama siz elinizi taşın altına koymadınız" diye konuştu.

Yorumlar
Kalan Karakter: