Altınpar, Pancaldi, Kula Mensucat, Özel Ege Sağlık, Egebank, EGS Bank, Gırgır ve daha birçok isim bir zamanlar Türkiye'nin önemli markaları arasında yer alıyorlardı. Bu markalar, reklamlarıyla öne çıkıyor, ürettikleri ürünler ve hizmetleriyle İzmir'in adını dünyaya duyuruyorlardı. Ancak, şimdi önemli bölümü tarih oldu, İzmir'i tereketti veya başka bir şirket bünyesinde başka isimlerle anılmaya başlandı. Oluşan bu tabloyu Yeni Asır'a değerlendiren EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, bu değişimin en önemli sebebinin İzmir'de aile şirketlerinin yaygınlığı olduğunu dile getirdi.
Kendilerini yenilemiyorlar
Türkiye'nin üçüncü büyük ekonomisine sahip il olan İzmir'in markalarını yaşatma konusunda iyi bir karneye sahip olmadığı ortaya çıktı. Bir zamanlar büyüklükleriyle, isimleriyle herkesin gıptayla baktığı, çalışmak için can attığı şirketler aile yapılarının bozulması, finansal kriz, ürettiği ürünün güncelliğini yitirmesi ve kendinin yenileyememesi gibi başlıca nedenlerle ya tarihteki yerini aldı ya da başka bir şirketin bünyesinde ismi değişti. Geçtiğimiz yıllarda açılan İzmir Reklamcılar Derneği'nin "Eksi 2000" Sergisi'nde de 1972 yılından 2000 yılına kadar İzmir'de ismini ulusal düzeyde tanıtmış, sektörlerinde lider konuma yükselmiş 53 markanın artık yaşamadığı, 16 markanın da İzmir dışındaki sermaye sahiplerine satıldığı ortaya çıkmıştı. 1990'lardan sonra teknolojide, dijital dünyada ve bilişim alanında kaydedilen çığır açıcı gelişmelerin adeta bir akıl çağına geçilmesine neden olduğunu dile getiren Yorgancılar, "Bu ilerlemeler, ekonomi ve iş dünyasını da derinden etkiledi. Yönetim prensiplerimiz ve iş modellerimizi başlı başına değiştirdi. Değişim ve ilerleme bu denli hızlı olunca, değişime uyum sağlamak da bir o kadar zorlaştı, ancak iş dünyasında varlığını devam ettirebilmenin de mutlak şartı haline geldi. Bu da rekabetin hızlı bir biçimde artırmasına sebep oldu ve markalaşmayı çok daha zorlu bir hale getirdi" dedi.
Aile şirketi sorunu
İzmir'in her şeyden önce aile şirketlerinin yaygınlığı sebebiyle bu değişim sürecinden büyük oranda etkilendiğini dile getiren Yorgancılar, "Değişimi yakalamanın mutlak şartı olan kurumsallaşmanın sağlanması aile şirketlerinde çok daha zor oluyor. Ayrıca ülkemiz genelinde olduğu gibi İzmir'de de hala yaygın biçimde geleneksel üretim tekniklerinin varlığı, teknolojik gelişmelerin üretim süreçlerine entegrasyonunu engelliyor. Böylece ekonomik büyüme için en önemli etken olan katma değer yaratan üretim gerçekleştirilemiyor. 2008 yılında başlayan küresel kriz, İzmir gibi uluslararası ticari ilişkileri güçlü olan yerlerde daha derin etkilere sebep oldu. İzmir'in markalarını koruyabilmesi için her şeyden önce içinde bulunduğumuz akıl çağının gereklerinin dikkate alınması ve üretim süreçlerinde reformist bir anlayışın benimsenmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
İzmir'de 1973 sonrasında güçlü olan ancak günümüzde çeşitli sebeplerle yaşamayan markalar:
- Altınpar
- Baygan (Teba)
- Ege Bank
- EGS Bank
- EGS Park Mağazaları
- Emin Halıcılık (İzmir)
- Gırgır Süpürgeleri
- Habibi Darling Yağ
- İkiler
- İzmir Yün
- Kalıpsan
- Kemlisan
- Kula Mensucat
- Levallois
- Mesken Home Store
- Metaş
- Özbelge Tekstil
- Özdil Ticaret
- Pancaldi-B Tekstil
- Orcaner
- Özel Ege Sağlık Hastanesi
- Şark Sanayi
- Ticaret Matbaası (Eski)
- Taç Sanayi
- Tad Piliç (İzmir)
- Tarihi Park Cafe
- Tarişbank
- Topuz Sobaları (İzmir)
- Tütünbank
- Yabim Bilgisayar
- Yumlu
- Yupi Piliç

Yorumlar
Kalan Karakter: