CHP Karabağlar Belediye Meclis Üyesi İsmail Taş, “Bugünkü Misafiriniz CHP” projesini ve hedeflerini anlattı. Taş, “Karabağlar halkının sorunlarını yerinde tespit etmek adına yaptığımız çalışmanın ilk etabı tamamlandı. Rapor halinde ilçe örgütümüze sunacağız” dedi. Taş, projenin hayata geçmesinde CHP İlçe Başkanı Ali İhsan Yıldız’ın önemli bir desteği olduğunu kaydederek, “İlçe örgütümüz bu tür çalışmaların önünü açarak bizim de dinamizmimizi arttırıyor” sözlerine yer verdi.

Kaç mahalle gezdiniz?
26 mahalle.
Kaç günde gezdiniz bu mahalleleri?
Yaklaşık 40 günde.
Bu çalışmanın temel amacı neydi? Ne elde etmek istediniz?
İnsanlar, siyasetçilerin kendilerine dokunmasını, kendilerini hatırlamasını istiyorlar. Bu çalışmanın amacı; insanlarımıza gidip CHP’nin hem yerelde yapmış olduğu hizmeti anlatmak hem de varsa mahalleleriyle ilgili bir taleplerini alıp belediyemize bildirmek. Karabağlar 58 mahalleden oluşuyor. 58 mahalle de çok geniş bir alanı kapsıyor. Belediyenin zaman zaman gözünden kaçabilen bir şeyler olabiliyor. Bazen de anlık bir ihtiyaç gelişiyor, bundan haberdar olunamıyor. Bunları tespit etmek üzere çalışmamızı gerçekleştirdik. Bunun dışında insanların CHP’den ne beklediğini rapor haline getirmekti. Esas amacı özetleyecek olursam, insanlarımızın derdini dinlemek ve onlarla dertlenmek, sonuç olarak da çözüm olabilmekti.

Sizin bu çalışmanız sürecek mi?
CHP, şüphesiz sürekli olarak bu çalışmaları yapıyor. Ancak, biz de geliştirdiğimiz bu çalışmayı kaldığı yerden devam ettirmek istiyoruz. Tabii partimizin önümüze koyacağı program her zaman bizim için öncelikli ve geçerlidir. Şunu da belirtmeliyim ki, bu çalışmaya İlçe Başkanımız Ali İhsan Yıldız’ın ön açıcılık dahil çok büyük katkıları oldu. İlçe örgütümüz bu tür çalışmaların önünü açarak bizim de dinamizmimizi arttırıyor.
Bu ziyaretler süresince 10 yıllık CHP’li belediyeyle ilgili aldığınız eleştiriler oldu mu? Ağırlıklı olarak hangi talepler ön plana çıktı?
Mahallelerde var olan sorunların yüzde 80’i merkezi hükümetin Karabağlar’a yapması gereken hizmetler olduğunu gördük. Belediye ile ilgili olarak ilk akla gelen yolların tümsekli olması, bazı yollarda çukur açılması, parkta oyuncakların eksik olması gibi fiziksel olarak göze çarpan sorunlar oluyor. Bunları biz ilettiğimizde de çok basit bir dokunuşla çözülen sorunlar. Ancak biz bunların dışında çok daha büyük sorunlarla karşılaştık. Baktığımız zaman ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: Örneğin, belediyemiz park yapmış; ama aileler akşam saatlerinde parka gidemiyor. İnsanlar güvenlik olmadığı için sokağa çıkamıyor. Başıboş dolaşan, madde kullanan insanların parkları mesken tuttuğunu söylüyorlar. İnsanlarımız emniyeti aradığını; ama geç gelindiğini ya da soruna kalıcı bir çözüm getirilmediğini söylüyor. Bir mahallede de şuna şahit olduk. Uğur Mumcu Mahallesi’nde bir eve misafir olduk. Ev sahibi kadına kaç çocuğu olduğunu sordum. Üniversiteye giden bir çocuğu olduğunu söyledi. Bunun güzel bir şey olduğunu söylediğimde, “Ne iyisi oğlum, çocuğum okusa ne olur, okumasa ne olur!” dedi. İnsanlar umutsuz. İnsanlar yarınından iyi bir şey beklemiyor. Bu bize göre büyük bir sorundur. İnsanlar evlatlarının okumasıyla gururlanamaz noktaya gelmiş durumda.
Yine oğluna karşı mahcup olduğunu söyleyen bir baba gördük. İşsiz olduğu için oğlunun gözlerine bakamayan bir baba…Çocuklarına gelecek sunamadığı için üzgün.

Şu anda önümde Yurtoğlu Mahallesi açık. Otobüs, semt merkezi gibi sorunların yanında işsizlik de sorunların arasında yer alıyor. İşsizlik konusunda yerel yönetim ne yapabilir?
Tabii yerel yönetimler bazı projeleri hayata geçirebilir. Ancak, merkezi hükümetin kendinden olmayan belediyelere yönelik bir tutumu olduğunu belirtmem de gerek. Baktığınız zaman bu belediyelerin projelerinin bürokratik işlemlerle zor durumda bırakıyor. Belediyeleri halkın gözü önünde başarısız kılma gayreti var. Bu da belediyenin elini kolunu bağlayan bir şey. Yalnız, şunu da belirtmem gerekir ki, belediyeler iş bulma kapısı da değildir. Belediyeler, bir kentte iş hareketliliğini sağlayacak altyapı ve üstyapı hizmetleriyle kültürel çalışmaları gerçekleştirir. Ama bunun için de merkezi hükümet tarafından engellenmemesi gerek. Örneğin Uzundere’de dört yıldır bekleyen spor kompleksimiz var. Bürokratlar 4 yıldır bunu geciktiriyor. Çünkü o arazinin bir kısmı Milli Emlak’ta bir kısmı bizde. Milli Emlak da sıkıntı çıkarıyor. AK Parti de bunu siyasi malzeme yapıyor. Halka, ilçede bir tane bile spor kompleksi olmadığını söylüyor. Oysa zorluk çıkaran hükümetin kendisi.

Esenlik Mahallesi’yle ilgili dikkatimizi çeken bir nokta var. Tüm Engelliler Federasyonu’nun da imzasını görüyorum. Bu çalışmalarda federasyonla bir buluşmanız mı söz konusu oldu? Bir de engellilerle ilgili izlenimlerinizi alalım…
Engelli vatandaşlarımızın sorunları var tabii. Belediyemizin müdürlükleri de bu konuya itinayla yaklaşıyor. Belediyemizin hizmetleri bu konuda hatırı sayılır derecede var. Ancak engellilere ne kadar alan açarsak o kadar iyidir. Biz de mahalledeki çalışmamız esnasında engellilerin yaşamını zorlaştıran ne kadar mimari engel varsa sokaklarını tespit ederek belediyeye sunduk. Engellilerin en çok şikayet ettiği konu, köpeklerin engellilere saldırması. Değnekle yürüdükleri için köpekler bunu tehdit olarak görüyor. Engellilerin böyle bir talebi var. Ancak köpeklerin toplanmasıyla ilgili belediyenin yasal bir yetkisi yok. Biz sadece şunu yapabiliyoruz, köpeğin aşısını yapmak ve aldığı yere bırakmak. Bırakmadığı zaman suç işlemiş oluyor. Hayvan barınağımız da var; ama yasa köpekleri toplamaya engel….

Mevcut başkanınız Muhittin Selvitopu yeniden başkan adayı gösterildi. Mahallelerde buna yönelik görüşler nasıl?
Muhittin Selvitopu başkanla ilgili şunu söyleyebilirim. Kendisinin Karabağlar’da yüzde 6-7 gibi kişisel bir oyu oluşmuş durumda. Halk şikayetçi değil. Başka partiler bile kendisinin dürüstlüğünü anlatıyor. Tabii Muhittin beyi sevmeyen bir kesim de var. O da rantçı kesimlerdir. Belediyeden nemalanamayan kesimler sevmez kendisini. Sayın başkanın da onlardan bir beklentisi olduğunu düşünmüyorum. Çünkü halkta karşılığı var.