Büyükşehir Önünde Kadro Eylemi

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı şirket İZELMAN'ın personeli olan ancak yine İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü bünyesinde çalıştırılan 107 işçi, muvazaalı çalıştırıldıklarına yönelik davayı kazanıp Belediye kadrosuna geçmek istedi. Ancak, ESHOT Genel Müdürlüğü norm kadro sınırlaması ve mevcut kadrolara belediye şirketi personelinin alınması durumunda geride kalacak belediye şirketi personeli varlığının muvazaanın devamı anlamına geldiği yorumuyla bu işlemi yapmadı. Merkezi Hükümet'in kadroyu arttırmasını bekledi.

Bugün, İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde ellerindeki "Kadro hakkım", "1200 kadroyu kullan", "Yargı kararlarını uygula" yazılı kartonlarla eylem yapan eski ve halen çalışan personelin de aralarında bulunduğu 7 kişi belediye işçisi kadrolarına alınmalarını talep etti. İki yıl önce ESHOT Genel Müdür Yardımcısı Tufan Eker'in makam odasına girerek silah çektiği iddia edilen ve İZELMAN'daki Trafik Motorize Ekipler Personeli işine son verilen Hüseyin Atakul arkadaşları adına basın açıklaması yaptı. Atakul, muvazaalı, hileli personel çalıştırmakla ilgili davayı kazandıklarını belirterek "Belediye'nin 13 taşeron şirketi var. Yargıtay 7 Hukuk Dairesi İZELMAN şirketinin muvazaalı olduğunu kararına verdi. Sayın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum. Neden hala kadrolar verilmedi? Yargı kararları neden uygulanmıyor? 10 Nisan 2014'de İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne verilen kadroları vermenizi Yargıtay kararı ile talep ediyoruz" dedi.

Karayolları Genel Müdürlüğü'nde 6 bin 417 işçinin muvazaalı yani hileli çalıştığına, "asıl işi yaptıkları için kadroya alınmaları gerektiğine" hükmeden mahkeme kararından 4 yıl sonra, 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından kadroya alınacakları açıklandı. Ancak işçiler henüz kadroya alınmadı.

İşten çıkarılan ve açtıkları davayı kazananlar adına basın açıklaması yapan Hüseyin Atakul şunları söyledi:

Değerli ve Kıymetli basın mensupları sizler aracılığı ile de Türkiye Halkı...

Öncelikle bugün 20 bin Büyükşehir işçisi gönülden bizimledir ancak ekmek korkularından şu an burda olamamaktadırlar. Bunun bilinmesini istiyoruz.

Bildiğiniz üzere Taşeron sistemi Türkiye'nin büyük bir belası, bizlerde görüntüde İZELMAN çalışanıyız ancak ESHOT, itfaiye, İZSU, başkanlık ve anaoklulları gibi belediyeye bağlı bir çok kurumda görev almaktayız. Tabiri caiz köle olarak satılmaktayız. Satılmaktayız diyorum çünkü en ağır işleri kadrolu işçi ile aynı işleri yaptığımız halde gerek uluslararası ilo sözleşmesi, medeni kanun ve beğenmediğimiz 12 Eylül darbeci anayasasında bile Eşitlik ilkesi yasal olarak vurgulanır iken malesef bugün bizler 5 ayrı ücrete tabi tutuluyor, aynı işi yapıyoruz. Bu aynı zamanda T.C.K kanunuda MUVAZAA(Hileli şirket kurup hileli işçi çalıştırmak) olarak geçmektedir. İzmir bu anlamda Taşeron cennetidir. 13 Taşeron şirketi bulunan belediye İşçi üzerindende maraba düzeni ile birilerini zengin etmekte ve seçimlerde tehtit olarak kullanmaktadır. Bizlerde 1 Mart 2013 günü taşerona karşı hukuksal anlamda giriştiğimiz mücadeleyi bugün kazanmış bulunuyoruz. Yargıtay 7.Hukuk dairesi İzmir büyükşehir belediyesi İzelman A.Ş şirketinin Muvazaalı olduğunu kesin karara bağlayarak Türkiye genelindeki tüm belediyelerde çalışan taşeron işçilerine emsal bir karar vermiştir. Bu anlamda önemi çok büyüktür. Ne yazıktırki sosyal belediyecilik ve sosyal parti olarak her fırsatta taşerona karşı olduğunu beyan edenler sözde işçi hakları için meydanlarda yolları kapatarak taşerona karşı eylem yapan belediye ve parti başkanları ile kolkola yürüyen sendikalar 3 yıldır çıktığımız bu yolda bizlere her türlü baskıları uygulamış ve gerçek yüzlerini göstermişlerdir. Şimdi burdan sesleniyorum gelin bu kararlara sahip çıkın. Suskun kalırsanız halen size söylenecek en güzel söz, Ağızlarıyla sosyalist, göbekleri ile faşist, cepleri ile kapitalist, yaşamları ile de emperyalist olmalarıdır. Hatırlayacağınız üzere karayollarıda benzer davaları kazanmış onlarda 3 yıl süren mücadele sonrası 1 Mayıs 2015 günü bizzat Başbakan tarafından özel bir kanun hükmü ile kadroları verilmiş geriye dönük alacak yönünden sulh olmuşlardı ve o gün sayın CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "ben olsaydım hem kadroyu hem geriye dönük alacaklarını verirdim" demişti. Şimdi soruyoruz kendisine şahsına konuyu iletmemize rağmen neden gözleri ve kulaklarını kapatmıştır. Sayın il başkanına bilgi verdiğimiz halde neden halen işçilere duyarsız kalmıştır. Edindiğimiz bilgilere göre sayın Aziz Kocaoğlu Dava açanları atın işten diyerek talimat vermiştir. Vermemiş ise ESHOT yetkilileri ve sendika, başkanımızın adınımı kullanmaktadır öyle değil ise yargı kararları neden uygulanmamaktadır. Değerli basın mensubu emekçiler, abilerimiz, kardeşlerimiz...
Aslında hepimiz bu ülkenin emekçi insanalarıyız, siyasetçi değiliz. İşçinin içinden çıkıp milletvekili olan Sayın Musa çam ve Süleyman Çelebi'yide unutmuş değiliz. 13 yıldır aynı iktidarı eleştirenlere soruyoruz; "krallık gibi 30 yıldır demokrasi deyip türlü hileler ile sendikanın başını bırakmayan, işçisini tehtit eden hatta Oya Baydak isimli çalışanını işinden atıp dövdürenlerde sendikaları siyasete atlayış olarak görüp istediklerini elde ettikten sonrada bugün olduğu gibi de işçi kardeşlerini unutup her türlü baskıyı da uygulamaktan kaçınmamaktadır. Diyoruz ya, biz işçiyiz ancak gerekirse sendikacılığıda, siyasetide, hak arayışlarınıda onlardan çok iyi yaparız. Artık bugün işçinin canına tak etmiştir. Dün Mahkeme kapılarında Adalet diye haykıranlara, 1 Mayısta işçi hakları diye miting yapanlara 12 Eylül mağdurunu oynayanlara sesleniyor, işte bizde yargıda kazandık adalet isterken adaletsizlik yapmayın diyoruz. 10 Nisan 2014 günü İzmir büyükşehir belediyesine verilen kadroları vermenizi yargıtay kararı ile talep ediyoruz. 30 yıl sürecek olsa yolmuzdan ve davamızdan dönmeyeceğiğmizi bildiriyor, Dilde fikirde işte birlik, sosyal adaletsizliğe son diyoruz. Yaşasın sınıf dayanışması, kahrolsun faşizm ve emperyalizm.
Hepinize bize destek olduğunuz için teşekkür eder, özgür basın emekçilerinin ve sizlerin geçmiş bayramınızı kutlar tüm İşçi kardeşlerim adınada saygı ve selamlarımı sunarım.