CHP İzmir’de kongre süreci başladı. İl Başkanlığı için ismi geçen İzmir’in önde gelen siyasetçileri kulis çalışmalarını hızlandırdı. Bu isimlerden biri olan ve son dönem belediye başkan aday adaylarından Karşıyaka eski Belediye Başkanı Avukat Cihan Türsen, il başkanlığı için kolları sıvadı. Ekip anlayışı ile hareket eden Türsen, partisiyle ilgili düşüncelerini ve seçim sürecini Yenigün’e değerlendirdi.
Son dönem ülke siyasetini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’deki siyasetçilik kavramında büyük bir erozyon oldu. Siyasetçi olarak akla gelmekten memnuniyet duyuyorum ama görevlere ve mevkilere meraklı bir siyasetçi olmadığımı da anlatmak zorundayım. Siyasetçi konumu ve bir mevki ile özdeşleşmiş anlayışla bilinen çuvala girmek istemiyorum. Günümüzün Türkiyesi’ni ve CHP’yi çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Benim gördüğüm şey şudur: CHP, Türkiye siyasi partiler sisteminin bir aktörü iken son 25 senedir bu pozisyonunu kaybedip kaybetmediğine bakmak lazım. Bu konuda elimizdeki veriler CHP’nin ancak muhalefette veya koalisyonda yer alabilecek bir parti olacağı düşüncesini sabitleştirdi.
CHP, mercek altına alınmalı
Bazı partiler için hedef olan bu pozisyon CHP için yerinde saymak ve hatta gerilemek demektir. Bir diğer husus da CHP, daha önceki başarılı veya başarısız olduğu seçimlerde ülkenin her ilinde yer alırken bugün birkaç ille sınırlı kalmıştır. Bu haliyle parti mercek altına alınmalıdır.
Bu süreç için çözüm önerileriniz neler?
Adeta bir teşhis ve tedavi sürecine girmek zorundayız. Gerek koalisyonla ilgili gelişmeler, gerekse erken seçim olasılığı bu süreci geçiştirmemelidir. Yoksa kangrene dönüşür.
Önemli sayıda arkadaşımızın kişisel düşüncesi şudur ki; popüler bir parti olma düşüncesi CHP’yi amaç değil, araç haline getirdi. İkinci sorun da genel merkez yönetimi, merkez yönetiminden ve parti örgütünden uzaklaştı ve adeta parti örgütünü şekillendirmeye çalışıyor. CHP’de taşların yeri değişmiştir. Örgütün, ilin, ilçe başkanının yerini belediye başkanı almıştır. Bu düzen CHP'nin en önemli disiplin sorunudur. Daha önce belediye başkanları il ve ilçe başkanlarının önünde ceket ilikliyordu, bu ilkeler maalesef kaybedildi.
Bir devir kapanmalı yeni bir devir açılmalı
CHP’de büyük bir değişime gidilmelidir. Bir devir kapanmalı, yeni bir devir açılmalıdır. Bu anlamda Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve geldikten sonra bizlere verdiği umut ve heyecan var. Fakat geçirilen seçim süreci ve alınan seçim sonucu itibariyle de bazı gerçekler ortaya çıkmıştır. Artık partide Kılıçdaroğlu ve Baykal polemiğinin tamamen dışında tutulması gereken bir taban hareketi başlatmak zorundayız. CHP üyeleri partiye el koymalıdır. Örgüt, partiye ağırlığını koymalıdır. CHP örgütü beyaz bir sayfa açmak zorundadır.
Parti içinde kişisel akrabalıklar ve popülerlikler üzerine kurulu olan düzene başkaldırmak zorundayız. Çünkü biz sosyal demokrat bir partiyiz, solcuyuz.
CHP özgür bir parti olmak zorunda
Bu süreçte delegasyon seçimlerinde önemsememiz gereken şeyler var. Özgür parti olmak zorundayız. Mahalleli gelip delegasyonu kendi belirleyecek. Belediyelerin parti yönetme ve parti içi sorunlara müdahil olması sorundur. Belediyede iş umudu ve belediyede çalışanların işten çıkarılma tehdidine izin vermeyeceğiz. Belediye, belediyeliğini yapacak örgüt de örgütlüğünü yapacak. CHP’de artık önceki anlayışlardan uzak etik, siyasi ve eylemden oluşan bir demokrasi oluşturma zamanıdır. Artık bir dönem kapanmalı, yeni bir dönem açılmalıdır. Demokrasinin kesintisiz ve eksiksiz uygulandığı, örgütün kendi iradesiyle adaylarını belirlediği ve bu konuda tüzük ve program çalışmalarının yapıldığı bir Türkiye partisi olmak zorundayız.
Mahalle çalışmaları başladı Kongre sürecinde çalışmalarınız nasıl ilerliyor?
Mahallelerde çalışmalarımızı başlattık. Çalışırken arkadaşlarımız hiçbir yönlendirmeye maruz kalmayacak. Özgürlüğü önce kendi aramızda hayata geçireceğiz. Bu nedenle ben de dahil olmak üzere kimsenin kimsenin işine karışmaması ve politikada güçlerin kendi erklerini kenara bırakması gerekir. Arkadaşlarımız yoğun olarak çalışmalara başladı. CHP’de yaşanan başarılar ve başarısızlıklar için herkesin hesap vermesi gerekir.
Seçimlerin ardından CHP nasıl bir kimliğe büründü?
CHP’nin zamana ihtiyacı var. Bugün veya yarın kaybedecek bir şeyimiz yok. Belediye başkanı olmak veya meclis üyesi olmak gibi heyecanlara gerek yoktur. Yüzde 25’lerde sıkışıp kalan partimizi iktidar partisi haline getirmemiz gerekir. Bir genel başkan olmak gibi veya il başkanı olmak gibi kişisel amaçlar içinde olmayacağız. Demokrat bir parti olmak hedefimiz devam etmektedir. Bunun için çalışmalıyız
İzmir, CHP'nin kalbidir
Bu çalışmalar sürecinde İzmir örgütü örnek olmalıdır. Kabul etmeliyiz ki CHP’nin seçim stratejisi bir ajans projesine dönüşmüştür. Piyasada öne çıkmak ve reklam olmak isteyen bir parti değiliz, olmamalıyız. İzmir’de il ve ilçe örgütlerinin seçim sonucunda kendilerine pay çıkarması adil olmaz. İzmir örgütüne haksızlık yapamayız ama CHP elli veya yüz kişiyle yönetilecek parti değildir. Daha evvelki fotoğrafları hatırlarsak bir avuç insanın toplandığı manzaraları hatırlarsak İzmir halkının kendi sağduyusu ile seçimleri yönettiğini söyleyebiliriz. İzmirli seçmeni hiçbir zaman küçümseyemeyiz.
Size göre İzmir'de seçim çalışmaları nasıl geçti?
İzmir CHP’nin siyasi başkentidir. Ve burada projeler ve stratejiler üretmek zorundayız. Kapı kapı dolaşmak ve bayrak sallamak veya kahvelerde sohbet ederek çalışma yapılmaz. CHP’nin ölçütü bu değildir. Genel Başkan çalıştı mı? Evet, çalıştı ama bir örgütün başarısı Genel Başkan çalışması ile ölçülemez. Sadece Genel Başkan'la elde edilen bir başarı olmamalıydı.
CHP, katı ideolojik tanımları hak etmiyor
CHP, Türkiye’deki yurttaşlarla ve seçmen bazında çok katı ideolojik tanımlarla anılmamalıdır. Bu ilkelerimizden geri adım atmamız anlamına gelmez. CHP solcu bir partidir ve sosyal demokrat kalmalıdır. Biz siyasi anlamda kendimizi sol kanat olarak tanımlayan demokrat taban hareketi olarak görüyoruz. Bu anlamda çalışmalar yapıyoruz ve böyle kalmalıyız.
Ekip anlayışı devam edecek mi?
İzmir Sol Kanat Hareketi olarak mahallelerde örgütlendik ve örgütlenmeye devam edeceğiz. Bu anlamda klasik ideolojilerden öte ilkelerimizi önemsiyoruz. Demokrasi, etik ve insan temelli siyaset üzerine kurduğumuz anlayışımız var. CHP’de altı okun üçü kırılmıştır. Cumhuriyetçilik, Laiklik ve Milliyetçilik kavramı nasıl öne çıkartılmışsa diğer ilkeler de yaşatılmalıdır. CHP devrimci, devletçi ve halkçıdır. Bir sosyal demokrat parti olan CHP sokaklara dökülmelidir. CHP, insan ticaretine, köle ticaretine ve sendikasızlaştırmaya karşı duran bir parti olmak özelliğindedir ayrıca.
İlçe ve il başkanlığı seçimlerinde nasıl bir yol izlenmelidir?
Gelecek dönemde belediye başkanlarının seçimlere müdahalesine en sert biçimde karşılık vereceğiz. Parti yönetimlerinin belediyelere kısıtlama getirmesini istiyoruz. Belediye araçlarıyla ve belediye personeliyle mahallelere çıkmalarını engelleyeceğiz.
Önümüzdeki süreçteki tablo nasıl olacak?
Tek amacımız CHP’nin kurulduğundan bu yana taviz vermediği özgür ve demokratik kimliğini korumaktır. Bu anlamda önümüzdeki süreçte özgür üyelerle mahallelerde yine demokrasiye dayalı delege seçimleri gerçekleştireceğiz. Mahalle delege seçimlerinde oluşacak erozyon ve müdahaleler daha sonra engellenemez sıkıntılara yol açar.
İlçe başkanı atamak belediyelerin işi değil
Belediye başkanları ikaz edilsin. İlçe başkanı atamak ve alt delegasyonu belirlemek onların işi değil. Belediye başkanlarına ve parti yönetimine açık çağrımdır bu ilçe başkanlıklarının belediye başkanları tarafından belirlendiği süreci kapatırsak demokrasiye dayalı yönetim kurmuş oluruz. Bu işe milletvekilleri de karışmamalıdır. Belediye başkanlığı ile olan bu sorun çözülmelidir. Bir büyük sorun da şudur ki kişilerin inanç ve akrabalık bağlarına dayalı siyasete de izin verilmemelidir. Biz buna engel olacağız. Eskiden siyaset yapılırken insanların inancına bakılmazdı, bugün böyle değil.
Genel Merkez İzmir'e müdahale etmeli
Genel Merkez'in tüm ülkeye olduğu gibi CHP’nin başkenti İzmir’e de müdahalesi olmalıdır. Belediye başkanının parti yönetimine karışması engellenmelidir.Çalışanı tehdit ederek ve baskı yaparak bir yere varılamaz. Partimizin içinde olan her bir üyemiz CHP’nin içinde bulunduğu daralmayı engellemek görevindedir. Mahalle bazında yapılacak olan çalışmalar başta olmak üzere özgürce çalışmalar sürdürülmeli ve CHP hak ettiği yeri korumalıdır.

Yorumlar
Kalan Karakter: