Yeni tip koronovirüs (Covid 19) salgını sürecinde çocuklar dijital araçlar ile yoğun bir şekilde etkileşim içerisinde yer aldılar. Bu süreçte dijital ortamın çocuklar tarafından yoğun olarak kullanılması gizlilik ve veri işleme politikalarını gündeme getirmiş bu anlamda büyük tartışmalara yol açmıştır. Çocuklara ait kişisel veriler kapsamında dijital platformlar ve çevrim içi uygulamalar bu süreçte sık sık konuşulmakla beraber gündeme alınması gereken bir başka önemli başlık ise dijital alanın kapsayıcılığı konusudur. Zoom, Tik Tok, Youtube, İnstagram, Facebook gibi uygulamaların Covid19 sürecinde çocuklar tarafından tercih edilmesi dijital alanın çocuk dostu olması zorunluluğunu doğurmuştur.
Hızla artan sayıda çocuğun geleceğinin dijital teknolojiden giderek daha fazla etkileneceği konusunda hiç şüphe bulunmamaktadır. Çocuklar hâlihazırda küresel olarak ağ bağlantısı olan nüfusun önemli bir bölümünü oluşturmaktadır ve internet penetrasyonunun çocuk ve genç nüfus oranının en hızlı arttığı bölgelere ulaşmaya devam etmesi ile birlikte bu çocukların payı yakın gelecekte daha da artacaktır. Daha fazla dijital cihaz ve çevrimiçi platform kullanıma sunulacaktır.
#Hiçbirçocuğungeridebırakılmamasıiçin
#Dijitalhaklartemelinsanhakkıdır!

*Tüm çocuklara kaliteli çevrimiçi kaynaklara uygun maliyetli erişim sağlayın!
Dijital erişim, çocuklar için fırsat eşitliğinin giderek önemi artan bir belirleyicisi haline gelmektedir ve bilgiye, istihdam fırsatlarına, toplumsal katılım ve sosyal faaliyetlere erişimin faydalarını elde etmelerine yardımcı olmaktadır. Ancak, çocuklar internete erişim konusunda çeşitli engellerle karşı karşıya kalmakta, bu engellerin olmadığı durumlarda ise çevrimiçi kaynaklardan en iyi şekilde yararlanabilmektedir.
* Çocukları zararlı çevrimiçi içerikten koruyun
Dijital çağ çocukların maruz kaldığı mevcut riskleri daha da arttırırken yeni riskler de yaratmıştır. Çevrim içi çocuk istismarı, suiistimali ve ticareti sadece Derin Web değil aynı zamanda anaakım dijital platformlarda ve sosyal medyada halen yaygındır. Ayrıca, çocuklar siber zorbalık ve pornografi ve kumar siteleri gibi uygunsuz materyallere maruziyet dahil olmak üzere başka çeşitli çevrimiçi riskler ile de karşı karşıya kalmaktadır. Birçok çocuk bu risklerden başarılı bir şekilde kaçınırken, bazıları için yıkıcı ve hayat değiştirici etkiler yaşanabilmektedir.

* Çocukları bilinçli ve güvenli bir şekilde çevrimiçi tutmak için dijital okuryazarlığını öğretin!
Bugünkü çocuklar dijital yerliler, ancak bu bağlantından en iyi şekilde faydalanabilmeleri rehberliğe veya desteğe ihtiyaç duymadıkları anlamına gelmiyor. Benzer şekilde, çevrimiçi risklere karşı savunmasızlıklarını veya iyi bir dijital vatandaş olma sorumluluğunu otomatik olarak anlayamıyorlar. Kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının çocuklara yönelik dijital okuryazarlık kapasitelerinin ve farkındalıklarının arttırılması için elverişli ortamı yaratmaları gerekmektedir.
* Çocukları dijital politikanın merkezine yerleştirin
Çocukların internet kullanıcılarının üçte birini oluşturduğu yönündeki tahminlere rağmen, mevcut uluslararası ve ulusal politikalar çocukların kendilerine özgü ihtiyaçlarını ve haklarını yeterli bir şekilde dikkate almamaktadır. Siber güvenlik, yapay zekâ ve otomatik öğrenme, ağ tarafsızlığı ve internet açıklığı ile ilgili politikalar öncelikle ve büyük ölçüde yetişkin kullanıcıları dikkate almaktadır. Öte yandan, çocuk hakları ve refahı, sağlığı ve eğitimi ile ilgili daha geniş kapsamlı ulusal politikalar, henüz dijital teknolojilerin sektörel hedeflerin karşılanmasına yardımcı olma gücünü evrensel olarak kucaklamamaktadır.
#Kapsayıcıdijitalalaniçincocukpolitikasıgereklidir





Bu ilan, Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı kapsamında Avrupa Birliği desteği ile hazırlanmıştır. İçeriğin sorumluluğu tamamıyla İzmir Çocuk Çalışmaları Ağına aittir ve AB’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.