Her fırsatta İzmir'e yakışmayan bu cenazenin kalkması gerektiğini söylüyorduk. Bölgeye ne yapılacağına ise, İzmirliler karar verecek. İzmirlilerin beklentilerini tam olarak anlamak amacıyla bir anket yapacağız" dedi.
Güçbirliği Holding ve EGS Holding'in borçları nedeniyle 2012 yılında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyduğu Dünya Ticaret Merkezi arsası için daha önce 2 kez ihale düzenlendi. Açılan davalar ve plan iptalleri nedeniyle yatırımcıların teklif vermekten kaçındığı çukur 4 yıldır yeni sahibini bekliyordu. İzmirlilerin ise fareler ve oluşan pislik nedeniyle yıllardır şikayetçi olduğu Basmane Çukuru'nda balık tutanlar bile çıkmıştı. Yarım saat sürdü
TMSF'nin 9 Eylül 2014 yılında 117 milyon dolar muammen bedelle satışa çıkardığı ilk ihaleye katılımcı çıkmayınca fiyat, ikinci ihalede 90 milyon dolara indirilmişti. Fakat 4 Aralık 2014'de yapılan ikinci ihaleye de katılan olmayınca TMSF bu kez de muhammen bedelde 10 milyon dolarlık bir indirim daha yaptı. TMSF'nin İstanbul'daki merkezinde 80 milyon dolardan satışa çıkardığı arsanın ihalesine tek teklifi işadamları Mesut Sancak, Rıza Akça ve Tarık Kayar'dan oluşan konsorsiyum verdi. Başka taliplinin olmadığı ihale yaklaşık yarım saat sürerken toplam 80 milyon dolar ödemeyi kabul eden konsorsiyum üyeleri imzayı attı.
Buradaki sıkıntının kangrene dönüştüğünü belirten Folkart Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, "17 yılda çok insan mağdur oldu, mahkemelere taşındı, birçokları tarafından 'utanç çukuru' diye adlandırılan bu sorun yıllardır giderilemedi. Gönül isterdi ki, asıl proje sahibi olan Güçbirliği Holding ve EGS Holding bu işi gerçekleştirsin. Ama bu maalesef mümkün olmadı. Şu andan itibaren bizim amacımız İzmir yararına, tüm İzmirlilerin gurur duyacağı, kente kültür, sanat, eğlence gibi birçok alanda zenginlik katacak, İzmir Büyükşehir Belediyesi binasını buraya taşıyacak örnek bir proje oluşturmak" dedi.
Sorunun çözülmesinde önemli bir adım atılmasının yanı sıra ihalenin onaylanması halinde birçok açıdan kente fayda sağlanacağını kaydeden Sancak, şunları söyledi: "Bence Basmane Çukuru'nun İzmir'e en büyük zararı uzun yıllardır yerli-yabancı yatırımcıları ürküten, kaçıran ve 'İzmir'de yatırım yapılamaz, İzmir'de işlerin önü kesiliyor, yatırımlar yarım kalıyor' algısı oluşturmasıydı. Sorunun çözülmesiyle İzmir yatırımcının gözünde hak ettiği değere kavuşacaktır."
Çukurun görsel çirkinliğinin yanı sıra çevre sağlığı ve güvenlik açısından büyük tehdit oluşturduğunu vurgulayan Sancak, "Bu nedenle bir an önce el atılması gerekiyordu. Çünkü inşaat bölgesine çökmeyi önlemek amacıyla 20 yıl önce yapılan geçici duvarların (iksa sistemi) çökmesi an meselesi. Bu alan mevcut haliyle sadece çevresindeki binalar, o binalarda çalışanlar için değil, yoldan geçen araçlar hatta yayalar açısından bile büyük risk taşıyor" ifadelerini kullandı.
İzmirlilerin görüş ve desteklerinin kendileri için son derece önemli olduğunu vurgulayan Sancak, "Bu yüzden sürece onları da dahil edip hep birlikte kente yakışır bir proje ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz. İzmirlilerin beklentilerini tam olarak anlamak amacıyla bir anket yapacağız. Basmane'deki utanç çukuruna yapılacak projeye İzmirliler karar verecek. Hatta anket sonuçları doğrultusunda adını da İzmirliler koyacaktır.
"Kaybolan yılları kente yeniden kazandıracağız"
Akça Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Akça da, "Attığımız imzalar kentimize, ve bölgemize hayırlı olsun. Bizim amacımız burayı İzmirlilere, vatandaşlarımıza kazandırmak. Uzun yıllar atıl durumda kalan ve zaman zaman insanlarımızın şikayetlerine neden olan bu bölgeyi kentin önemli sosyal alanlarından biri haline getirmeyi planlıyoruz. Artık. İzmir'in bir ayıbı olarak anılan bu çukura güzel bir yatırım yapıp kaybolan yılları kente geri kazandıracağız. İzmirlilerin de göz zevkini bozan bu çukurdan kurtulacak olmasından dolayı mutluluk duyacaklarına yürekten inanıyoruz. Büyükşehir Belediyesi'ne de oldukça güzel bir hizmet binası da yapacak olmamız bizim için bir şereftir. Hayırlısıyla bu cenaze artık kalkıyor."
750 milyon yatırım
9 bin istihdam Çukurda hayata geçirmeyi hedefledikleri projeyle ilgili bilgi veren Mesut Sancak, "Konsorsiyum olarak bu alana 750 milyon TL'lik bir yatırım yapacağız. Projede 4 bini inşa aşamasında olmak üzere toplam 9 bin kişinin istihdam edilecek. Ayrıca bölgeye ilave trafik yükü oluşmaması için trafik danışmanları ile yapılacak çalışmalardan çıkan sonuçlar değerlendirilecek. Büyükşehir Belediyesi ile de işbirliği sağlanarak kavşak, alt geçit, üst geçit ve otopark düzenlemelerinin yapılması da gündeme gelecek" diye konuştu.
Çökme tehlikesi
Diğer yandan toprak kaymasını önlemek için arsanın çevresine yanyana çakılan birbirine bağlantılı sistemlerinin (iksa sistemi) çökme tehlikesi bulunduğu söyleyen Mesut Sancak, "Geçici iksa sistemleri inşaatın başlayacağı düşünülerek ilk 2 yıl içinde kapatılacak şekilde yapılır. Çünkü 2 yılın ardından bu sistemin işlevini yitireceği kabul edilir. İksa sistemlerinin Basmane çukurundaki gibi suya doygun halde beklemesi durumunda yıllar içerisinde çökme yaşanması kaçınılmaz hale gelir" dedi.
Süreç nasıl gelişti
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de hissedarı olduğu, Güçbirliği Holding ve EGS tarafından Basmane Meydanı'nda gerçekleştirilecek AVM, iş merkezi ve kapalı otoparktan oluşan proje için ilk adım 1998 yılında atıldı. Dünya Ticaret Merkezi olarak adlandırılan projede toplam 104 bin metrekarelik inşaat öngörüldü. Bunun 32 bin metrekaresi ise arazinin hissedarı olan İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne hizmet alanı olarak devredilecekti. Fakat Büyükşehir Belediye eski Başkanı Yüksel Çakmur ve arkadaşları tarafından birbiri ardına açılan davalar projenin de ertelenmesine neden oldu. EGS Bank'ın bu süreçte iflas etmesi, Güçbirliği Holding'in de borçlarını ödeyememesi üzerine Tasarruf ve Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) her iki kuruluşun da Basmane çukurundaki hisselerine el koydu.

Yorumlar
Kalan Karakter: