Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze'de yaptığı katliama tepki için İstanbul Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen "Büyük Filistin Mitingi"nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Aziz milletim, sevgili İstanbullular, Milliyetçi Hareket Partisi'nin değerli Genel Başkanı Sayın devlet Bahçeli, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı değerli kardeşim Sayın Ersin Tatar, saygı değer genel başkanlar, yurt dışından mitingimize katılın kıymetli misafirler, değerli kardeşlerim. Hepinizi en kalbi duygularımla hürmetle muhabbetle selamlıyorum. Her birinize Filistin davasına sahip çıktığınız, Gazzeli mazlumlara umut olduğunuz için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Sözlerimin hemen başında bu toprakları bize vatan olarak bırakan ecdadın tüm şehitlerinin, gazilerini, kahramanlarını rahmetle anıyorum. Anadolu Selçuklu Devleti'nden Osmanlı'ya ve Cumhuriyete kadar vatan topraklarına hükümranlık mührünü vurduğumuz devletlerimizin kurulmasında ve yaşatılmasında emeği geçenleri minnetle yad ediyorum. Coğrafyamızın semalarında bayrağımızın ilelebet dalgalanması, ezanlarımızın kıyamete kadar okunması için emek veren, akıl ve alın teri döken herkese şükranlarımı sunuyorum.
Sizin bugün burada öyle büyük bir milletsiniz ki bunu farklı bir şekilde ortaya koydunuz. Öyle büyük bir millet ve devletiz ki ne gücümüz ne derdimiz ne mücadelemiz sadece kendi sınırlarımızda kaimdir. Yarın cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılının coşkusunu yaşarken bugün Gazze için yüreklerimizin yangınını cümle aleme haykıracağız. Tıpkı geçmişte Trakya'da, Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Doğu Akdeniz kıyılarının her karışında, Orta Asya'nın, Güney Asya'nın, Afrika'nın dört bir yanında bir zamanlar biz de millet hem nasıl bir milletmişiz gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz. Velhasıl ufkumuzun uzandığı her yerde kalplerini ve gözlerini bize çevirmiş kardeşlerimizin derdi ile dertlendiğimiz yardım eli uzattığımız gerektiğinde sınırlarımızı açtığımız kardeşlerimize yaptığımız gibi Gazze için de bugün olduğu gibi kıyamdayız.
"Hamas'ı Netanyahu'ya bırakan talihsizler var"
Maalesef ülkemin siyasileri içerisinde Hamas'ı Netanyahu'ya bırakan talihsizler var. Netanyahu nasıl teröristse Hamas'ta teröristmiş. Yazıklar olsun. Hamas nedir, Hamas kimdir bundan bi haber olan bedhahlar talihsizler var. Onlara ülkemde oy atanlar da şu anda iyi düşünmesi lazım. Onlara oy verenler iyi düşünmesi lazım. Bugün burada yaşadığımızı tarih bize yaşatmasın inşallah. Bizim ve bizden önceki kuşağın gençliği dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimizin yaşadığı acıları takip etmekle, anlatmakla, telkin etmekle geçti. Kırım'dan Karabağ'a, Bosna'dan Kerkük'e, Filistin'den Türkistan'a, Afganistan'dan Çeçenistan'a pek çok coğrafya için biz gözyaşı döktük. Ömrümüz boşuna geçmedi. Bugün birileri Gazze'yi uzakta çok uzakta bizimle hiç alakası olmayan bir yer gibi görüyor hatta bunu ne yazık ki açıkça söylüyor.
"Bunlar öldürmeyi iyi bilenler"
Gazze halkını bir silah gibi kullandıkları açlıkla, susuzlukla, yakıtsızlıkla, sağlık hizmetlerini çökerterek topluca yok etmek peşindeler. İşte bu geceyi yaşadık değil mi? Bu gece Gazze'nin hali neydi gördünüz değil mi? Her taraf karanlık, her taraf karanlık hiç bir şey yok, yiyecek bir şey yok, hastaneler karanlık ve düşünün anestezi kullanmadan ameliyat yapıyorlar. Operasyonlarını karanlıkta yapıyorlar. Ey dünya bütün bu gerçekleri görüyorsunuz. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri haykırıyor ama duymuyorsunuz. Sağır oldunuz, kör oldunuz, bunlara asla kulak vermediniz. Hani ben Davos'ta demiştim ya siz öldürmeyi iyi bilirsiniz demiştim. Bunlar öldürmeyi iyi bilenler. Dün birbirlerini gırtlaklıyor Yahudileri gaz odalarında topluca yok ediyor, attıkları atom bombası ile içindeki insanlar ile birlikte şehirleri haritadan siliyorlardı.
Şu anda aynı zihniyet bugün de Gazze'de. Daha önce Karabağ'da, Bosna'da, Irak'ta, Suriye'de, Arakan'da, Afrika'nın pek çok yerinde bu zulümleri gördük. Vahşetin doğrudan veya dolaylı failidir bunlar. İşte bunun için Gazze sadece orada hayata tutunma mücadelesi verenlerin değil hepimizin meselesidir. Bu meseleyi insani ve İslami zeminin dışına çıkartmaya çalışanlara da bir çift sözümüz var. Kendi küçük siyasi oyunlarını, köhnemiş tarihi hesaplarını, hastalıklı taasuplarını Gazze'deki mücadelenin önüne geçirenlere diyoruz ki, yapmayın. Gazze'de öldürülen veya her an öldürülme tehdidi altında yaşayan masum çocukların, kadınların, erkeklerin vebaline girmeyin. Gazze'de işlenen insanlık ve savaş suçlarına ortak olmayın. Yakın geçmişte Irak'ta, Suriye'de coğrafyamızın diğer köşelerinde yaşananlardan ders alın.

Yorumlar
Kalan Karakter: