Başbakan Ahmet Davutoğlu, terör örgütü PKK ile mücadelede kararlılık vurgusu yaptı. Oramar ve İkiyaka Dağları'nın teröristlerden temizlendiğini hatırlatan Başbakan Davutoğlu, "Bu konuda da tavrımız açık. Bütün o ilçeler, bütün o şehirler bu terörist unsurlardan temizlenecek. Gerekirse mahalle mahalle, ev ev, sokak sokak..." dedi.
A Haber'in sorularını cevaplandıran Başbakan Davutoğlu, Başika kampı, Rusya ile ilişkiler ve yeni anayasa konularında önemli değerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu şunları söyledi:
ÜSLERİMİZ TARTIŞMA GÖTÜRMEZ: Türkiye'nin Irak'ta eğitim kampı bulunduğu hususu bir sır değil, bilinmeyen bir husus değil ve uluslararası hukuk bağlamında bir program. Çünkü bu konuda çıkmış Birleşmiş Milletler kararları var. Dolayısıyla Başika'da, Diana'da olan üslerimizin herhangi bir şekilde meşruiyeti tartışma götürmez.
İSTİHBARATTAN BİLGİ GELDİ: Olan nedir? İstihbarat birimlerimizden gelen Musul'a yakın Başika kampına dönük olarak olabilecek terör saldırılarıyla ilgili ani, seri bir tedbir alma zarureti ortaya çıktı. Bu zaruret ortaya çıktığında tabi eğitimci subaylarımızı, askerlerimizi korumak üzere bu sefer daha onları koruyacak nitelikte bir askeri güç kaydırması oldu. Eğitimci askerlerimiz, subaylarımız muharip olarak orada bulunmuyor.
TÜRK ASKERİ KALMAYA DEVAM EDECEK: Biz her zaman askeri gereklilikler neyse onu yaptık. Askeri bir tehdit varsa onun için güç kaydırdık, askeri güvenlik tehdidinin durumuna göre de geçen gün Başbakanlık olarak yaptığımız açıklamada vurguladığımız, yeniden tanzim için gerekli adımları da attık. Türk askeri Musul'da DAEŞ'le mücadele noktasında eğitim görevi için bulunmaya devam edecek. O destek, faaliyet sürer ama oradaki koruyucu güç anlamındaki güçlerimizin mevcudiyeti de alandaki dinamik duruma göre yeniden tanzim edilir. Türkiye'nin bu anlamda herhangi bir gizli gündemi yoktur.
GAZDA SIKINTI YOK: (Rus gazında kaygılı bir durum var mı?) Şu anda böyle bir sıkıntı yok. Karşılıklı çıkar ve bağımlılık ilişkisi bağlamında yürüyen bir ilişkidir, enerji işbirliği.
PKK ŞEHİRLERE YAYDI: Son 30 yılın en kritik fakat en başarılı terörle mücadele operasyonlarını yürütüyoruz. Çünkü daha önce terör genellikle kırsal kesimde faaliyet gösterirken tedbirler de oralarda alınır, çatışmalar da oralarda yaşanırdı. Fakat terör örgütü bilinçli bir şekilde biraz da Suriye'de ve Kobani benzeri yerlerde yaşanmışlıklardan gelen kibirle saldırganlıkla terörün alanını şehirlere ve kritik ilçelere doğru yaydı.
ÇÖZÜM, ORTAK TAVIR: Bazı yerlerde okullar işgal ederek okulları bir terör karargahı gibi kendilerince veya yığınağı gibi kullanmaya çalışıyorlar, bazı yerlerde de okulları yakıyorlar. Çözüm şu, mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmek. Çözümler, mücadele konusunda herkesin ortak bir tavırda buluşması.
NEREDEN ARKADAŞ OLUYORLAR?: Kılıçdaroğlu Diyarbakır'da 'hendek kazan arkadaşlar' dediğinde ben hayretle onu takip ettim. Nereden arkadaşı oluyorlar bunlar Kılıçdaroğlu'nun?
EV EV TEMİZLENECEK: Oramar, İkiyaka dağları tümüyle terörden arındırıldı. Biz bu mücadeleyi yürütürken kırsal kesim, mücavir alandaki bütün mezarlık görüntüsü altında terör faaliyeti yapılan yerlerdeki binalar, mezarları gerçek mezarsa dokunulmadan binalar yıkıldı. Bu sefer şehre terörü çekerek belli ilçelere çekerek halkı orada bizar edip varlık göstermeye çalışıyorlar. Bu konuda da tavrımız açık. Bütün o ilçeler, bütün o şehirler bu terörist unsurlardan temizlenecek. Gerekirse mahalle mahalle, ev ev, sokak sokak.
GURURLA SÖYLÜYORUM: Nasıl demiştim, Dağlıca olayı olduğunda 'Bu dağlar temizlenecek' dedim. Şimdi gururla söylüyorum, o emri veren Başbakan olarak söylüyorum, o dağlarda tek bir terörist kalmadı. Dağlıca şehitlerimizin katlediği yerlerde, Oramar, İkiyaka ve bütün o bölgeden tek tek temizlendiler.
'A Haber'e cezalar kabul edilemez'
Başbakan Ahmet Davutoğlu RTÜK tarafından A Haber'e verilen cezalarla ilgili "A Haber'e verilen ceza kabul edilemez" dedi.
Davutoğlu konuyla ilgili şu sözleri söyledi: "A Haber'e dönük olarak getirilen yayın yasakları yayın durdurma cezaları konusunda açık bir şekilde bütün basın camiasının fikir ve düşünce hürriyetine önem veren herkesin karşı çıkması gerektiğini bir kez daha vurguluyorum. 239 ceza, 130 saat yayın durdurma; bunlar cezalandırmanın ötesinde düşüncenin ifade edilmesini son derece kapsamlı bir şekilde kısıtlayan uygulamalar. İnşallah bunları hep beraber çözeriz. Eleştirel bir bakış açısı getirdi diye, şu veya bu siyasi görüşü gündeme getirdi diye hatta başbakanı yayına çıkardı diye bir televizyon kanalının cezalandırılması kabul edilebilir bir uygulama değil. RTÜK ve YSK'nın bu tür konularda fikir özgürlüğü bakımından temel ilkeleri öne alan bir tutum benimsemesini beklerdik."

Yorumlar
Kalan Karakter: