Demir eksikliğine kalıcı çözüm İEÜ'den gelecek

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Seçkin Eroğlu, TÜBİTAK tarafından destek almaya hak kazanan projesiyle besinlerin demir içeriğini doğal yollarla artıracak. Böylece insanlardaki beslenme bozukluklarından kaynaklanan demir elementi eksikliğinin giderilmesi hedefleniyor.
Tüm dünyada, insanlarda rastlanan en temel besin eksikliğinin demir elementi olduğunu söyleyen İEÜ Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Seçkin Eroğlu, ek besinler ya da ilaçlarla dengelenmeye çalışılan bu eksikliğin önüne geçmek için TÜBİTAK'tan destek aldı. Yorgunluk, öğrenme güçlüğü gibi belirtileri olan demir eksikliğinin ciddi bir iş gücü kaybına da neden olduğunu vurgulayan Eroğlu, "Demir eksikliğiyle mücadelede demir takviyeleri sadece kısa vadeli çözümlerdir. Esas problem, besinlerin içerdiği demirin insan ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalması. Bu araştırmadaki hedefimiz, besin olarak tükettiğimiz bitkilerin topraktan daha fazla demir alabilmesini sağlamak" dedi.

Topraktan tohuma demirin yolculuğu
"Tohum Demir Elementi Metabolizmasında YSL Gen Ailesinin Rolünün Araştırılması" başlıklı çalışma hakkında bilgi veren Eroğlu, "Bitkilerin demir içeriklerini kısıtlayan genetik faktörleri anlamadan demir eksikliğine bulacağımız çözümlerin başarısı sınırlı kalacaktır. Demir, topraktan bitki kökleriyle emilir. Bitkinin köklerinden gövdeye, gövdeden yenen kısımlara, tohumlara ulaşır. Tohumda hücrelerin içerisinde depolanır. Demirin hücrelere girmesi için taşıyıcı proteinlere ihtiyacı olduğunu biliyor, fakat bunları hangi genlerin oluşturduğunu bilmiyoruz. Öncelikle bu genleri tespit etmek için genetik çalışmalar yapmaya uygun olan Arabidopsis denilen özel bir bitki üzerinde çalışacağız. Demir taşıyan proteinleri bir kez keşfettikten sonra, bunların buğday gibi temel gıdalardaki eşdeğerlerini bulacak, böylece demirce zengin besinler ıslah edebileceğiz" diye konuştu.
Eroğlu, demir eksikliğinde sorunun köküne inerek dünya çapında kalıcı olarak çözebileceklerini belirtti.