CHP'de yeni PM ve yeni tüzüğün, tek başına 2019 seçimleri için belirleyici bir rol oynamasının mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz. Sadece yüzleri yenileyerek, yeni bir şey söylemeden iktidar olabilmek günümüz Türkiye'sinde ve günümüz siyaset anlayışıyla pek mümkün değil. Bu yüzdendir ki halk, falanca gazeteler gibi sürekli Cumhurbaşkanı'na söven bir CHP'nin sonuca giden yola sert adımlarla basabildiğini düşünmemektedir. Bugün sıradan bir vatandaşın bile görebildiği çok net bir gerçek var; Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşup gündem yaratıyor, muhalefet partileri buna cevap verirken Erdoğan, yarattığı gündemi Türkiye'nin zihninden söküp atıyor. Doğal olarak muhalefet tüm enerjisini suni gündem ile harcıyor.
2 Kasım'da muhalefetin yetkili organları, neden seçim kaybettiklerini araştırsalar, bu gerçek ile yüzleşecekti. Bugün hala bu tuzağın içine düştüklerine göre, seçimleri neden kaybettiklerini araştırmak gibi bir niyet içinde olmadıkları gerçek.
Son anketler hem CHP'nin hem de MHP'nin 1 Kasım'da aldıkları oyların gerisine düştüğünü gösteriyor. Gerek terör ortamı, gerekse muhalefetin 1 Kasım performansı bu sonucun oluşmasına katkı sunmuş durumda.
Peki, CHP ve MHP ne yapmalı?
MHP'de Genel Başkan'ın partiyi uyutup 2019'a kendi liderliğinde gitme düşüncesi hala diri. Doğal olarak parti üyelerinin biat anlayışı MHP'yi uçuruma doğru son hız sürüklüyor. Önüne geçen herkesi yanına çekeceğinden MHP'yi kurtarma çabasına girmek kurtarıcı rolüne soyunanların da sonunu hazırlayacaktır.
Ya CHP?
Yüzde 10 imza zorunluluğu kaldırılmış olsa CHP'nin içinden adı sanı duyulmamış yepyeni liderler doğabilirdi. Kaldırılmadı... O zaman CHP elindekiler ile ne yapabilir ona bakmalı...
CHP'nin yeni MYK'sında İzmir'den 4 isim var.
CHP'de Kılıçdaroğlu'nun veliahtı olarak pompalanan Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcılığının ardından Parti Sözcüsü olarak seçildi. Ekonominin başarılı ismini siyasette ilk defa izliyoruz. Ne yapacağını bekleyip görmeli. Zira Zeynep Altıok için de benzer şeyler söylenebilir.
İzmir'i CHP'den Genel Sekreter olarak temsil edecek Kamil Okyay Sındır'a gelince... Başarılı bir belediye başkanlığı dönemi geçiren (Aziz Kocaoğlu'nun “Başarısızdı” sözlerine katılmıyorum) Sındır bence bu görevi layıkıyla yerine getirebilecek az sayıda isimden biri. Birçok siyasetçiden farklı olarak önceliğinin kesinlikle CHP olacağına inanıyorum. Tabi ortaya şöyle bir durum da çıkıyor. Sındır'a “Çırak” muamelesi yapan Kocaoğlu, Alaattin Yüksel ile kazandığı başarının ardından Kılıçdaroğlu'nun Sındır tercihine karşı ne yapacak? Veya 2019'da yerine aday gösterilebilecek en güçlü isimlerin başında artık Sındır'ın geliyor olması Kocaoğlu'nu düşünceye sevk etti mi? Sındır tabi ki başarılı, geleceğe dair planları olan, siyasetin en içinde yer almak isteyen biri. Genel Sekreterlik görevi ile bunu gösterdi. 2019'da Büyükşehir için göstereceği yarışta bunu çok daha rahat göreceğiz. Ama Kocaoğlu'nun adımlarını az çok öngörebilen İzmir, Kocaoğlu'nun 2019'daki yarışta muhtemel adaylardan biri olan Sındır'ın karşısına Alaattin Yüksel veya genç ilçe başkanlarından birini çıkarma girişimlerini de olası senaryoların en başına eklemiştir.
Erdal Aksünger'e gelince... Neden milletvekili yapılmadığına anlam verememiştim. Genel Başkan'ın hatasını anlaması Bilgi ve İletişim Teknolojileri'nden sorumlu MYK üyesi olarak Aksünger'i belirlemiş olması doğru bir tercih. Aksünger bu iş için biçilmiş kaftan.
Tabi CHP'nin içinde sadece bir kaç ismin bu iş için doğru tercihler olması CHP'ye 2019'da sandık patlaması yaşatmayacak. CHP'yi, siyaset kopyalamaktan, başkalarının gündemi üzerinden yürümekten kurtaracak bir siyaset anlayışı ancak iktidara taşıyabilir. CHP'nin, gemiyi, gemiciği, yolsuzluğu bir kenara bırakıp halkın gerçekleri üzerinden Laikliği, Atatürk'ü, Cumhuriyet'i baş tacı edecek bir politikaya ihtiyacı var. Seçmen, falancanın sözleriyle kağıttan bir kale gibi alaşağı olan CHP'ye değil, politikalarıyla taştan, çelikten bir kaleye, gerçek CHP'ye ihtiyacı var.

Yorumlar
Kalan Karakter: