Gazetem İzmir / Yusuf ERKEK - DİSK Genel-İş İzmir Kadın Komisyonu üyeleri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Konak Meydanı’nda bir basın açıklaması düzenledi. “Eşit, Özgür ve Şiddetsiz Bir Yaşam” sloganıyla toplanan kadınlar, kadına yönelik şiddetin politik, toplumsal ve ekonomik boyutlarına dikkat çekerek mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
Basın açıklamasında Komisyon, 25 Kasım’ın tarihsel önemine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:
“25 KASIM: ŞİDDETE, EŞİTSİZLİĞE VE GERİCİ POLİTİKALARA KARŞI YAŞAMAKTA ISRAR EDİYORUZ!”
“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nü dünyanın dört bir yanında kadınlar eşitlik, özgürlük ve şiddetsiz bir yaşam mücadelesini büyüterek karşılıyor. 65 yıl önce Dominik Cumhuriyeti’nde faşist diktatörlüğe karşı direndikleri için katledilen ve bugünün sembolü haline gelen Mirabel Kız Kardeşler’in direniş mirası, bugün her gün öldürülen, şiddet gören, yok sayılan kadınların adalet arayışında ve örgütlü mücadelemizde yaşamaya devam ediyor.
Biz kadınlar, yaşamın her alanında — evde, işte, sokakta, okulda — şiddetin, tacizin, ayrımcılığın ve eşitsizliğin türlü biçimleriyle karşı karşıyayız. Buna rağmen hükümet, kadınları korumak yerine ‘Aile Yılı’ ilan ederek bizleri yeniden itaat ilişkilerine, ev içine ve karşılıksız bakım emeğine mahkûm etmeye çalışıyor. Kadınların emeği güvencesizleştiriliyor; esnek ve yarı zamanlı çalışma biçimleri istihdam politikası adı altında yaygınlaştırılıyor.
Medeni haklarımız tartışmaya açılıyor; nafaka hakkımıza, boşanma özgürlüğümüze, yaşam tarzımıza, bedenimize ve irademize müdahale ediliyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, 6284 sayılı yasanın etkisizleştirilmesi ve ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin hâlâ onaylanmaması, kadınları korumasız bırakmaktadır.
Her yıl yüzlerce kadın en yakınındaki erkek tarafından öldürülürken binlercesi şiddete, tacize ve ekonomik-sosyal dışlanmaya maruz kalıyor. Kadınların en temel hakkı olan yaşam hakkı dahi güvence altına alınmıyor. Kadına yönelik şiddet bireysel değil, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve politik tercihlerin bir sonucudur. Şiddet sistematik, kadın cinayetleri ise politiktir.

Biz kadınlar ısrarla söylüyoruz: Yaşamak istiyoruz!
Bu nedenle taleplerimiz açık ve nettir:
* Türkiye acilen İstanbul Sözleşmesi’ne dönmeli ve eksiksiz uygulamalıdır.
* 6284 sayılı Kanun etkin işletilmeli, kurumlar kadınları koruma yükümlülüğünü yerine getirmelidir.
* ILO 190 sayılı Sözleşme onaylanmalıdır.
* Kadın cinayetlerinde iyi hâl ve tahrik indirimleri kaldırılmalıdır.
* Etkin koruma mekanizmaları oluşturulmalı, erişilebilir hale getirilmelidir.
* Kadın istihdamında güvenceli, eşit ücretli, tam zamanlı çalışma desteklenmelidir.
* Ücretsiz kamusal kreşler ile bakım merkezleri yaygınlaştırılmalıdır.
* Toplumsal cinsiyet eşitliği tüm politikalarda öncelik olmalıdır.
Ve biz DİSK’li kadınlar; yaşamımızdan da özgürlüğümüzden de vazgeçmiyoruz!
İşyerinde, evde, sokakta şiddete, tacize ve eşitsizliğe karşı direniyoruz.
Susmuyoruz, korkmuyoruz, geri adım atmıyoruz.
Yaşasın kadın dayanışması!
Yaşasın DİSK!
Yaşasın Genel-İş!”
Basın açıklamasının ardından Komisyon üyeleri, kadınlar için eşit, özgür ve şiddetsiz bir yaşam mücadelesini sürdüreceklerini belirterek meydandan ayrıldı.
Yorumlar
Kalan Karakter: