Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs ile mücadele süreci devam ediyor.
Geçtiğimiz gün İzmir Valiliği öncülüğünde yapılan İl Pandemi Kurulu toplantısına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, salgına mücadele için sokağa çıkma yasağı getirilmesini talep ettiğini açıklamıştı.
Başkan Soyer’in ardından İzmir’de sokağa çıkma yasağı konusunda ikinci çağrı DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı’dan geldi.
ONLARA DA BULAŞIRSA…
Koronavirüs ile mücadelenin zorlu bir süreç olduğunu ifade eden Sarı, "Özellikle; birinci sırada sağlık çalışanları, ikinci sırada ise belediye çalışanları için süreç çok zorlu…” dedi.

Belediye çalışanlarının şuan dönüşümlü olarak görev yaptığını ifade eden Sarı, “Acil olmayan birimlerde çalışanlar arkadaşlarımızdan destek alıyoruz. Arkadaşlarımız dönüşümlü çalışıyor. Ancak bizim buradaki asıl önemli talebimiz şu; herkes evinde ‘evde kal’ çağrısı yaparken, belediye işçileri, birlikte mücadele verdiğimiz sağlıkçılar başta olmak üzere, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının alanda görev yapan çalışanların bu salgına karşı genel güvenliğini almak, gerekli tedbirleri almak… Çünkü onlara da Covid-19 bulaşırsa o zaman bu hizmeti üretecek kimse kalmayacak. Birinci öncelik onların sağlığının ve güvenliğinin sağlanması! Bu sağlandıktan sonra hizmet kolay…” diye konuştu.
SOYER SÜRECİ ÇOK İYİ YÜRÜTÜYOR
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin süreci çok iyi yürüttüğünü belirten Sarı, “Tunç Başkan zaten sosyal belediyeciliği iyi işleyen, hayata bu açıdan pozitif bakan, iyi bir belediye başkanı… Şuanda bütün yatırımları durdurdu. Doğal olarak şuan yapacağı iş; halkın sağlığını korumak, kimsesizlerin yaşlıların sağlık güvencesini sağlamak ve gıda ihtiyaçlarını karşılamak…” açıklamasında bulundu.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NE NE ÖNERDİYSEK ÖNLEM ALDI!
Sarı şunları söyledi: “En büyük kapitalist ülkeler bile bu salgına karşı çok hazırlıksız yakalandı. Devlet kurumları hazırlıksız yakalandı. ABD, İspanya vb ülkeler 300-400 milyon Euro değerinde paketler açıkladı. Ama biz paket açıklamadık bile! Çünkü ekonomik durum çok kötü… Bir de Türkiye’de her şey karaborsaya çok çabuk düşüyor, devletin bunun önüne geçmesi gerekiyor. İçişleri Bakanlığı bu konuda çalışma yaptığını ifade ediyor ama belediye anında kendi tesislerinde kendi meslek okullarında maskeden eldivenine kadar üretimine başladı. Şuanda büyükşehir tarafından işçilerimizin bu konudaki koruyucu ekipman eksikleri tamamlandı. Hiçbir arkadaşımızın bu konuda sıkıntısı yok. Büyükşehir de bu salgına hazırlıksız yakalandı ama yaklaşık 1 hafta içerisinde gereken organizasyonu sağladı. Her insanın kendi iç korkusu vardır, öncelikle bunu yenmemiz gerekiyor. Ama Tunç Soyer, o korkuyu yenmek ve moral vermek açısından destek primlerini açıkladı. Motivasyonu sağlamak adına büyükşehir gerçekten her şeyi yapıyor. Bu konuda içimiz rahat! Büyükşehir Belediyesine ne önerdiysek, ne söylediysek alabildiği kadar önlem aldı. Biz sadece sendikacılık yapıp bir şey istemiyoruz, arkadaşlarımızın can güvenliği ile ilgili çalışmaları da yöneticilerle birlikte yapıyoruz. Bunlar güzel şeyler…”
HÜKÜMETE SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI ÇAĞRISI
Hükümete salgınla mücadele noktasında eleştirilerde bulunan Sarı, sokağa çıkma yasağının uygulanması gerektiğini vurguladı. Salgın krizinin iyi yönetilmesi gerektiğinin altını çizen Disk Ege Bölgesi Temsilcisi, “10 Mart’ta 1 test, 12 Mart 1 test, 13 Mart’ta 1 test ile bu iş olmaz! Şimdi biraz testler fazlalaştı, gerçek sayı ortaya çıkmaya başladı. O nedenle; bundan önce sırf turizm ekonomisini kurtarmak adına 9-10 gün ülkeyi tatile sokan hükümet bu koronavirüs salgınında 10 günü göze alıp insanlara ‘evinde kal’ çağrısı yapmanın haricinde başka bir şey yapmıyor. 10 gün sokağa çıkma yasağı uygulansa biz belki de bu krizi çok rahat atlatacağız. Önümüzde bayram da var. Bu bayramda sadece zorunlu çalışanlar hariç, 10 gün sıkıyönetim ilan edilmeli! Bu süreç devam edecek tabi ki işi bırakamayız ama çalışanlar dönüşümlü olarak çalışabilir. Biz hizmet ettiğimiz kent insanına karşı sorumluluktan kaçamayız. Ama örneğin alanda 150 arkadaşımız çalışıyorsa 1 gün 75’i, diğer gün 75’i çalışabilir. Patronlar, durumu iyi olanlar, sanatçılar ‘evde kal’ çağrısı yapıyor ama evinde kalıp evine ekmek götürmesi gereken fabrikalardaki arkadaşlarımız sırt sırta çalışıyor. Eğer hükümet bu işi ciddiye alıyorsa önümüzdeki süreçte 10 gün sokağa çıkma yasağı uygulamalı. Çağrımız budur! Bir an önce bu krizden kurtulmak zorundayız. Eğer kurtulamazsak, ekonomi çöker diyorlar ya, asıl bu iş uzarsa o zaman ekonomi çöker. Bu krizi ne kadar çabuk ve sağ salim kontrol altına alırsak o zaman ekonomimizde bir canlanma olur. Bu krizin 1 ay 2 ayda biteceğine dair bir kesinlik yok. Doğal olarak bu krizi iyi yönetmek gerekiyor. Bunun için de sokağa çıkma yasağı uygulanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.