Doğal ve el değmemiş alanlarıyla tanınan, 70 familyadan 255 cinse ait 384 bitki türünün yaşadığı Karaburun Yarımadası, bir yandan dev şirketlerin RES projelerine karşı mücadele ederken, İzmir Valiliği şimdi de Karaburun’da balık çiftliklerine vize verdi.
Son yıllarda balık çiftliklerinin ardı ardına kurulduğu Karaburun'da 20 adet kafesten oluşan yılda 2 bin 500 ton kapasiteli balık çiftliği için ÇED sürecinde yeni bir gelişme yaşandı. Karaburun'daki tartışma konusu olan balık çiftliği için Valilikten vize çıktı.
YAŞAR HOLDİNG ÇİFTLİK KURACAK
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu, Yaşar Holding şirketlerinden Çamlı Besicilik'in Karaburun'da kuracağı balık çiftliği ile ilgili olarak hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu'nu (ÇED) yeterli buldu ve nihai olarak kabul etti.
Komisyon’un sonuçlandırdığı ÇED Raporu halkın görüş ve önerilerini almak üzere Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde ve Bakanlık’ta 10 gün görüşe açılacak. Bakanlık tarafından projeyle ilgili karar alma sürecinde bu görüşlerin dikkate alınacağı, görüş ve önerilerin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Bakanlığa iletilmesi gerektiği ifade edildi.
Yatırım değeri 5 milyon 200 bin lira olan tesisin Küçükbahçe Köyü 5 No’lu Su Ürünleri Potansiyel Alanı içerisinde 98 bin metrekare deniz yüzeyi kaplayacak şekilde kurulması planlanıyor. Tesiste çipura, levrek, sarıağız, mercan türleri, trança, sinarit, sivriburun ve karagöz yetiştirilmesi planlanıyor.
BALIK ÇİFTLİKLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ
Balık çiftliklerinde genel görünümü ve estetiği bozma, ulaşımı etkileme, doğal balık popülasyonlarını etkileme, hastalık taşıma, genetik etki ve hastalıklara karşı kullanılan antibiyotiklerin çevresel etkileri görülebilmekte. patojenleri engellemek için havuzlarda sık sık bir takım kimyasal maddeler kullanılmakta. Bu kimyasal maddelerin başta çocuklar olmak üzere insan sağlığı üzerinde de son derece olumsuz etkileri olabilir. Bununla birlikte etkisi daha tam olarak bilinmeyen diğer kimyasallar ve bunların birbirleri ile etkileşimleri de hesaba katılmalıdır. Balık çiftliklerinde kullanılan antibiyotikler sudaki yararlı bakterilerin ölümüne neden olabilir. Diğer yandan balık çiftliklerinde antibiyotik kullanılması antibiyotiklere dirençli olan bakterilerin gelişmesine yol açmaktadır. Bir çalışmada antibiyotiklerin yüzde 20-30’nun balık vücudunda tutulduğu yüzde 70-80’nin ise çevreye geçtiği tespit edilmiştir. Balık çiftliklerinde kullanılan kimyasal maddeler ekolojik çevreyi de kirletmektedir. Örneğin bu kimyasal atıkların kırılgan deniz yaşamını değiştirdiği gösterilmiştir. Balık çiftlikleri suları ve ekolojik çevreyi olağanüstü düzeyde kirletmesi nedeniyle organik olarak da değerlendirilemez.

Yorumlar
Kalan Karakter: