Gazetem İzmir İmtiyaz Sahibi Salih Erkek, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektör Vekili Prof. Dr. Erdal Çelik ile birlikte söyleşide bulundu. Hayata geçirmeyi planladığı projeler hakkında bilgiler veren Rektör Vekili Prof. Dr. Çelik, üniversitede ‘nerede ne sıkıntı var, nerede ne yapabiliriz’ düşüncesi sonrası 1300 hocayla toplantılarda, 200 hocaya da e-mail yoluyla ulaştığını ve yapılan fikir alışverişi sonrası ciddi çalışmalara imza atma noktasına geldiklerini söyledi.
Üniversitenin bünyesinde bulunan tüm dekanlıkların sorunlarını bildiğini ve bu anlamda üniversitenin her bir alanı için ayrı ayrı projeler hazırladıklarını da ifade eden Rektör Vekili Prof. Dr. Çelik, “Üniversitemizi marka yapabilmenin yolu, motivasyonu arttırmaktan geçiyor. Bu insanlar eğer gelecek kaygısı yaşasaydı güzel işler çıkmazdı” dedi.
Akademik eğitimin dışında şehrin sorunlarına ve geleceğine dokunan yaşayan bir üniversite olma yolunda emin adımlarla ilerlediklerini ve bu anlamda hazırladıkları mega projelerle de bu düşünceyi hayata geçirmeyi hedeflediklerini de vurgulayan Prof. Dr. Çelik, “Mega Projesinde, Silikon Vadisi bunlardan biridir. Nanoteknolojik prosesler kullanmak suretiyle elektronik aygıtların üretildiği bir yapıdır. Bunu da yurt içi ve yurt dışındaki firmaların kullanmasını hedefliyoruz. Körfez Sermayesini özellikle buna çekmeyi istiyoruz. Her şeyi hükümetimizden beklememek gerek. Buna bağlı olarak hayır sever vatandaşlardan, firmalara kadar burada etkin bir şekilde kullanmayı hedefliyorum” şeklinde konuştu.
Salih Erkek: Bizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Öncelikle Sayın Erdal Çelik kimdir biraz anlatır mısınız?
Erdal Çelik: Ben 1967 yılında Sivas'ta doğdum. Ondan sonra üniversiteyi İTÜ Sakarya Mühendislik Fakültesi'nde tamamladıktan sonra Sakarya Üniversitesi'nde yüksek lisans ve daha sonrasında doktora çalışmalarımızı da tamamladık. Doktora sonrasında Türkiye'ye döndüm ve Sakarya Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak yaptıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi'ne geçtim. Doktora sonrasında da çalışmalar için Japonya'da ve Almanya'da bulundum. Yine benzer şekilde Ukrayna ve Romanya'da bir takım bilimsel aktivitelere katıldım. Buna bağlı olarak da şuanda Dokuz Eylül Üniversitesi Malzeme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesiyim aynı zamanda Elektronik Malzeme Üretim ve Uygulama Merkezinin müdürlüğünü yapıyorum. Aynı zamanda da Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Vekilliğini sürdürüyorum. Buna bağlı olarak ulusal ve uluslararası görevde yürütüyorum. TUBİTAK'ta malzeme üretim proseslerinde danışma kurulu üyeliğimiz devam ediyor. YÖK'ün eğitim komisyonuna 3 yıllığına atanmış bulunmaktayım. İZKA'da da Kalkınma Kurulu Başkanı olarak da atandık. Bu daha çok yeni geçen hafta oldu.
Salih ERKEK: Projeleriniz hakkında biraz bilgiler verebilir misiniz?
Erdal ÇELİK: Üniversitemize şimdiye kadar çok ciddi katkılarda bulunduk. Başarımızın sırrı, farklı platformdaki insanları birleştirmemizden kaynaklanıyor. Her hocanın güzel bir noktası vardır. Biz onları birleştiriyoruz. Bu ülke bizim, bu üniversite bizim. Buna bağlı olarak, bizim için önemli olan güzel çalışmaların ortaya çıkarılmasını sağlamaktır. Bunlar gerek ürünler olsun, gerek sistemlerin kurulması endüstri 4.0'da bu kapsamda gerçekleştiriyoruz. 4.0 sanayi devrimini oluşturmaktadır. Üniversitemize endüstri 4.0 dönüşüm koordinatörlüğü kurduk. Bu sistem hastaneden tutun, postaneye kadar her yere uygulanabilecek bir yapıya sahiptir. İçinde sensörler, yapay zekayı barındırmaktadır. Bir nevi akıllı fabrika, akıllı hastane, akıllı üniversite, akıllı işyeri gibi bir formatımız var. Sistemin dijitalleştirilmesi buna bağlı olarak herhangi bir noktada problem olduğu zaman, bir sonraki prosese veya cihazlara haber vermek, cep telefonlarına düşmesi suretiyle, otomasyon sistemlerinin oluşturulmasına dayanan bir yapıya sahiptir. İnsan faktöründen, cihaz faktörüne kadar her şey kontrol altına alınıp, maksimum faydaya yönelik bir çalışma sağlanıyor. Bu sistem İzmir Tire'de bir fabrikaya uygulanmış ve %70 civarında bir tasarruf sağlanmıştır. Bu sistem daha sonra Meksikalı bir firmaya satılıyor. Sistemden para kazanılıyor. Biz bunu hastaneye yada üniversiteye uyguladığımızda yani burada hem endüstri 4.0 hem de bunun devreye girmesiyle 80 kişinin yapacağı bir işi, 20 kişi yapabilir. Endüstri 4.0 geldikten sonra insanlar işlerini kaybetmeyecek. Bu durumda yeni alanlar, yeni iş modelleri ortaya çıkacak. İnsanlığın faydasına yönelik çalışmalar ortaya çıkacaktır.
Salih ERKEK: Gelecekle ilgili projeleriniz nelerdir? Mega projesiyle ilgili bilgi verebilir misiniz?
Erdal ÇELİK: Yönetim anlayışımız olarak 5 tane rektör yardımcımız olacak. Bunlardan birisi eğitim, idari alt yapı, aile, ekonomi, dış işleri, teknopark sorumlusu olmak suretiyle görevlendirilecekler. 9 Eylül üniversitesi çok büyük olduğu için, buradaki sorunların aşılması adına, görev paylaşımı yapılması gerekiyor. Bölündük haklarına ciddi bir şekilde dikkat ediyoruz. Akademik proseslere ulaşmış hocalarımız, rahatlıkla yardımcı doçent veya profesör olarak kadroya atanmış olacaktır. Bizim için önemli olan hocaların moral anlamında motive edilmesi, tarafsız, demokratik bir bakış açıyla hareket edilerek, bilime ve ardiye çalışmalarına yönelik planlarımızı gerçekleştirmektir. Diğer bir çalışma da alt yönetim ile üst yönetim arasında uyumlu bir şekilde gideceğiz. Alt yönetim ile bahsetmek istediğimiz, ana bilim başkanlıkları, bölüm başkanlıkları, dekanlıklar, rektör yardımcıları ile ilgili problemleri bir paket halinde, üst yönetime taşınacaktır. Üst yönetim olarak, YÖK , başbakan, bakanlıklar ve cumhurbaşkanlığı arasında uyum sağlanmasını hedefliyoruz. Bölümlerimizi, fakültelerimizi önceden bilgilendirerek ziyaret ediyoruz. Problemlerini dinleyerek, listeleyerek çözüm bulmaya, yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ziyaretlerimiz bir kereye mahsus değil, sürekli tekrarlanacaktır. Fakültemize bir sonraki ziyarette, ne kadar gerçekleştirmişiz, ne kadar yardımcı olmuşuz, sorunları ortadan kaldırabilmiş miyiz diyerek, kendimizi bir oto kontrol şeklinde yapmayı hedefliyoruz. Bizim amacımız iyi demokrasiyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Burada da konuşulacak çok şeyimiz var. Projelerimize geldiğimiz zaman yine fakülteler var. Fizik tedavi, rehabilitasyon, yüksek okulu fakülteye çevrildi. Senatodan geçti YÖK' E gitti. Fizik tedaviyi önemsememin sebebi, insan performans ölçüm merkezini kuracağız. Şuanda alt yapısını oluşturuyoruz. Özellikle Göztepe Klubüyle birlikte hareket ediyoruz. Sporcuları da aktive ediyoruz bu kapsamda. Bütün İzmir Klubleriyle çalışmayı hedefliyoruz. Spor Bilimleri Teknolojisi Yüksek Okulunu da fakülteye çeviriyoruz. Senatodan geçti YÖK'e gitti. Burada ki hedefimiz sadece spor değil, teknolojisini de işin içine sokacağız. Özellikle, alanında dünyaca ünlü sporcuların, antrenörlerin yetiştirilmesi, buna bağlı olarak teknik adamların yetiştirilmesi, konusunda bir fakülte formatımız olacaktır. Tesislerimizin yeni nesil tesisleri olmasını istiyoruz. Endüstri 4.0' da buraya rahatlıkla entegre edebiliriz. Buna bağlı olarak, yeni nesil spor alanları ve stadyumların oluşturulmasını hedefliyoruz. Geleceğin sporcularını, küçük yaşta bulmak için, yetenek avcıları merkezi adı altında, şehirleri, köyleri, mahalleleri hocalarımız eşliğinde gezeceğiz. Vücut şekline göre ne tür spor yapacağına dair çalışmalar yapacağız. Sadece futbol değil, diğer spor dallarını da bu sisteme dahil edeceğiz. Hedefimiz fit sporcular yetiştirmektir. Yabancı Diller Fakültesi oluşturacağız. Sadece İngilizce değil, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Japonca, Çince ve diğer dünya dillerinin olduğu, bir fakülte formatı olacaktır. Bu Türkiye' de bir ilktir. Burada ki hedefimiz ise Türkiye eski Türkiye değil. Şuan ekonomik, politik ve bilimsel olarak belli bir yere gelmiş durumdayız. Ve bu artarak devam edecek. Ürünlerin dışarıya satılması konusunda da ayrı bir sistemiz var. Bölgesel kalkılmayı devreye sokacağım. Buna bağlı olarak buradaki firmaları, kuruluşları devreye sokmak suretiyle, hem sistem hem ürettiği malzeme açısından, bunların lokalizasyon ve istihdam seferberliğini devreye sokarak, ürünlerimizi dışarıdan değil, buradan üretimini sağlayacağız. Pek çok ürünümüz çıkacak. Bunların yurtdışına pazarlanması konusunda, Yabancı Diller Fakültesi devreye girecek. Sadece İngilizce değil, diğer dünya dillerinin kullanılması da daha fazla kapının açılmasını sağlayacaktır. Buna bağlı olarak, dış işleri koordinatörlüğünü etkinleştirmeye çalışacağız. Sadece Erasmus olarak öğrencilerin, hocaların gidip gelmesi değil, firmaları da devreye sokacağız. Dolayısıyla Avrupa, Amerika, Afrika, Asya, Avustralya masası oluşturacağız. Burada ki hocalarımızı bir ülkeye bağlayacağız koordinatör şeklinde. Bu ülkelerin demokratik, bilimsel, ekonomik yapısına, fabrikalarına kadar inceleyip, bölgesel kalkınmayla birlikte, ülkelerle birlikte koordinasyon kurarak, ülkemizi kalkındırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda fakülte çok etkin olacaktır. Bilimsel, teknolojik, kültürel, ticari temasların arttırılmasında etkin olacaktır. Eczacılık fakültesi kuracağız. Alt yapısını oluşturduk. Şuan eczacılık fakültelerine bakıldığında, hepsi için geçerli olmasa da eczacı yetiştiriliyor. Bizim hedefimiz burada kendi ilacımızı, kendimiz üretmektir. Yerli kanser aşılarından ilaçlarına kadar burada yapmak istiyoruz. Burada da bilimsel teknolojiyi devreye sokacağız. Bunun sonucunda ilaçların üretilmesi konusunda ciddi çalışmalar yapmayı hedefliyoruz. Bizim İBG belgemiz var. Uluslararası Biyotıp ve Genom şeklinde. Bunu aktif bir şekilde kullanacağız. Uluslararası yine üniversitemizin göz bebeklerinden olan kuruluşlarından birisi ,tamamen kalkınma bakanlığı ile birlikte, koordine şeklinde çalışıyor. Bütçesi tamamen oradan geliyor. Dolayısıyla oradaki ilaçların ve formülasyonların tespitinden ve üretilmesinden sonra, bizim Biyo İzmirimiz var. Biyo İzmir'de bu tip ilaçların optimizasyonun yapıldığı bir yer formatında olacak. Buraya fabrikalar gelecek. Yani buradaki hedefimiz, bir ilaç formülü üretildi. Sürekli aynı şekilde üretilebilmesi için, optimize edilmesi, doğrulanması lazım. Bu bilen sağlık bakanlığı üzerinde büyük ölçüde durmuştur. Bir ilaç üretmek yetmiyor. Onun ticarileştirilmesi gerekir. Teknoloji hızlandırıcısı dediğimiz Biyo İzmir özellikle sağlık alanında, teknolojik alanda da EMUM (Elektronik Malzemeler Üretim ve Uygulama Merkezi), burada etkin bir şekilde çalışıp, sonucunda da ilaç mafyasını yok etmeyi hedefliyoruz. Diş hekimliği fakültesi kuracağız. Senatodan geçti, YÖK'e gitti. Burada da sadece dişlerin çıkartılması, tamir edilmesi değil, bunları da biz üretmek istiyoruz. İmplant malzemeleri, kompozit malzeme şeklinde, titanyum ve malzemeleri de burada üretmek istiyoruz. Hatta kendi kendini tamir eden nanokompozit dişlerin üretimini burada yapmak istiyoruz. Bunun alt yapısını da oluşturduk. Böyle bir fakülte formatımız olacak. Bir diğer fakültemiz, Güvenlik Bilimleri Fakültesi olacak. Burada güvenlik görevlileri ve istihbarat olacak. Özellikle hastanelerden fabrikalara kadar çeşitli yerlerde çalışan, güvenlik görevlilerinin yetiştirildiği bir format olacaktır. Buna bağlı olarak strateji bölümü şeklinde de bakacak olursak, her yere uygulayabilirsiniz. Böyle bir kişiyi mezun olduktan sonra, bir fabrikanın hem bilimsel hem teknolojik olarak geleceğe yönelik ön görülerini, yapabileceği bir formattır. Bunu belediyelere, geniş çaplı ülkelere de uygulayabilirsiniz. Buna bağlı olarak geleceğe gelmeden, ön görüp onlarla ilgili problemleri sezip, tedbirler alan bir bölümdür strateji bölümü. Diğer fakültemiz, İletişim Fakültesi olacaktır. Alsancak' da kendi stüdyolarımızın olduğu bir format düşünüyoruz. Web TV kuracağız. İnternet gazeteciliği olacak. Sosyal medyanın kullanılması buna bağlı olarak, internet haberciliğinin daha da etkinleştirilmesinde, İletişim Fakültesi önem arz edecektir. Yeni bölümlerimiz var. Bunlar Moleküler Biyoloji ve Genetik ve Animasyon bölümleri. Animasyon bölümünde iki ve üç boyutlu çizgi filmler yurt dışından geliyor. Bunu bu arada biz üretmek istiyoruz. Sadece oyun ve çizgi filmde sınırlı değil, bir hastanenin, fabrikanın, binanın prezentasyonuna kadar anlamda önem kazanmış olacak. Endüstriyel Tasarım, İç mimarlık ve Aktüerya bölümlerimiz olacaktır. Aktüerya bölümü çok enteresan bölümlerimizden biridir. Sigorta olarak görülüyor ama aslında, bir ülkede, belediyede veya fabrikada ekonomik kriz yaşanmadan önce, ön görüp, tedbir alan bir bölümdür. Strateji bölümümüz var. Bu bölümümüzü Güvenlik Bilimleri içerisine koymayı hedefliyoruz. Üniversitemizin ve ülkemizin geleceği hakkında, kritik ve analitik düşünce çerçevesinde, yeni fikirler, düşünceler, politikalar üretmek amacıyla önünü açmayı hedefliyoruz. Mevcut olan diğer bölümlerimizi de boş bırakmayacağız. Onlar üzerinde de çalışmalar yapacağız. Alt yapılarını güçlendireceğiz. Türkiye eski Türkiye değil, güçlenen bir Türkiye. Bu kapsamda Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret ve Uluslararası İlişkiler bölümünü daha etkin bir biçimde kullanacağız. Özelikle eğitimde bir devrim oluşturma gibi bir hedefimiz var. Sanal eğitimi devreye sokmayı hedefliyorum. Öğrenciler okula, derse gitmeden önce evde, bir gözlük takarak sanki ders ortamındaymış gibi bir sanal format oluşturmayı hedefliyoruz. Elektronik üniversite, elektronik kampüs, elektronik bölüm, elektronik fakülte oluşumunun altında da bunlar yatıyor. Edebiyat fakültemizde de ciddi çalışmalarımız olacak. Ülkemizde ve dünyada kendi konularında, toplumları sürükleyen bilim insanlarının yetişmesi lazım. Bu insanlarının sayısının arttırılmasına yönelik çalışmalar hedefliyoruz. Arkeolojik bölümümüz var. Geçmişte yapılmış sanat eserlerinin incelenmesi ve bunların nanoteknolojiyle tanıştırılmasını hedefliyoruz. Çoğu tarih eserlerin çürümüş olduğunu görüyoruz. Nanoteknolojik prosesler kullanıldığında, daha etkin olmasını hedefliyoruz. Fen fakültesiyle ilgili ciddi çalışmalarımız var. Milli yazılı programlarından, tıbbi ilaçlara kadar, tıbbi bitkilerin ilaç yapımında kullanılması, elektronik aygıtların üretimi, kimyasal malzemelerin üretilmesine kadar birçok yönde çalışmalar yapıyoruz. Botanik ve tabiat park hedefimiz var. Bununla alakalı yapıyı oluşturmaya başladık. Hem eldeki bitkilerin korunması hem de popülasyonun korunmasında ciddi çalışmalar yapıyoruz. Güzel Sanatlar Fakültesinde sinema platoları yapmayı planlıyoruz. Teknolojiyle sanatı birleştireceğiz. Bu kapsamda hocalarımızın üretmiş olduğu sanat eserlerini, fabrikalarla anlaşarak, bunu buradan alınmasını sağlayacağız. Bunu aktivite edilmesi yönünde çalışacağız. Kendi enstürümanlarımızı, kendi fakültemizde yapmayı planlıyoruz. Bunun içinde yaygı çalgılar bölümümüz vardır. Üretiminden, tamirine kadar kendimiz yapmayı hedefliyoruz. İlahiyat Fakültesi ile ilgili çalışmalarımız var. Din hizmetlerinin yaygınlaştırılması konusunda, ilahiyatın alt bölümleri şeklinde, din hizmetleri, sosyal hizmetler, akademik ve ilahiyat şeklinde bir takım yapılanmayı hedefliyoruz. Denizcilik Fakültemiz var. Radara takılmayan gemilerin oluşturulması yönünde çalışmalar yapıyoruz. İzmir için bir Kanal İstanbul projesi düşünüyorum. 35 proje içinde olan bir projedir. Ses getirecek projelerimiz olacak. Hukuk Fakültesi, Uluslararası Hukuk Fakültesi formatındadır. Türkiye dünyaya açılan bir ülke, dolayısıyla diğer ülkelerin hukuklarının burada çalışılması için alt yapısını oluşturmayı hedefliyoruz. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz var. Burada da ilginç çalışmalarımız olacak. Simülasyon programları ve sanal borsayı oluşturmayı hedefliyoruz. Hocalara ve öğrencilere yönelik olacaktır. Bunun içinde güçlü bilgisayarlar gerekmektedir. Sanal marketin ve iyi ticaretin alt yapısını oluşturmayı hedefliyoruz. İşletme Fakültesine baktığımızda ürettiğimiz ürünlerin, ulusal ve uluslararası platformda tesislerin kurulmasına yönelik çalışmalar yapmayı hedefliyoruz. Özellikle bölgesel kalkınmanın gerçekleşmesi, lokalizasyon ve istihdam seferberliğinin buna bağlı olarak dünyayla entegrasyonunu çalışmasını hedefliyorum. Mimarlık Fakültemizde çok vizyonel projelerimiz olacaktır. Çevre, sağlık konusu, kampüslerin dizaynı, mimarilerin oluşturulması şeklinde yapılar oluşturmayı hedefliyoruz. Bir şehir planlanmadan önce 3D printer 3 boyutlu yapıyla çalışılacaktır. Mühendislik Fakültesiyle ilgili çok ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Turizm Fakültesinin alt yapısını güçlendirmeyi hedefliyoruz. Özellikle Sağlık Turizmini ön plana çıkarmayı düşünüyoruz. Balçova' da üniversitemizin, belediyemizin ve valiliğimizin desteğiyle ve girişimcilerin de devreye girmesiyle, termal ile üniversitemizin arasında bulunan bölgeyi sağlık kompleksine dönüştürmeyi hedefliyoruz. Hastanemizi üç çeşit formata çevireceğiz. Erişkin hastanesi, çocuk hastanesi ve hemotoloji hastanesi olarak. Bunlardan etkin bir şekilde faydalanılacaktır. Sağlık bilimleri, spor ve rehabilitasyon merkezlerimiz olacak. İnsan performans ölçüm merkezimiz olacak. Bunların hep bir arada olduğu yapıyı oluşturmayı hedefliyoruz. Sağlık Turizmini bu şekilde ön plana çıkarmayı hedefliyoruz. Sular üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Suların temizlenmesine yönelik ciddi çalışmalarımız var. Suların içerisindeki arseniği çekip alabiliyoruz. Aldıktan sonra saf su elde ediyoruz. Yapay kaplıca ve şifa suların oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapıyoruz. Hemşirelik ve tıp fakültesiyle ilgili yoğun çalışmalarımız var. Meslek Yüksek Okullarımız var. Meslek Yüksek Okullarımızı ilçelere dağıtmak amacıyla Dikili, Bergama ve Urla' da mevcut okullarımız bulunmaktadır. O bölgenin dokusuna uygun programların açılmasını hedefliyoruz. Buna bağlı olarak aktif şekilde çalışılmasını hedefliyoruz.
Salih ERKEK: Bir Mega projeniz var. Konunun başında, biraz bahsetmiştik ama özellikle buna değinmek istiyorum. Tam olarak bu projeyle İlgili bilgi verebilir misiniz?
Erdal ÇELİK: Mega Projesinde, Silikon Vadisi bunlardan biridir. Nanoteknolojik prosesler kullanmak suretiyle elektronik aygıtların üretildiği bir yapıdır. Bunu da yurt içi ve yurt dışındaki firmaların kullanmasını hedefliyoruz. Körfez Sermayesini özellikle buna çekmeyi istiyoruz. Her şeyi hükümetimizden beklememek gerek. Buna bağlı olarak hayır sever vatandaşlardan, firmalara kadar bura da etkin bir şekilde kullanmayı hedefliyorum. Yenilenebilir enerji merkezi, İzmir bu açıdan çok önemli. Türkiye hidrojen, nükleer yakıt ve jeotermal kaynaklara sahip olan bir ülkedir. Bunların ileriye seviyeye götürülmesini hedefliyoruz. Bunların prototiplerini burada üretip, başka bir yere uygulanmasını sağlamaktır. Biz ancak üniversite olarak prototip olarak üretebiliriz. Büyük çaplıda olsa. Burada ki hedefimiz ise, enerji santrallerinin kurulmasına olarak çalışmalar yapmaktır. Üç farklı lokasyonda İZKA projesinde enerji istasyonu kurmuş bulunmaktayız. Mesela buna örnek olarak, güneş enerjisiyle çalışan bir tekne ürettik. Biz bir maden ülkesiyiz ama bu madenlerin, değerlendirilmesi konusunda ciddi anlamda problemlerimiz var. Özellikle saplaştırılması yönünden.
Salih ERKEK: O yüzden mi hedef 2023 diyoruz?
Erdal ÇELİK: Bize bir takım bilgiler veriliyor ama şunları yapın denilmiyor. Bunu bizim düşünmemiz lazım. Dolayısıyla hükümetimize, Cumhurbaşkanımıza, biz üniversite ve hocalar olarak projemizle destek vermemiz gerekiyor. Yeni yaşam alanlarının oluşturulmasına yönelik çalışmalarımız var. Yeni park alanları, tabiat alanları, botanik bahçesi oluşturmayı hedefliyoruz. Hocalarımız, araştırma görevlilerimiz ile ilgili sorunlarına yönelik çalışmalar yapıyoruz.
Salih ERKEK: Üniversitelerimiz için kanayan bir yaraydı. Hocamız bu konuda öncü olarak, diğer üniversiteler 9 Eylül' lü takip ederek, çocuklarını, üyelerini, araştırma görevlilerini kadroya aldılar. Eğitim kaygıları artık bitti.
Erdal ÇELİK: Evet şimdi burada hep marka diyoruz. Markayı yapabilmenin yolu, motivasyonu arttırmaktan geçiyor. Bunlar eğer gelecek kaygısı yaşasaydı iş çıkmazdı. Şimdi bunlar dedik, patent bekliyorum bunlardan.
Bütçe yönetimimiz etkin bir şekilde olacak. Denk bütçe politikasını uygulayacağız. Üniversitedeki cihazların envanterini çıkaracağız. Etkin ve belirli bir şekilde kullanılmasını sağlayacağız. Cihazların ekipmanlarını tamire gideceğiz. Eğer bozuksa tamir edilmesini sağlayacağız. Üniversitedeki kaynaklarımızı eşit bir şekilde dağıtacağız. Üniversite hastanemizin borcu var. Bunun için A, B, C ve D planlarım var. A planı sistem satacağız. Diğer borçlu hastanelere sistem satacağız. B planımız ise İMF’de uygulanan planları uygulayacağız. Hocaların daha etkin bir şekilde çalıştırılmasına yönelik hedeflerimiz var. 9 Eylül Üniversitesi çok zengin bir üniversite. Altın olan 11 tane durum tespit ettim. Matbaa, hastane bunlardan ikisi. Bunları etkin bir şekilde kullanmayı hedefliyorum. Yerli ve yabancı sermayeyle ilgili çalışmalarımız olacak. Projelerimizin kabul konusunda ciddi çalışmalarım var. Hem Ankara' da hem Brüksel' de bir ofis kuracağım. Daha bir çok projemiz var. Özellikle projeler için disiplinler arası çalışmayı hedefliyorum. Bizim DEPARK’ımız var. DEPARK’ın altında teknopark, mühendislik ve fen yapılarının oluşturulduğu bir yapıdır. Sağlık parkı, sanat parkı ve sosyoparkımız olacaktır. Eğer bunları gerçekleştirebilirsek, hedefimiz dünya çapında teknoparklarda en az 5 tane marka çıkarmaktır. En önemli hedef, 9 Eylül Üniversitesini, halk, SKK'lar, özel ve kamu kuruluşları ve sendikalarla birlikte hareket ettiği yeni nesil üniversite bir üniversite formatıdır.
Salih ERKEK: Bu kadar yoğun çalışmalardan dolayı kendinize zaman ayırabiliyor musunuz?
Erdal ÇELİK: Evet bende her insan gibi zaman ayırmaya çalışıyorum. Dinleniyorum. Ama eve her gittiğimde bir, iki saat zor kendime geliyorum. Sonuçta problemler bitmiyor. Sürekli düşünüyorsun. Bir çok proje var. Bunların üstesinden nasıl gelebilirim diye. Eve her gittiğimde eşim ve çocuklarım bu konuda neden sürekli düşündüğüme dair sorarlar. Sonuçta ben de bir insan olarak yoruluyorum.
Salih ERKEK: Efendim bir gazeteci, televizyoncu olarak değil, merkezi hükümetimizi yönetenler, sayın Cumhurbaşkanımız, başbakanımız, bakanlarımız, sizi buraya görevlendirenler adına, İzmir'de yaşayan bir şahıs olarak, kendi şahsıma adına çok teşekkür ediyorum.
Erdal ÇELİK: Biz de çok teşekkür ediyoruz.
Salih ERKEK: Erdal Bey, bir çok projeden bahsettiniz. Ama bu projeler sadece mühendislikten gelmiyor. Mühendis kimliğiniz, eğitiminiz dışında, bu kadar donanım nereden geliyor?
Erdal ÇELİK: Bu seçim sürecinde çok çalıştım. Nerede, ne yapabiliriz diye. Bunun öncesi de var tabi. Hep düşünüyoruz. Ülkemize neler katabiliriz, neler yapabiliriz diye. Rektör seçim döneminde 1300 hocayla tek tek bir saat görüştüm. Bu bir rekordur. 1300 hocayla toplu toplantılarda, kalan diğer 200 hocalara da e-mail yoluyla ulaştım. Bunun çok büyük faydasını gördüm. Sürekli fikir alış verişi yaptık. Buna bağlı olarak bu fikirlerin hayata geçirilmesi konusunda çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. İnşallah geçireceğiz de.
Salih Erkek: Bunca güzel projeleriniz var, resmen bir brifing verdiniz. Sizi muhakkak ve muhakkak çekemeyenler olacaktır. Örneğin yaşanan bir kadavra olayı size mahal etmeye çalışılıyor gibi bir durum var. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
Erdal Çelik: Kadavra olayı bizden önceki dönemde yani Nisan ayında gerçekleşti. Buna bağlı olarak o dönemde Dekanlık ve Başhekimlik işin farkına varıyor. Biz o zaman duyduğumuzda şok olmuştu. O dönemde soruşturma da açıldı. Sonrasında bu soruşturma sonuçlanmadı. Biz göreve geldiğimiz zaman tekrardan bir soruşturma başlattık o dönem yeni görevlendirdiğimiz hocamız bize ‘Gerçekten bu iş soruşturulacak mı?’ diye sordu. Bizde tabi ki deyip her şeyi belgelendirdik dedik. Buna bağlı olarak da soruşturma yapıldı ve geçen hafta sonuçlandı. Bu soruşturma sonrasında hocamızı Anatomi Bilim Dalı görevinden aldık. Onun kanuni gerekçeleri var ve görevden almayı tamamen bu kanunlara dayatarak yaptık. Bu hocamız yanımıza geldi ve bize ‘niye yaptınız’ diye sordu. Bize savunma olarak kendisi, ‘Bu benim kadavram ve bu kadavrayı ben kredi çekerek aldım’ diye söyledi. Öyle bile olsa bunu yapamazsınız. Bir kadavranın bir yerden diğer yere nakliyesinin de Anatomi Ana Bilim Dalı Başkanına ait olduğunu iddia etti. Sonrasında yaptığımız araştırma sonrasında bir kadavranın nakli için ancak ve ancak dekanlığın, başhakemlik ve rektörlüğün haberiyle olması gerekiyor. Bu yapılan iyi bir şey değil. Biz hem üniversite hem de ülke olarak bu durumdan oldukça üzülmüş durumdayız. Bu konunun bize mahal edilmesini de kesinlikle anlamıyorum. Biz konuyu hemen neticelendirdik zaten. Geçmiş yönetimi suçlamak istemiyorum ama bu konuda oldukça bir bekleme olmuş. Biz göreve gelir gelmez gerekeni yaptık ve sonuçlandırdık.
SALİH ERKEK: Sayın Erdal Çelik, siz İzmir için çok büyük bir şanssınız. Yolunuz açık olsun. Atanmanızı yürekten diliyorum. Temennim bu güzel projelerinizin, güzel dileklerinizin biran öne yayın hayatına geçmesidir. Biz de basın olarak, gerek şahsım, gerek siyasi kimliğim ve tüm İzmir halkı adına projelerinizi hayata geçirmek için elimizden geleni yapacağız.
Erdal ÇELİK: Çok teşekkür ederim.
Salih ERKEK: Biz çok teşekkür ediyoruz. Yeni yıl için İzmir halkına, Türkiye'ye ve tüm dünyaya mesajınız nedir?
Erdal ÇELİK: Yeni yılda özellikle İzmir için, İzmir halkına, Türkiye'deki vatandaşlarımıza ve tüm dünya insanlarına, mutluluk, huzur, refah, sağlık, barış getirmesini canı gönülden isterim. İnsanların birbirleriyle huzurlu bir şekilde geçinmesi en büyük temennimdir.
Salih ERKEK: Çok teşekkür ederim efendim bize kapınızı açtınız. Rektör kimliğiniz dışında, çok da mütevazisiniz.
Erdal ÇELİK: Ben çok teşekkür ediyorum.

Yorumlar
Kalan Karakter: