Gazetem İzmir - Tesadüf eseri karşılaştığım AK Parti Karabağlar’ın çiçeği burnunda başkanı Kazım Erten’in daveti üzerine, sözleştiğimiz gün ve saatte İlçe Başkanlığında kahvaltıda bir araya geldik. Bilgili, tecrübeli bir siyasetçi olduğu her halinden belli olan Erten'in, Karabağlar siyasetine yeni bir soluk, yeni bir heyecan katacağı her halinden belli.
“Ben dedim oldu!” yerine, istişareler doğrultusunda yol almaktan yana. Ayrıca doğruları söylemekten de imtina etmeyen, dobra bir insan.
Şahsım adına söylüyorum, kendisiyle yaptığım sohbet beni mutlu etti. Röportajı okuyup siz de kararınızı verin…
.jpg)
Salih Erkek: Kazım başkanım öncelikle günaydın, hayırlı sabahlarımız olsun. Tesadüfen karşılaşmamızın üzerine beni makamınıza davet ettiniz. Açık konuşmak gerekirse sizinle yaptığımız ayaküstü sohbette derin ufkunuz ve söylemleriniz beni adeta Mezopotamya’ya götürdü. Bu anlamda sizi tebrik ediyorum.
Kazım Erten: Salih Bey öncelikle geldiğiniz için ve güzel düşüncelerinizden dolayı teşekkür ederim. Sizin gibi İzmir’in nabzını tutan ve İzmir’de siyasal anlamda ciddi görevlerde bulunmuş bir gazeteciyle beraber olmak benim için de mutluluk verici. Deneyimli bir siyasetçi olduğunuzu biliyorum. Az evvel Mezopotamya dediniz, bu kavram çok önemli ve çok değerli bir kavram. Mezopotamya Hz. İbrahim ile başlayan, rasyonel akılla sorgulayan, insanlığı temelde hak ve hukuk değerleri ile yükselten, güç ve merkeziyetçilik ile ezmeyen bir yaklaşımla medeniyet inşa eden büyük bir inançtır, büyük bir değerdir, büyük bir vizyondur. Bir inanç, felsefe ve yaşam biçimi olarak insanlık tarihinde var olmuş ve halen bize değer katan, ilham veren, mekân, insan, kültür, medeniyet bileşenlerini tamamen içeren ve dediğim gibi bu gün dahi bize ışık tutan kadim bir mirasın büyük bir ismidir. Mezopotamya, insanlığın birbirleri ile çatışmasını değil; herkesin bu güzellikler ve zenginliklerle, refah ve huzur içinde yaşaması gerektiğini bize anlatır. Bu bağlamda Anadolu medeniyeti de kadim bir kültür ve medeniyeti temsil eder. Bir siyasetçi olarak işi biraz kökünden alma anlamında bakıyorum olaya.
.jpg)
Salih Erkek: Sevgili başkanım anlaşılan o ki tarih ve felsefe konusunda donanımlısınız. Bu durum beni oldukça etkiledi.
Kahvaltımız eşliğinde sohbetimize başlamak istiyorum. Ben özellikle ilçe başkanlığı konusuna değinmek istiyorum. Atama yapılacak ilçelerde birbirinden kıymetli siyasetçilerin isimleri vardı ve bu süreç yaklaşık 1 buçuk ay sürdü. Çok centilmence yarıştınız. Genel merkez yetkilileriniz bu konuda oldukça titiz davrandı. Şöyle de bir durum var, siyaset ve hizmet konusunda mütevazı olmayı sevmem. Kendi çapımda yaptığım araştırmaya göre ilçe başkanlığı sıfatını taşıyacak kadar güçlü bir karaktersiniz siyasette. Halkı kucaklayan yapınız var. Refah Partisi tabanından, Milli Görüş’ten gelen birisiniz, tanıyanlar sizi bilirler ama tanımayanlar için kendinizi biraz kamuoyuna anlatır mısınız? Merak edilen birisiniz. Karabağlar’a neden aday oldunuz, nasıl seçildiniz, nasıl bir ilçe başkanı olacaksınız?.jpg)
Kazım Erten: 15 Temmuz darbe kalkışması sonrası hepimiz demokrasi nöbetlerine katıldık. Valiliğin önünde milletimizle iç içeydik. Bu süreçten sonra ben uzun süredir ata yurdum olan Artvin’e ziyarete gidememiştim. Bayram için Artvin’de olduğum günlerde temayüller oluyordu. Ben a Karabağlar İlçe Başkanlığı'na talip olmuş, aday olarak çıkmış biri değilim. İzmir’e döndüğümüzde Teşkilat Başkan yardımcımız Murat Yıldırım tarafından görüşmek için davet edildim. 1984 yılından beri sınırları içerisinde ikamet ettiğim Karabağlar hakkında kapsamlı bir görüşme yaptık. Durum bu şekilde gelişti. Özetle söylemek gerekirse, teşkilatımızın, tabanımızın ve Başbakanımızın değerlendirmeleriyle İzmir’in en büyük ilçesi olan Karabağlar'a ilçe başkanı olarak görevlendirildim.
BİRLEŞTİRİCİ OLACAĞIZ
Siyasi terbiyem gereği görev istenmez verilir adabı içerisinde oldum hep. Süreçte mazbatayı aldıktan sonra İlçe Başkanlığı görevine atanan arkadaşlarımıza “birleştirici, bütünleştirici olun” tavsiyesinde bulundu Sayın Başbakanımız. Karabağlar'ın ilçe başkanlığını yürütürken de temel hedefimiz bu olacak. Adaletli bir yönetim oluşturacağız. Objektif kritelerleri göz önüne alarak 30 asil, 30 yedek, toplamda 60 arkadaşımızla hep birlikte yükü paylaşacağız. Bu bir ekip işi olacak. Hayatım boyunca hep benden daha yetenekli ve daha yaratıcı kişilerle çalışmaktan yana oldum. Siyasette de daha enerjik, daha yetenekli, daha girişken arkadaşlarla çalışmak isterim. Samimiyetle bizim yükümüzü paylaşacak, önümüzdeki yerel ve genel seçimlerde sadece Karabağlar’da değil, İzmir’de fark ortaya koyacak bir ekiple çalışmak istiyorum. Misyonumuz siyasal barış, karşılıklı güven ve dayanışma içerisinde yapıcı, düzeltici, etkin siyasettir.
BEN MİLLİ GÖRÜŞTEN GELDİM
Öğrenci olduğum 1985 yıllarında, siz de hatırlarsınız, İkiçeşmelikte eski Kestelli Kız Orta Okulu olarak kullanılmış Tarihi Konak’ta Milli Gençlik Vakfı İzmir Şubesi faaliyetler yapıyordu. Her hafta paneller, konferanslar düzenleniyordu. Farklı siyasi, ideolojik görüşü olan gruplarla bir araya geliyor ve konuşmalar, tartışmalar yapıyorduk. İzmir’in çoğulcu, eleştirel ruhuna uygun konuşmalar, tartışmalar… O dönemde halkın arasına karışmaya başladık; iç içe olduk. Yine o dönemlerde merhum hocamız Necmettin Erbakan’ın “Adil Düzen” olarak ülkemiz ve Dünya Kamuoyuna takdim ettiği Programın hazırlanmasında Akevler mensubu Akademisyenler ile birlikte çalıştık. Kendisiyle yakından tanışma fırsatımız oldu. Siyasette her daim çözüm odaklı ve birleştirici rol oynamayı tercih ettim; çok fazla öne plana çıkmayı istemedim. Siz de bilirsiniz ki, akademisyenler daha çok işin mutfak kısmında yer almayı sever. Refahyol Hükümeti döneminde birçok bilimsel projenin ortaya konmasında Danışmanlık yaptım. 2010 senesinden bu yana Ak Parti İzmir İl Başkanlığı Siyasi danışmanlığı, İl yönetim kurulu üyeliği, İl Başkan yardımcılığı görevlerinde bulundum. 2005-2009 yılları arasında Kemalpaşa Belediye Başkanlığında Siyasi danışmanlık ve Belediye İktisadi Teşebbüsünde Müdürlük yaptım. Benim için siyaset, seçim kampanyaları süreci dışında, teşkilatçılıkla birlikte projelerle geçti. Akıl ve üretmek benim için önemlidir. Siz de siyasetin önemli dönemlerinde belli kademelerde görev almış siyasi aktörsünüz, konuları biliyor olmanızdan dolayı sizin gibi biriyle muhabbet ediyor olmak benim için işin keyifli yanı. Bunu da özellikle belirtmek isterim.
İZMİR'DE HER DAİM SİYASETİN İÇİNDE OLDUM
1982 senesinde geldiğim İzmir’de hep siyaset yapmayı tercih ettim; siyasetin içinde oldum. Ak Parti’nin İzmir il yönetiminde görev aldığımda Dış İlişkiler Başkanlığı görevini bana uygun gördüler. Yapım gereği akademisyenler ve Ak Partili olmayan kesimler ile Ak Parti’nin projelerini anlatabileceğim konumlarda görev aldım. Milli görüş dediniz. Mesela kaç kere kapatıldık değil mi? Milli Nizam, Milli Selamet, Refah Partisi, Fazilet Partisi... Onlarca badire atlatılmasına rağmen Cumhuriyet tarihi çok önemli bir şeye tanık oldu. Merhum Erbakan hocamızın Bağımsızlar Hareketi olarak başlatmış olduğu siyasi hareketin başlangıcından bu yana, 1980 yılı öncesinde bile tek bir karakolluk vukuatı yoktur. Yani demokrasi içinde kalmış ve siyasi parti olarak örgütlenmiştir. Bu çok önemli bir şeydir. Milli Görüş her zaman uzlaşmacı olmuş; demokrasi dışında bir faaliyette bulunmamıştır. En son merhum Erbakan parti kapanırken “tarihte bir noktadır daha iyisi kurulur, önümüze bakalım demiştir. Bu çok önemlidir. Çünkü parti mensuplarını tahrik etmedi, sokaklara dökmedi. Şimdi bakıyorsunuz ki milli görüş milletimizi yer altına itmedi, kripto etmedi, elemanlarına kod adı vermedi, aldığını, verdiğini yazdı ve şeffaf oldu. Bu gelenek daha sonrasında Yenilikçi hareket olarak kendisini güncelleyerek yoluna devam etti.
Salih Erkek: Başkanım Refah Partisi’nden Ak Parti’ye geçmiş birisi olarak Refah Partisi'ndeki çalışmalarınızı gönül rahatlığıyla anlatabiliyorsunuz. Ayrıca çalışanları ve ekibi hala övebiliyorsunuz. Bu gerçekten muhteşem bir şey. Vefa olayı cidden önemlidir. Vefalı bir insan daima başarılı olur ve iyilikseverdir. Bu durum konuşmalarınızda dikkatimi çekti. Çünkü Refah Partisi kepenklerini kapatmadı.
Kazım Erten: Olaya rasyonel yaklaşan birisi olarak; Merhum Erbakan hocayı çok yakından tanıma fırsatım oldu. Güzel işler yaptık; gönül rahatlığıyla anlatmaktan çekinmem. Çocukluğum Erbakan hocanın siyasi partilerinin mutfak kısmında geçti. Erbakan hoca dahi bir insandı. Mühendislik alanında katkılarını anlatmakla bitiremeyiz. Onu hepimiz rahmetle anıyoruz. İstanbul Teknik Üniversitesi'nden mezun olan akıllar, mesela Merhum Turgut Özal, merhum Demirel hizmet ettiler. Türkiye’ye o dönemde, zorlu koşullarda o barajları yapmak kolay mı? Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın göreve geldiği günden beri yaptıkları bundan seneler sonra takdire şayan şekilde konuşulmayacak mı? Tabii ki de en güzel şekilde, gurur duyulacak biçimde anlatılacak. Türkiye’de yapılması hayal olan mega projelerin altında Recep Tayyip Erdoğan’ın ve kurmaylarının imzası var.
Salih Erkek: Başkanım Karabağlar’ın taşını, toprağını çok iyi bilenlerdenim. Dost ve akrabalarımın üç bininin üstünde evi var burada. İlçenizde Karslı, Erzurumlu, Sivaslı, Mardinli, Urfalı, Diyarbakırlı, Artvinli, Muşlu, Konyalı yani 72 milletten insan var. Bu 72 milletten insanı bir araya getirip, gönüllerine yerleşip, onların arasından vizyonu misyonu düzgün, konuşmasını bilen, görev verdiğinizde o görevi başarı ile yürütüp sizin önünüze koyabilecek ve bir ekip oluşturacak mısınız? Bir gazeteci ve siyasetçi olarak size tavsiyem o vekilin yakını, bu başkanının adamı, öbürü bunun adamı şeklinde yönetim oluşturmayın. Halkın sevdiği kişilerden ve her kesimden Diyarbakırlıdan, Urfalıdan, Rizeliden, ilçenin mozaiğini oluşturan vatandaşlardan, yani yataydan ve dikeyden kişilerle yönetim oluşturun. Yoksa Karabağlar'da başarılı olamazsınız. Buna var mısınız?
Kazım Erten: Tabii ki de yönetimimiz böyle şekillenecek. Biz birilerini dışlayarak değil herkesi dâhil ederek, bu işin içine katarak yol yürümek istiyoruz. Benim siyasi anlayışımın temeli zaten budur. Birlikte yönetme anlamında Karabağlar sınırı içinde olan, halkımızın sevdiği kişilerle birlikte olacağız. Biz hep deriz halka hizmet hakka hizmettir. Artık bu falanca kişinin adamı, bu adam falanca kişinin yakını kısmını geçmiş olmamız lazım. 3. sınıf kabile devleti değiliz. Halkların temsilcileri ile birleşebilen bir devletimiz, bir siyasi anlayışımız söz konusu.
HERKESİN BİRBİRİNE SAYGISI OLACAK
Açıkça ifade ediyorum, falanca kişi varsa ben olmam diyen bir anlayışı kabul etmeyeceğiz, Allah’ın var ettiğini ben yok sayamamam. Birinin fikrine veya davranışlarına katılmayabilirsiniz ama onu yok sayamazsınız; çünkü Allah ona insan olarak yaşama ve sahne alma hakkı vermiş. Siyasette de, sosyal hayatta da...
Benim için halkın seçtiği vekiller, teşkilatımız çok önemlidir. Ben herkesle açık olarak, istişare ederek, yönetim kurulumuzu iyi araştırarak ve tespitlerle, sağlam bir yapıyla oluşmak istiyorum. Umarım Karabağlar kamuoyunda da herkesin “işte yönetim budur” diyeceği bir yönetim olur, o şekilde karşınıza çıkarız. Karabağlar'ı bilen, Karabağlar'ın sorunlarını iyi analiz etmiş, Karabağlar’ın içinde yaşayan, temsil etme noktasında olabilecek, sadece haftada bir yönetim kurulu toplantısına gelip bulunacak değil; her aşamada çalışabilecek kişilerden oluşacağız. Ben bir sahne kurmak istiyorum. Nasıl ki İzmir’in sahnesinde Salih Erkek’ler çıkmış, burayı da bir sahne olarak görüyorum ve buyurun sahne sizin, halka hizmet edelim diyorum.
Salih Erkek: Sevgili başkanım öyle bir yönetim kadrosu oluşturun ki örneğin; bir Bayraklı, bir Balçova teşkilatı duyduğunda evet, bu olmuş desin. Çünkü; Karabağlar halkı hizmetin en güzeline layık. Hep dikkat etmişimdir; Karabağlar meclisi belediyede çok pasif, bir baş kaldırış yok. Bir belediye başkanı nasıl ki halk tarafından seçilmişse, belediye meclis üyesi de aynı seçimle geliyor. Bu üyelerin mahallelerinde hiç mi sorun yok? Bu tamamen başını kuma gömmek değil midir? Bunlara dikkat edecek misiniz?
Kazım Erten: Amacımız herkesin bir bütün olması. Sorunları bir bütünlük içinde ele alarak çözmek bizim temel hedefimiz. Karabağlar Meclis üyelerimiz gerekli çabayı gösteriyorlar. Bundan sonra da Belediyenin eksik ve yanlış çalışmaları konusunda daha etkili olacağız. Mahalle başkanlarımızla da yoğun iletişim içerisinde olacağız. Biz olayı mahallinde çözen bir anlayış içinde çalışmalarımızı yürüteceğiz. Böyle yapmazsak zaten başarıya ulaşamayız.
Salih Erkek: Siyasette varlar, kişiler mevki sahibi olmuşlar, makamlarındalar. Lakin halk kendilerini aradığında cevap vermiyorlar. Ulaşanlara tamam diyorlar, tekrar arandıklarında telefona çıkmıyorlar. Yani vatandaş karşısında muhatap bulamıyor. Makamlarındayken bile yok dedirtenler oluyor. Böyle biri mi olacaksanız yoksa 7/24 halkın ulaşacağı bir başkan mı olacaksınız?
Kazım Erten: Salih Bey Makamlar insanların egolarını tatmin edeceği yerler değildir. Göreve hizmet etmek için geldik. Gücümüz yettiğince çalışacağız, elimizden gelenin fazlasını yapacak, halkın yanında yer alacağız. Yönetim oluşup görev dağılımları yapıldıktan sonra telefonları ve kapıları açık tutmayı bırakın ben halkıma gitmek istiyorum. Karabağlar’ın içinde gezip onları dinlemek, sorunlarına çözümler bulmak isterim. Ben böyle olduğum sürece yönetimimizde ve yanımızda yer alan yol arkadaşlarım da benim gibi olacaktır.
HAKKANİYETLİ OLACAĞIZ
Bölge olarak Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm alanı içinde bulunuyoruz. Bu kentsel dönüşümün gerçekleşirken gerçekten hakkaniyetli ve adaletli bir şeklide olması çok önemli. Halkımızı kesinlikle mağdur etmeyecek çözümler üzerinde çalışacağız.
MUTFAK KISMINI GERİDE BIRAKTIK
Yıllardır siyasetin mutfak kısmında yer aldığımı beyan etmiştim. Artık sahneye çıktık, göz önünde olacağız. Niyetimiz iyi, akıbetimizde iyi olacaktır inşallah. Hep Karabağlar sınırları içinde ikamet etmiş birisiyim. Sokakta gördüğümüzü dinleyeceğiz, tokalaştığımız her vatandaşımızın; varsa sorununa çözüm arayacağız. Dokunmadık insanımız kalmayacak. Bunu ekip olarak yapacağız. Bu niyetle görevi aldık. Allah bizleri mahcup etmesin. Son olarak “iyileştir, bütünleştir; var et, varol” diyorum. Sizinle sohbet benim için çok keyifli oldu. Geldiğiniz için de ayrıca teşekkür ederim. Ayaklarınıza sağlık.
Salih Erkek: Sevgili başkanım samimi sohbetiniz, güler yüzünüz ve Karabağlar halkının iyiliği adına olan düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. Bu sohbetin içinde yer almaktan keyif aldım, mutluluk duydum. Karabağlar’a kucak açan bir başkan olacağınızdan şüphem yok.

Yorumlar
Kalan Karakter: