İzmirli İbrahim Kutluay'ın 1985 yılında girdiği Ankara Polis Koleji'nde Fethullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) katılmayı reddetmesiyle hayatı karardı. Kutluay, Polis Koleji'nde görevli FETÖ'ye mensup komiserler tarafından fişlenerek işkence gördüğünü ve bir örgüte mensup olduğu bahanesiyle okuldan atıldığını söyledi.
FETÖ'cüler tarafından günlerce sopayla darp edildiğini söyleyen Kutluay, gördüğü işkenceler nedeniyle bir böbreğini kaybettiğini ifade etti.
"FETÖ dershanesine gidenler"
FETÖ ile ilk olarak ortaokul yıllarında tanıştığını ifade eden Kutluay, "1985 yılında İzmir Altındağ'da ikamet ediyordum. Ortaokul öğrencisiyken bir arkadaşım, üniversiteli abilerin, öğrencileri ücretsiz olarak polis koleji ve askeri lise sınavlarına hazırladığını söyleyerek beni davet etti. Daha sonra biz bir eve gittik. O evde abiler beni sorguya çektikten sonra onlara yakın olmadığımı anlayınca benim sürekli gelmememi istediler.
Daha sonra o evlere giden ve derslerinde çok başarısız olan arkadaşlarımın askeri lise sınavlarını ve polis koleji sınavlarını kazandığı gördüm.
Asker ya da polis olmanın koşulu bu dershanelere gitmekten geçiyordu.
Son ortaya çıkan olaylarla bu arkadaşlarımızın Akyazılı Dershanesi daha sonra Körfez Dershanesi olan kurumlar tarafından çalınan sorularla bu sınavları kazandığı gördük" dedi.
1985'te Ankara Polis Koleji'ni kazandığını anlatan Kutluay, "Burada paralel yapıya mensup kişilere 'Yeşiller' denirdi. Bu kişilerin herkes tarafından kim olduğu bilinir, onlardan olmayanlar yanlarına yaklaşamazdı. Daha sonra bu 'yeşil' lakabının askerlik ile örtüştüğünü, FETÖ'nün darbeyi yıllar önce planladığını anladım" dedi. Bu kişilerden uzak durduğunu ifade eden Kutluay, "Uzak kalmamın neticesini baskı, işkence ve şiddetle ödedim. Bu işkenceler nedeniyle bir böbreğimi kaybettim. Yüzde 52 engelli oldum. Doktorlar yıllar boyu yaşadığım stres, üzüntü ve darplar nedeniyle bir böbreğimin küçük kaldığını söyledi" diye konuştu.
"Sopa üstümde kırıldı"
FETÖ'cü komiserlerden gördüğü işkenceyi anlatan Kutluay, "Bir tanıdığım vasıtasıyla İzmir Polis Koleji'ne geldim. Buraya da benimle ilgili dosya gitmişti. Sınıf Komiseri İsmail Türkmen beni odasına çağırdı. Bana hangi örgüte mensup olduğumu sordu ve saatlerce büyükçe bir sopayla dövdü. Sopa üstümde kırıldı. Bana 'Kürtçümüsün, DHKP-C'limisin' diye sordu. Demir sopayla geleceğini söyleyerek odadan çıktı. Ben de ona her türlü bilgi ve belgeyi vereceğimi söyleyerek odadan çıktım. Tek amacım o odadan kurtulmaktı. Zorla bana suç itiraf ettirmeye çalıştılar. Daha sonra da herhangi bir disiplin suçum, yüz kızartıcı bir olayım olmamasına rağmen beni okuldan attılar" dedi.

Yorumlar
Kalan Karakter: