Reklam

“GELENLER ÖNYARGILARINI KIRIYOR”

Gazetem İzmir İmtiyaz Sahibi Salih Erkek’in hazırlayıp sunduğu ‘Erkekçe’ programına katılan AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, AK Parti’ye karşı olanların partilerine geldiğinde şaşkınlıkla döndüğünü söyledi.

“GELENLER ÖNYARGILARINI KIRIYOR”

Gazetem İzmir İmtiyaz Sahibi Salih Erkek’in hazırlayıp sunduğu ‘Erkekçe’ programına katılan AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, AK Parti’ye karşı olanların partilerine geldiğinde şaşkınlıkla döndüğünü söyledi.

“GELENLER ÖNYARGILARINI KIRIYOR”
20 Ağustos 2018 - 17:29

Gazetem İzmir İmtiyaz Sahibi Salih Erkek’in hazırlayıp sunduğu ‘Erkekçe’ programına katılan AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, AK Parti olarak İzmir’de ne gibi çalışmalar yaptıklarının yanı sıra son dönemlerde gündemde olan sorulara da yanıt verdi.
Şengül programda özellikle kentin büyük bir sorunu haline gelmiş olan trafik sıkıntısıyla ilgili olarak Körfez Geçişi projesinin çok önemli olduğunu vurgularken, Alsancak’ta yapılan tramvay projesinin güzergahının da yanlış olduğunu bir kez daha vurguladı.
İzmir’in hiçbir siyasi partinin tekelinde olmadığını ve CHP’nin kalesi gibi gözükse de bunun doğru olmadığı geçmişte bir çok kez gözler önüne serildiğini de sözlerine ekleyen Şengül, “Bugün AK Parti’ye karşı olan çıksın gelsin partimizi bir ziyaret etsinler, ben inanıyorum ki AK Partiye girdikleri anda şaşkınlıkla karşılaşırlar. Çünkü AK Parti’ye ön yargılar var. Sanki AK Parti çok kapalı sadece din üzerine siyaset yapan, muhafazakar bir parti olarak algılanıyor. Aslında öyle bir şey yok. AK Parti Türkiye’nin partisi. Türkiye’de yaşayan tüm kesimleri ve tüm kitleleri kendi içerisinde barındıran bir parti” dedi.
Salih ERKEK: Öncelikle Aydın Şengül kimdir. Kısa da olsa kendinizi tanıtır mısınız?
Aydın ŞENGÜL:
Aslında nüfusumuzda 1968 yazıyor ama ben 1969 doğumluyum. O zaman geçmişte çocuklar erken askere gitsin diye 1 yaş büyük yazdırılırmış benimde öyle oldu. 12 kardeşli bir ailede büyüdüm. Trabzon’da doğdum ve okumak için 1987 yılında İzmir’e geldim. O tarihten bu yana İzmir’deyim. Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama mezunuyum. Daha sonra iş hayatına başladım. Kendi işyerimi kurdum ve uzun yıllar serbest çalıştıktan sonra 2002 yılında AK Parti’nin kuruluşu ile birlikte o dönemde görev aldım. İl Başkan Yardımcılığı görevleri yaptım. 2007-2009 yılları arasında İl Başkanlığı görevini yürüttüm. İl Başkanlığı’nda tekrardan kısa bir süre il yönetiminde görev aldım. 2011 Genel Seçimlerinde seçilerek 1 dönem milletvekilliği görevinde bulundum. Milletvekilliğinden sonra 2-3 yıl gibi bir süre siyasete ara verdim ama sonrasında bizi tekrardan göreve çağırdılar ve il başkanlığını tebliğ ettiler. 15 Şubat tarihinde il başkanlığına atandım 28 Nisan tarihinde de il kongremizi yaparak görevi seçilmiş bir il başkanı olarak yapmaya başladım. Daha sonrasında hemen seçim süreci başladı ve halen çalışmaya devam ediyoruz.
Salih ERKEK: AK Parti bakıldığında birçok ilde ilk parti olarak çıkıyor ama beceriksiz Aziz Kocaoğlu’na rağmen İzmir’de kazanamıyor.
Aydın ŞENGÜL:
Özellikle batı ve sahil bölgeleri ile Doğu ve Güneydoğu’daki siyaset, ortalama siyasetin dışında. Farklı argümanlara dayanarak yapılıyor. İzmir’e dayalı bir siyaset anlayışı çok fazla yok. Siz çok iyi hizmet edip, bu bölgede çok fazla oy alamayabiliyorsunuz. İzmir biraz daha olaya ideolojik ve yaşam tarzı üzerinden bakıyor. Kendisinin belli bir endişeleri var. Kafasında kurguladığı bir AK Parti var ve onu yerleştirdiği bir nokta var. Yani siz ne kadar İzmir ile ilgili olumlu yatırımlar yaparsanız yapın kafasındaki ön yargıyı değiştiremezsiniz. Ön yargıyı değiştirmek atomu parçalamaktan daha zordur. Evet geçmişte öyle bir ön yargı oluştu. Belki partimiz kurulurken İzmir’in belki o kodlarını yakalayamadık, sanki AK Parti İzmir’de Refah Partisi’nin devamı gibi algılandı. İnsanlarımızın kafasında da ‘Acaba yaşam tarzımıza müdahale olur mu?’ endişesi oluştu ve bu endişeyi atmak o kadar kolay değil. İzmir, Atatürk’ü sever, İzmir laiktir, İzmir Cumhuriyetçidir, İzmir demokratiktir. Aslında bunlara baktığınızda AK Parti’de aynı özellikleri taşıyor. Fakat İzmirli onu öyle algılamıyor. İzmir kendi değerlerine karşı AK Parti’nin mesafeli olduğu düşüncesi var. Bu bizim bireysel olarak anlatmamızla değişmiyor. Bu bizim kendimizi anlatmamızla da değişmiyor. Siz insanlara birebir temas edip, dokunup, onları kendi içinize alıp, onlar kendileri sizleri görüp, kendileri değerlendirmeden size karşı ön yargılarını değiştiremezler. Biz öyle değiliz, biz Atatürk’ü seviyoruz, biz kimin hayatına müdahale ediyoruz, herkes istediği hayatı yaşıyor demekle o kafalardaki endişeler giderilemiyor. Yani onlarla ilgili mesela çıkıyor AK Parti’nin içerisindeki bir yetkili bir şey söylüyor ve bakış açısı birden bire hemen eski kodlarına dönüyor. Biz onu 2011 yılında kırmıştık. O seçimlerde İzmir’de inanılmaz bir sinerji oluşmuştu. O zaman Binali Bey’in İzmir’e gelmesiyle iyi bir kampanya süreci yürütmüştük. 35 Proje 35 İzmir’i o zaman ilk defa açıklamıştık ve inanılmaz derecede yüzde 35 oy aldık. Toplamda 11 milletvekili çıkarttık. 12’nci milletvekilini kıl payı farkla kaybettik. Tam 2011 yılında o ön yargıyı kırmışken birden bire o yaşadığımız süreçler, 17-25 Aralık olayları ve Gezi olayları ile beraber İzmirli AK Parti’ye olan yaklaşımından tekrardan uzaklaştı ve eski bakış açısına dönmeye başladı. Sabırla, asla çatışmadan, hoşgörü ile kucaklaşmaya devam edeceğiz, belki onlar bize kızacak ve ön yargıyla bakacak, sokakta bunları yaşıyoruz. Bazen bizim siyasi kimliğimizi bilmeden, bizimle bir sohbet ortamında beraber olduğumuz veya konuştuğumuz vatandaşlarımızın müthiş bir sıcaklığı ve ülkemiz ile milletimiz adına konuştuğumuz şeylerin yüzde 70-80’inin ortak olduğu noktalar çıkıyor. Fakat ne zaman siyasi kimliğimiz ön plana çıkıyor, o zaman o kutuplaşma ve önyargı başlıyor. Sabırla herkese tek tek dokunana kadar, uzun vadeli bir stratejiyle bu durumu aşabileceğimize inanıyorum.
Salih ERKEK: İzmir hiçbir siyasi partinin tekelinde değildir. CHP’nin kalesi gibi gözükse de bunun doğru olmadığı geçmişte bir çok kez gözler önüne serildi.
Aydın ŞENGÜL:
Evet İzmir demokrasinin kalesidir, demokrat partinin geçmişte en güçlü olduğu yerlerden de birisidir. Biz burada Doğru Yol Partisi ve Demokrat Parti’ye geçmişte oy vermiş olan kitleden istediğimiz oyu alamadık. Geçmişte yaptığımız araştırmalarda Doğru Yol Partisi ve Demokrat Parti’den bize 1 oy geliyorsa, CHP’ye 7 oy gidiyor. Yani buradan şu sonucu çıkartabilir; CHP’ye oy veren kitlenin büyük bir kısma CHP’li olduğu için CHP’ye oy vermiyor. Kendisine uygun, merkez sağda kendilerine yakın bir parti bulamadıkları için zoraki CHP’de konumlanıyor. Biz o kitleyi içimize alabilirsek, onlara kendimizi anlatmaktan ziyade onları kendi içimize alıp, onların bizi görmesini sağlarsak daha başarılı olacağımızı düşünüyorum. Bugün AK Parti’ye karşı olan çıksın gelsin partimizi bir ziyaret etsinler, ben inanıyorum ki AK Parti’ye girdikleri anda şaşkınlıkla karşılaşırlar. Çünkü AK Parti’ye ön yargılar var. Sanki AK Parti çok kapalı sadece din üzerine siyaset yapan, muhafazakar bir parti olarak algılanıyor. Aslında öyle bir şey yok. AK Parti Türkiye’nin partisi. Türkiye’de yaşayan tüm kesimleri ve tüm kitleleri kendi içerisinde barındıran bir parti. Yani bizim içimizde evet dindar olan vatandaşlarımız var, dine saygılı olup ama dini vecibelerini yerine getiremeyen vatandaşlarımız da var. Partimizin içerisinde bile yaşam tarzına müdahale etmiyoruz. Herkes özgür. Herkes istediği gibi hayatını yaşayabiliyor.
Salih ERKEK: Bilindiği üzere geçmişte Konak Tünelleri yapılırken de bir çok sorun olmuş, şikayetler ve davalar açılmıştı. Fakat o dönemki Başbakanımız Binali Yıldırım, her şeye rağmen dik durup bu tünelleri yapmıştı. Şimdi Körfez geçişi Projesi ve ‘istemezükçüler’ yine yapılmaması için uğraşıyor. Bu proje şuan hangi aşamada?
Aydın ŞENGÜL:
Konak tünellerinin maliyetleri ve süresi hükümetin kısa sürede bitirebileceği projelerden olduğu için o risk alınıp bitirildi. Körfez geçişiyle ilgili olarak maliyet ve yatırım ciddi boyutlarda. Bunlarla ilgili fizibilite çalışmaları, altyapısı, jeolojik etüdleri, ÇED raporları hazırlandı. En son imar planlarına işlenecek durumda. Şuanda Körfez Geçişiyle ilgili verilen ÇED raporuna dava açılmış durumda. Kamuoyu baskısından korkan, Mimarlar Odası, Plancılar Odası gibi bir çok odanın üyeleri arka planda bir organize güçle beraber dava açtılar.
Salih ERKEK: Peki bu odalar zamanında Aziz Bey’in yaptığı tramvay projesinde neden dava açmadılar?
Aydın ŞENGÜL:
Odalarda artık güvenilirliğini kaybetmiş durumda. Artık ideolojik bir bakış içerisinde hareket ediyorlar. Odaların görevi aslında kendi meslektaşlarının haklarını korumaktır. Onun dışında kentle ilgili kendi görüşlerini ortaya koymak, kentin gelişimine katkı koymakta görevleri arasındadır. Fakat buradaki odalarda ideolojik bir bakış açısı var. Geçmişte açılmış tüm davalara bakın, yüzde 90’ı ideolojiktir. Biz bu hukuk sürecinin olumlu bitmesi akabinde planlara işlenmesinden sonra biz takip ediyoruz. Ayrıca Körfez geçişi projesiyle ilgili olarak da Aziz Kocaoğlu da her türlü desteği vereceğini söyledi. Bu hukuki süreç bittikten sonra ihaleye çıkacaktır. Bence İzmir’in en büyük ihtiyaçlarından bir tanesidir ve İzmir’i çevreleyecek, tüm çevre yollarını birbirine bağlayacak ve İzmir’e bir simge değer katacak önemli bir projedir. TBMM Başkanımız Sayın Binali Yıldırım’ın da söylediği gibi kamuoyu isterse ve baskı yaparsa bu proje hızlanır yoksa bu süreçlerin sonuçlanması uzayacaktır. Çünkü hiçbir yatırımcı davaya konu olan bu tür projelere yatırım yapmaz.
Salih ERKEK: Tramvay projesiyle ilgili düşünceleriniz nelerdir? Bununla ilgili olarak Aziz Kocaoğlu ile de karşılıklı basın açıklamalarıyla gündeme gelmiştiniz.
Aydın ŞENGÜL:
Ben tramvaya karşı değilim. Tramvay Avrupa’ya gittiğinizde de bir çok kentte kullanılıyor. Avrupa’daki kentlere baktığınız zaman nüfusu çok az, altyapı sorunu yok, trafik sorunu yok, park sorunu yok merkezi yerlerde işliyor. Fakat İzmir altyapı, ulaşım, otopark sorununu çözmüş bir kent değil ki. İzmir’in özellikle merkezinde inanılmaz sıkıntıları var. Öncelikle tramvayın bir kere güzergahı çok yanlış. Tramvayı siz nostalji olarak, İzmir’in örneğin muhteşem bir körfezi var, trafiği kesmeyecek ve engellemeyecek bir şekilde hem ulaşım aracı, hemde insanların şehri gezip görebileceği bir şekilde sahil bandında kullanabilirdiniz. Fakat ben güzergahlarının iyi hazırlandığını düşünmüyorum. Alsancak’a girdiğinizde trafik içinden çıkılmaz bir hale gelmiş durumda. İnsanlar eziyet ve sıkıntı çekiyor. Ben tramvay yapacağım diye trafiğin akışını değiştirip ortalığı karıştıramazsınız. Ben, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı alırsak, şehrin içerisindeki tramvayı kaldıracağız dedim. Hala söylüyorum fakat sahilde trafiği kesmeyecek daha iyi etüdü yapılmış alanlarda tramvay yapılır ona asla karşı değiliz.
Salih ERKEK: Sayın Başkanımız yerel seçimler kapıda. Şuan ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Aydın ŞENGÜL:
Biz genel seçimlerin bitmesi ile birlikte teşkilatlarımıza 20 günlük bir mola verdirdik ardından hemen yerel seçim çalışmalarımız başladı. Biz orada potansiyel kimler var, kimler aday olabilir gibi arka planda ciddi çalışmalar yapıyoruz. Biz arkadaşlarımıza çıkıp herkes aday adaylığını açıklayıp bir çalışma yapmasın, aday adaylığı demokratik hakkı ama önce bize bir söyleyin ve bizle bir görüşülsün istiyoruz. Bazı ilçelerde geçmişte yaşadığımız bazı büyük sıkıntılar var. Bir ilçede 7-8 tane aday adayı çıkıyor ve hepsiyle ilgili ciddi gruplar toplanıyor. Ciddi çalışmalar yapıyorlar. Aday gösterilmeyince de hayal kırıklığına uğruyorlar. Bu durum karşısında kalınca başkalarını suçlamaya ve aleyhte çalışmaya başlıyorlar. Tekrar aynı sıkıntılar yaşamamak için, birlik beraberlik içerisinde herkesin düşüncesini almaya çalışıyoruz. Her ilçede birebir çalışmalar yapıyoruz. Aday belirlerken bir çok kritere bakıyoruz.
Salih ERKEK: Öncelikle programımıza katıldığınız için teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki İzmir halkı yaptığınız çalışmaları ve kente olan yatırımlarını görüyordur. Önümüzdeki yerel seçimlerin sizlere de hayırlar getirmesini vesile ediyorum.
Aydın ŞENGÜL:
Salih Bey ben de sizlere teşekkür ediyor, görevinizde başarılar diliyorum.


YORUMLAR

  • 0 Yorum