Reklam

Göz göre göre zehirleniyorlar

İzmir’in Buca ilçesine bağlı Kaynaklar mevkiinde bulunan Erkan Karadağlı ve ortağına ait olan çiftliğin yakınına kurulan bir fabrikanın doğaya, insan sağlığına oldukça zarar veren amonyak gazı salgılamasından dolayı bölge insanı zor günler geçiriyor.

Göz göre göre zehirleniyorlar

İzmir’in Buca ilçesine bağlı Kaynaklar mevkiinde bulunan Erkan Karadağlı ve ortağına ait olan çiftliğin yakınına kurulan bir fabrikanın doğaya, insan sağlığına oldukça zarar veren amonyak gazı salgılamasından dolayı bölge insanı zor günler geçiriyor.

Göz göre göre zehirleniyorlar
13 Mayıs 2018 - 09:05

İzmir’in Buca ilçesine bağlı Kaynaklar mevkiinde bulunan Erkan Karadağlı ve ortağına ait olan çiftliğin yakınına kurulan bir fabrikanın doğaya, insan sağlığına oldukça zarar veren amonyak gazı salgılamasından dolayı bölge insanı zor günler geçiriyor. Özellikle bölgede yaşayan hayvanların telef olduğunu belirten çiftlik sahibi Karadağlı, tavuklarının ve arılarının gün geçtikçe öldüğünü, çevredeki ağaçların da kurumaya yüz tuttuğunu ifade etti.

Gazetem İzmir İmtiyaz sahibi Salih Erkek’e konuşan Karadağlı, “Çevremiz göz göre göre zehirleniyor, yetkililerden yardım bekliyorum” dedi.

Salih ERKEK: Gazetem İzmir olarak geldik. Bahçenizi gördük. Gerçekten bahçenizdeki ağaçların ve tavukların çoğunun öldüğüne gözlerimizle şahit olduk. Bu yüzden geri kalan tavuklarınızın yerlerini de değiştirmek zorunda kaldınız. Şimdi olayların nasıl geliştiğini bize anlatır mısınız ?

Erkan KARADAĞLI: Burada fabrika sahipleri 2 ay önce faaliyete başladılar. İlk başlarda çok sevindik. Fabrika sahiplerinin ihtiyaç duydukları zaman hep yardımda bulunmaya çalıştım. Ama 5 gün önce tavuklarım bir anda öldü. Nasıl öldüklerini anlamadım. Daha sonra nedeninin öğrenmek için veteriner hekime başvurdum. Hekimin dediği ise buradaki makinaların salgıladığı gazlardan dolayı tavukların etkileneceği ve tavukların hemen yerlerinin değişmesi gerektiğiydi. Şu an tavukların yerini değiştirdim, sağlıkları yerinde ama arılarım var ve çoğu öldü. Burada 4 tane kümesimiz var. Zamanla tavuklarımız çoğalıyor. Eskiden nefes almakta zorluk çekiyorlardı. Ağaçlar da her geçen gün teker teker kurumaya devam ediyor. Bunların yanı sıra en önemlisi de yan fabrikadan gelen gürültü.

Salih ERKEK: Fabrikada birer tane küçük ve büyük makina bulunmakta. Şu an küçük makine çalışıyor. Büyük makine çalıştığında ise daha fazla gürültü mü ortaya çıkıyor?

Erkan KARADAĞLI: Burada misafirlerim geldiğinde rahatlıkla oturup muhabbet edemiyorum. Çok fazla yüksek sesle konuşmak zorunda kalıyoruz. Bunun yanı sıra yüksek sesten dolayı da uykularımız kaçıyor.

Salih ERKEK: Ne fabrikası peki bu?

ERKAN KARADAĞLI: Buz fabrikası. Ve bizim yasalarımıza göre bu teknolojinin kullanılmaması gerekiyormuş. Daha önce fabrika sahipleri bu tesisi Gaziemir’de faaliyete geçirmişler fakat orada yaşayan halk ayaklanmış. Tesisi buraya taşımak zorunda kalmışlar. Ayrıca bu tesisin ruhsatsız çalıştığını öğrendik ve kaçak elektrik kullanıyorlar. Burada komşular olarak hepimiz şikayetçiyiz. Ben şikayetimi belirli yerlere ilettim. Bimer, Çevre İl Müdürlüğü, Ruhsat Şubesi, Belediye, Savcılık ve Kaymakamlık, Ormancılık ve Hayvan Müdürlüğü’ne şikayetlerde bulunduk.

Salih ERKEK: Bu fabrikanın size ne gibi zararları oluyor? Nereden kaynaklanıyor bu zarar?

Erkan KARADAĞLI: Büyük bir ihtimalle amonyak gazından kaynaklanmakta. Çünkü tesise yaklaştığımızda gözlerimiz yaşarıyor. Buraya gelen yetkili; bunun sağlığa çok zararlı olduğunu, burada kesinlikle uyumamamız gerektiğini söyledi. Kendi çiftliğimde gürültüden uyuyamıyorum.

Salih ERKEK: Arılarınızın olduğundan da bahsettiniz. Arılar ne durumda?

Erkan KARADAĞLI: Buraya geleli 2 ay oldu ve bunun öncesine kadar işin bilir kişileri arıların çok iyi çalıştıklarından bahsetmişlerdi. Ama şuan kötü durumdalar.

Salih ERKEK: Bu konuda şahıslarla görüşme sağladınız mı?

Erkan KARADAĞLI: Defalarca görüşme talebinde bulundum. İş yeri sahibinin kardeşine gittim. Ağaçlarımın kuruduğundan ve hayvanlarımın öldüğünden bahsettim. Daha sonra arkalarını dönüp gittiler. Tekrardan rica ettim. Gelip bahçemi görmelerini söyledim ve yetkili olmadığını söylediler. Daha sonra çalışan kişi sayısının fazla olduğu için numaramı bıraktım. Yetkili kişinin bana ulaşması için.

Salih ERKEK: Teknolojik olarak bunun önüne geçilme durumu var mıdır?

Erkan KARADAĞLI: Çevre İl Müdürlüğü’nden anlatılana göre bu teknoloji Türkiye’de yasak.

Salih ERKEK: Muşmula, erik ve vişne ağacınız kurumuş. Kaç gün önce bu olaylar gerçekleşti? Canlı mıydı bu ağaçlar?

Erkan KARADAĞLI: Hepsi canlıydı ve öncelerde gaz kaçağı daha fazlaydı. Gün geçtikçe ağaçların hepsi kurumaya devam ediyor.

Salih ERKEK: Sizin defalarca bu konuyla ilgili görüşmeye gitmeniz ve reddedilmenizi ben doğru bulmuyorum. Gazete olarak bunun müdahalesi olmadığı takdirde sizi canlı yayında da ağırlayabiliriz. Bu tabiatı yok etmemek, çevreye zarar ve para kazanacağım diye etrafa zarar vermemek gerekiyor.

Erkan KARADAĞLI: Şöyle bir şey daha var, baş ağrısı yapıyor. Sıkıntı ve gerginlik verdiriyor. Bugün hiçbir sıkıntım yok iken buraya geldikten sonra başım ağrımaya başladı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum