Reklam

Gözaltı kararı cezaevi aracının içinde geldi

Gezi davasından beraat eden ardından tutuklanan Osman Kavala, “Uğradığım haksızlığa tabi ki üzülüyorum. Ama bir o kadar da yargı kurumunun içine düşürüldüğü hale üzülüyorum” dedi.

Gözaltı kararı cezaevi aracının içinde geldi

Gezi davasından beraat eden ardından tutuklanan Osman Kavala, “Uğradığım haksızlığa tabi ki üzülüyorum. Ama bir o kadar da yargı kurumunun içine düşürüldüğü hale üzülüyorum” dedi.

Gözaltı kararı cezaevi aracının içinde geldi
23 Şubat 2020 - 10:30

Gezi davasından beraat eden ardından tutuklanan Osman Kavala, “Uğradığım haksızlığa tabi ki üzülüyorum. Ama bir o kadar da yargı kurumunun içine düşürüldüğü hale üzülüyorum” dedi.

Gezi Parkı Davası'nda iki yıl dört ay tutukluluğunun ardından beraat eden, aynı gün başka bir suçlamayla yeniden tutuklanan sivil toplum kurucusu iş insanı Osman Kavala'yı CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ziyaret etti. Çakırözer, ziyarette konuşulanları SÖZCÜ'ye şöyle anlattı:

ARACI DURDURDULAR

Beraat kararından sonra odamdaki televizyonu, buzdolabını başka hükümlülere bırakıp eşyalarımı toplayarak cezaevi aracıyla Silivri'den çıkarıldım. Bir süre sonra cezaevi aracı yolda durduruldu. Araca yanaşan bir sivil görevli, hakkımda yeni bir gözaltı kararı olduğunu belirtti. Doğrudan emniyete ve ardından adliyeye götürüldüm. Tutukluluk kararı sonrasında Silivri'de aynı koğuşa geri koydular.

İNANCIMI KORUYORUM

Uğradığım büyük haksızlığa, hukuksuzluğa tabi ki üzülüyorum. Ama aynı zamanda ülkemin ve yargı kurumunun içine düştüğü vahim hale üzülüyorum.. Çok sıra dışı vahim adaletsizlikle karşı karşıyayım. Ama bu haksızlığın da eninde sonunda hukuk yoluyla giderileceğine olan inancımı koruyorum.

SİYASİ BASKI VAR

CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Kavala'nın yeniden tutuklanmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Türkiye'de hukuk devletinden nasıl süratle uzaklaşıldığını ve yargının siyasi baskı altında bağımsızlığını, tarafsızlığını nasıl yitirdiğini görmek isteyenler için Kavala'nın tutukluluğu en önemli göstergedir. Kavala'nın, Selahattin Demirtaş'ın durumları demokrasimiz açısından turnusol kağıdı gibi. Her ikisi de uymakla yükümlü olduğumuz AİHM kararlarına rağmen, Silivri ve Edirne zindanlarında tutulduğu müddetçe Türkiye'de demokrasiden ve hukuk devletinden bahsedemeyiz.”