Verdiği konserde imam hatip liselilere yönelik sarf ettiği sözlerden dolayı hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” iddiasıyla soruşturma başlatılan şarkıcı Gülşen gözaltına alındı.
GÜLŞEN’İN İFADESİ
Tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen Gülşen’in ifadesi ortaya çıktı.
Şarkıcı Gülşen, ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. Grubunda Miraç adlı müzisyenin “imam” lakabı olduğunu belirten Gülşen, aralarında geçen bir konuşma dolayısıyla suç işleme kastının olmadığını savundu.
Gülşen, ifadesine şunları söyledi:
“Ben 25 yıllık sanatçıyım. Benim müzisyen çalışma arkadaşlarım var. Bu grupla birlikte konserlerde sahne alırım. Benim kadromda klavye müzisyeni olarak yer alan “Miraç” isimli arkadaşımın lakabı “imamdır”. Arkadaşlarla kendi aramızda ‘aptal, salak, sapık' olarak şakalaşırız. Talihsizlik olarak bu iki kelime bir araya gelmiştir. Arkadaşımız imam hatipte okumamıştır. Miraç'ın soy ismini ve iletişimini hatırlamıyorum. Grupta tüm arkadaşlarımın lakabı mevcuttur.
Bu konuşma, konserin hatırlamadığım bir aşamasında muhtemelen şarkı arasında Miraç ile aramızda geçen bir konuşmadır. Ben orkestrama hitaben “beni seyircilerinin arasında omuzlarınızda taşıyın” demem üzerine bana okrestra arasından “seni imam taşısın” şeklinde cevap gelince bahse konu konuşma Miraç'la aramızda geçmiştir. Bu konuşma konsere katılanlara ya da medyaya hitaben yaptığım bir konuşma değildir. Ben ülkesini seven, fırsat eşitliğine inanan, kimseyi ayırıp örselemeyen bir sanatçıyım.
“PROVOKATİF AMAÇLA SERVİS EDİLMİŞTİR”
Bu kısa görüntü aylar sonra kim tarafından, ne amaçla servis edildi bilmiyorum. Ancak provokatif amaçlı olarak servis edildiğini düşünüyorum. Ben imam hatiplileri ya da ülkemizin bir kısmını kötülemek, onlara hakaret etmek amacıyla asla bu konuşmayı yapmadım. Ülkenin tüm değerlerine ve hassasiyetlerine saygım sonsuzdur. Kesinlike atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ayrıca yaşanan olayın zamansız bir yerde gerçekleşmesi talihsizliktir.”
“SUÇLAMAYI KABUL ETMİYORUM”
Gülşen, savunmasında “Şakalaşmanın herhangi bir gruba yönelik nefret içerikli olarak algılanması beni çok üzmüştür. Suç işleme kastım yoktur. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini talep ediyorum” ifadelerine yer verdi.
GÜLŞEN MAHKEMEDE NE SÖYLEDİ?
Gülşen, tutuklamaya sevk edildikten sonra çıkarıldığı mahkemede şunları söyledi:
“Üzerime atılı suçu ve haklarımı anladım. Ben bu konuda emniyette ve savcılıkta ifade vermiştim. Orada vermiş olduğum ifadelerimi tekrar ederim. Bana ihtiyacı olan bir çocuğum var. Ben suç işlemedim. Bana ihtiyaç olunan her an gelebilirim. Tutuksuz yargılanmak istiyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, serbest bırakılmamı talep ediyorum.”
TUTUKLANDI
Mahkemedeki ifadesinin ardından şarkıcı Gülşen, tutuklandı. Mahkeme kararının ardından Gülşen, Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi'ne götürülecek.
MAHKEMENİN TUTUKLAMA GEREKÇESİ
İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'nin tutuklama kararı ise şöyle:
“Şüphelinin üzerine atılı bulunan halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçunu işlediği hususunda kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut delillerin mevcut olduğu, (şüphelinin konser sırasında ‘İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor” şeklindeki beyanına ilişkin görüntü kaydı ve dökümü, şüphelinin bu konuşmasına ilişkin video kaydının birçok hesap ve grup tarafından olumsuz yorumlar ile birçok defa paylaşıldığına dair 25/08/2022 16.18 tarih ve saatli video çözümleme ve açık kaynak araştırma raporu), suçun yasal alt ve üst sınırı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağının anlaşılması, bu anlamda tutuklama tedbirinin daha uygun ve oranlığı olacağı değerlendirilmekle şüphelinin CMK 100 ve devamı maddeleri uyarınca tutuklanmasına…”
AVUKATINDAN AÇIKLAMA GELDİ
Gülşen'in avukatı Emek Emre, tutuklama kararının ardından açıklamada bulundu. Emre, “Avukatları, ailesi, kendisi hepimiz çok üzgünüz. Müvekkilim Gülşen hepimiz gibi bir Türk vatandaşı. Türkiye bir hukuk devleti. Yasaların müvekkilim için de adil ve eşit bir şekilde uygulanmasını beklerdik. Kanaatimizce müvekkilimizin işlemiş olduğu bir suç bulunmamaktadır. Tutuklama tedbiri çok uygunsuz olmuştur. İnanıyoruz ki bu karar itiraz neticesinde kaldırılacaktır” diye konuştu.
“BEKLEMİYORDUK”
Avukat Emre, Gülşen’in durumuna ilişkin, “Kendisi gayet güçlü durumda” dedi. Böyle bir kararı beklemediklerini vurgulayan Emre, “Suçta ve cezada kanunilik önemlidir. Öngörmediğimiz bir durum vuku buldu. İsnat edilen suç ve cümleye bakıldığında eleştirel boyutları olabilir. Eleştiri yapabilecek bir cümle suç teşkil etmek zorunda da değildir. Ben bir hukukçu olarak isnat edilen suçun gerçekleşmediği kanaatindeyim hukuken. Savcılık ve sulh ceza makamları farklı değerlendirdi. Tutuklama tedbirinin orantısız olduğunu düşünüyoruz. İtirazlarımızı gerçekleştireceğiz” dedi.
AHMET ŞIK: BİR SUÇ DÜZENİNİN KURGUSU
Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ise adliye önünde yaptığı açıklamada, “Hem şaşırtıcı hem değil bugün yaşadıklarımız. Aylar öncesinde sahnede orkestra arkadaşına dair yapılmış ofansif bir şaka, troller tarafından kurgulanıyor, sosyal medya üzerinden bir linç girişimi başlatılıyor. Birtakım siyasiler, trollerin ipini tutanlar demeç vermeye başlıyor. Yargı bağımsızlığını, hukuktan bağımsız olmak olarak değerlendiren birtakım savcılar talimatları yerine getirip tutuklama kararı aldılar. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Sezen Aksu ile başlayan, kendinden olmayan herkesi açlıkla, linç girişimiyle terbiye etmeye çalışan bir suç düzeninin bir kurgusundan ibaret bugün yaşadığımız” diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
Gülşen, nisan ayında İstanbul'daki bir mekânda sahne almıştı. Şarkıcının, 4 ay önceki konserinden bir kesit dün akşam saatlerinde sosyal medyada paylaşıldı. Görüntülerde Gülşen'in bir kişi hakkında, "İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor" ifadelerini kullandığı görüldü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şarkıcı Gülşen hakkında konser verdiği sırada sahnede imam hatip liselilere yönelik sarf ettiği bu sözlerden dolayı TCK'nin 216. maddesi kapsamında, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan resen soruşturma başlatmıştı. Başsavcılık, Gülşen'in kolluk görevlilerince mevcutlu bir şekilde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda hazır edilmesi talimatı da vermişti.
Konuyla ilgili ne dediler?
Bekir Bozdağ (Adalet Bakanı)
İmam Hatip Liseleri'ne ve İmam Hatiplilere karşı iftira, kin, nefret ve ayrımcılık yapan, bunu da ilericilik zanneden, esasında ilkellikten başka hiçbir anlam taşımayan bu çağdışı zihniyeti şiddetle kınıyorum. Sanatçı kisvesi adı altında kin, nefret ve ayrımcılık dili kullanarak halkın bir kesimini diğer kesimine karşı tahrik etmek, sanata ve sanatçılara da yapılmış saygısızlıktır. Hiç kimsenin halkımız arasında kin, nefret, düşmanlık ve ayrımcılık yapma hakkı ve hürriyeti yoktur.
Murat Kurum (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı)
Yıllarca imam hatiplerin kapısına zincir vurmaya çalışanlar, milletle hesaplaşmasını imam hatipler üzerinden yapanlar görüyoruz ki hâlâ bitmemiş. Milletimizin alın teri ile kurulmuş imam hatiplere ve imam hatiplilere yönelik çirkin ifadeleri şiddetle kınıyorum.
Milli Eğitim Bakanlığı
Bir şarkıcının, konserinde imam hatip liselerimizi itham ederek bu camiaya yönelik hakaret ve iftira içeren sözlerinden dolayı kendisini kınıyoruz. Kuruluşundan bu yana ülkenin milli ve manevi değerleriyle nesillerin yetiştiği bu kurumlara veya herhangi bir okul türümüze ya da bu okullarımızda eğitim gören öğrencilerimize yönelik aşağılayıcı ve ötekileştirici sözlerin sarf edilmesi asla kabul edilemez. Bakanlığımızca söz konusu şarkıcının hakaret ve iftira içeren bu sözlerinden dolayı hukuki süreç başlatılmıştır.
Ömer Çelik (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü)
Bu çarpık zihniyetin mazide kaldığını düşünüyorduk. Ancak farklı kisveler altında sürdüğünü görüyoruz. Bu nefret zihniyeti ülkemizde asla zemin bulamaz. Nefrete karşı insanlık değerlerini savunmaya devam edeceğiz. İnsanlık onuru her türlü nefretin üstündedir.
Numan Kurtulmuş (AK Parti Genel Başkan Vekili)
İmam Hatiplilere ya da bir başkasına karşı sorumsuz, ötekileştirici, aşağılayıcı, düşmanlaştırıcı ifadeler kullanmak kimsenin haddi değildir.
Hamza Dağ (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı)
Ahlaksızlığı özgürlük, terbiyesizliği cesaret, hakareti maharet sanan şarkıcının topluma fitne tohumu ekmek dışında hiçbir katkısı yok. Parasını verir LGBT bayrağı açtırırlar, parasını verir İmam Hatiplere saldırtırlar. Soytarılığı sanatçı sananlar haddini bilmeli.
Mehmet Uçum (Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanı)
Türkiye vatandaşı ama fiilen batıcı asimilasyonun çocukları dine değil İslam’a karşıdır. Kilise okullarını baş tacı eder, İmam Hatipleri aşağılarlar. Ezandan nefret eder çan sesini huşuyla dinlerler. Konu basit bir nefret suçu değil, ülkemize ve değerlerine derin bir düşmanlıktır.
Mehmet Nuri Ersoy (Kültür ve Turizm Bakanı)
Devletimizin güzide bir kurumunu, milli ve manevi değerlerimizle yetişmiş nesillerimizi hakaret yoluyla hedef alan sözler milletimizi incitmiş, vicdanlarımızı yaralamıştır.
Prof. Dr. Ali Erbaş (Diyanet İşleri Başkanı)
En zor zamanlarında bile milletimizin sahip çıkıp bağrına bastığı, hayra çağırmak, iyiliği yaymak ve kötülüğü ortadan kaldırmak için kurulan ve 70 yıldır bu gayeye önder olan İmam-Hatip Okullarına ve mensuplarına hakaret edilmesi kabul edilemez. Şiddetle kınıyorum.
