Kader… İnsanlığın var olduğu günden beri sorulmuş, cevabı sayfalarca tartışılmış ama yine de kalplerin içinde bir sır olarak duran o büyük kelime.
Peki kaderi kim yazar?
Biz mi?
Yoksa Allah mı?
Yoksa ikisi birden mi?
Aslında kader, sadece olmuş ve olacak olanın listesi değil; insanın iradesiyle, Allah’ın kudreti arasında kurulan ince, dengeli, muhteşem bir köprüdür.
Allah, her şeyi bilir; ama bilgi zorunluluk değildir. O, bizim hangi yolu seçeceğimizi bilir çünkü zamanın sahibidir. Ama seçen yine biziz.
Bir anne çocuğunun yaramazlık yapacağını bilir ama “bilmesi”, çocuğu zorladığı anlamına gelmez.
İşte ilahi ilim de böyledir: Allah bilir ama zorlamaz.
Biz yaşarız, yürürüz, seçeriz; O ise bütün ihtimalleri bilen sonsuzluğuyla izler.
Doğruyla Yanlış Arasındaki Yol
İnsan, her gün onlarca yol ayrımına gelir.
Bir adım iyiliğe götürür, bir adım karanlığa.
Her tercihin bir sonucu, her sonucun bir bedeli vardır.
Allah, bize akıl verdi, vicdan verdi, kalp verdi; yani kendi kaderimizi inşa edecek araçları hediye etti.
Kaderimizin temel çizgisi Allah’ın ilmindedir,
ama o çizginin içini hangi renklerle boyayacağımız bize bırakılmıştır.
Bazıları kader deyip sorumluluktan kaçar,
bazıları kader deyip acıyı anlamlandırır…
Ama hakikat şudur:
Kader, insanın iradesiyle Allah’ın adaletinin buluştuğu noktadır.
İlahi Adalet Sessiz İşler
İlahi adalet bazen hemen tecelli etmez.
Bazen gecikir, sabrı sınar, kulun yüreğini olgunlaştırır.
İnsan "neden?" diye sorar,
Allah ise zamanı geldiğinde gösterir.
Hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz,
hiçbir kötülük unutulmaz.
Belki dün sana yapılan haksızlık bugün seni güçlendirdi,
belki bugün dökülen gözyaşı yarın seni yükseltecek.
İlahi adalet öyle bir terazidir ki,
gözle görülmez ama kalpten asla kaçmaz.
Bazen “Ben doğru yaptım ama karşılığını görmedim” dersin.
Oysa Rabbin sana der ki:
“Ben senin sabrını, kalbini, niyetini gördüm. Vakti geldiğinde hükmüm adaletle iner.”
İnsan Yazarken Allah Tamamlar
Biz seçim yaparız;
Allah sonucu yaratır.
Biz yürürüz;
Allah yolun sonunu nasip eder.
Biz isteriz;
Allah hayırlı olanı verir.
Kader, kulun çabasıyla Allah’ın takdirinin birleştiği yerdir.
Kul çabasız beklerse kapı açılmaz.
Kul çabalar ama teslim olmazsa huzur bulamaz.
En güzeli:
Çaba bizden, takdir Allah’tan, sonuç ise hikmettendir.
Son Söz
Kader, elimizde olmayanlarla elimizde olanların muhteşem bir dengesidir.
Allah adaletiyle, biz irademizle yazarız;
biz doğruyu seçtikçe kader güzelleşir,
biz yanlışı seçtikçe kader uyarır.
Ve unutma:
İlahi adalet bazen sessizdir ama asla gecikmez.
Kul yürür, sabreder, temiz kalır…
Ve Allah, kulunun kalbine şöyle fısıldar:
“Ben her şeyi gördüm. Vakit gelince hükmüm adaletle tecelli edecek.”
𝙔𝙖𝙯𝙖𝙧 𝓗𝓲𝓵𝓪𝓵 𝓒𝓪𝓷𝓪𝓷 𝓢𝓸𝔂𝓵𝓾 𝓐𝓴𝓽𝓪ş
𝓚𝓪𝓵𝓮𝓶𝓲𝓷𝓭𝓮𝓷.....


Yorumlar
Kalan Karakter: