Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişimine karşı milletin ortaya koyduğu direnişi övgüyle anlatarak, "Bu millet tanımlanamaz.
Hani 'Çılgın Türkler' diyorlar ya, ama bu millet imanlı çılgın Türkler. Ne yaptığını, niye yaptığını çok iyi biliyor" dedi. Erdoğan, FETÖ temizliği konusunda, "Nereye varırsa varsın, 10 bin, 50 bin 60 bin, 100 bin. Nereye varırsa varsın bunu temizlemeye mecburuz" diye konuştu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) üyelerini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişimiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan şunları söyledi:
ALNINDAN ÖPÜLESİ HALK: Bu millet tanımlanamaz, hani çılgın Türkler diyorlar ya. Ama bu millet imanlı çılgın Türkler.
Ne yaptığını, niye yaptığını, niçin yaptığını çok iyi biliyor. Geçen şehitlerden bir tanesinin evine gittim. Sivas Koyunhisar'dan.
Hanımına diyor ki 'Hanım ben köprüye gideceğim. Bilmiyor musun şu anda darbe var. Ben abdestimi aldım, şehitlik namazımı kılacağım, köprüye gideceğim".
Hanımı da diyor ki o zaman ben de seninle geleceğim. "Ee gel, beraber gidelim o zaman" diyor.
Beraber gidiyorlar ve beyi köprüde şehit oluyor, hanımı oradan basit bir yarayla dönüyor.
Ama tablo bu inançala gidiyor.
Bu millet alnından öpülesidir, ben milletimle gurur duyuyorum.
NEREYE VARIRSA VARSIN TEMİZLEYECEĞİZ: Batı'dan falan bazıları bize akıl veriyor. İşte "bürokraside binlerce insanı atıyorsunuz, ama bu bizi endişeye sevk ediyor". Bunu diyenler kendilerinde nelerin olup bittiğinden sanki habersiz.
Birileri bunu çok çok farklı şekide yaptılar. Bunu Doğu Almanya, Batı Almanya birleşmesinde gördük.
Öyle bir ayıklamaya gittiler ki yüzbinlerce devlet görevlisini görevden aldılar.
Herhangi bir sıkıntı meydana gelmedi. Nereye varırsa varsın, 10 bin, 50 bin 60 bin, 100 bin. Nereye varırsa varsın, bunu temizlemeye mecburuz.
Hangi kurumda olursa olsun.
Çünkü şu anda yargıdan gelen bazı şeyleri görünce ürpermemek elde değil. Devletin kurumlarında işadamlarını yatırımcıyı bunların nasıl haraca bağladığını şu an daha açık, net görüyoruz.
FETÖ'CÜLERİ İFŞA EDİN: Sizlerden iki konuda yardım talep ediyorum. Birincisi yurtdışındaki tüm muhataplarınıza, bu darbe girişiminin gerçek yüzünü, FETÖ'nün sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için bir tehdit olduğunu anlatmanızdır. Hatta hatta o camiadan dostlarınız olabilir, arkadaşlarınız olabilir, ben diyorum ki bunları da ifşa etmeniz lazım.
Bunları savcılıklarımıza bildirmeniz lazım.
Niye, bu bizim üzerimize bir vatanseverlik borcudur.
Onlar bu ülkeyi değil, biz onları çökerteceğiz.
HESAP SORACAĞIZ: Düşünün ki ben bir cumhurbaşkanı olarak en yakın mesai arkadaşımı kaybettim. Aslında kaybolmadı, en yüce makama ulaştı. Ama çok sevdiğim pırlanta gibi 16-17 yaşındaki bir yavrusu da onunla o makama yürüdü. 240 şehit kardeşimizi ve 2 bin 195 yaralı gazimizi gördükçe sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu anlıyorum. Bu işin adalet çerçevesinde, hukuk içinde hesabını soracağız.
KAÇAKLARI KOVALIYORUZ: Bu millet büyük bir millet. Bu millet, güçlü bir millet. Bu millet ürkek, korkak, kaçak bir millet değil. Kaçaklar belli. Onlar şu anda kaçtılar, biz de kovalıyoruz.
Bunu da bir intikam hırsıyla yapmadığımızı söyleyeyim. Bunu da hukuk içinde, adalet çerçevesinde yapıyoruz, yapacağız. Çünkü biz 240 şehidimizin, 2 bin 195 gazimizin kanını yerde bırakamayız.
TARİHİ BİR DERS VERDİLER: 15 Temmuz gecesi ülkemizde Malazgirt'ten Sögüt'e, İstanbul'un fethinden Çanakkale'ye kadar şanlı tarihimiz adeta yeniden canlanmış, asırlar öncesinin kahramanları milletimizin sinesinde can bulmuştur. Türkiye'yi FETÖ eliyle esir etmek, Suriye'de, Libya'da, Irak'ta, Afganistan'da yaşanan o acı görüntüleri burada tekrarlamak isteyenlere milletimiz tarihi bir ders vermiştir.
ACIMA HAKKIMIZ YOK: 17-25 yargı ve polis darbe girişimini benim şahsi meselem olarak görüp, 15 Temmuz silahlı darbe girişimiyle hala gerçekleri kavrayamayanlar bu örgütün iflah olmaz parçalarıdır.
Ülkesine ve milletine acımayana bizim acıma hakkımız yok.
İŞ DÜNYASINDAN TEMİZLEMELİYİZ
FETÖ mensuplarının başını tıpkı PKK mensupları gibi, tıpkı DAEŞ mensupları gibi demokrasiden ve hukuk devleti ilkesinden taviz vermeden ezmekte kararlıyız. Özellikle sizin kendi alanınızda, kendi içinizde destek vermenizi bekliyorum. Finans alt yapısı olmayan hiçbir örgütün gücünü muhafaza edebilmesi mümkün değildir. FETÖ'yü silahlı kuvvetleriyle, yargısıyla, polisiyle diğer kurumlarıyla, bürokrasiden nasıl kazıyorsak iş dünyasından da aynı şekilde temizlememiz şarttır. Bu mücadeleyi ancak örgütün finans kaynaklarını da kurutarak başarıya ulaştırabiliriz.
FIRSATÇILIĞI İHANET SAYARIM
KREDİLERİ GERİ ÇAĞIRAN MİLLETİN SAFINDAN DEĞİL: Ülkemizin bu döneminde kredi vermekten imtina etmek şöyle dursun, uyduruk bahanelerle kredilerini geri çağıran bankalar kendilerine bir saf belirlemiş demektir!
Ama bu saf, milletimizin safı değildir. Hiçbir banka karı azaldığı için bundan kalıcı zarar görmez, ancak faiz ve kredi politikasında olumsuz yönde kırılma gördüğümüz bankaları not etmekten ve kurallar çerçevesinde kendilerinden hesap sormaktan da çekinmeyiz.
FIRSATÇILIĞI İHANET KABUL EDERİM: Zaten milletin parasıyla çalışıyorsunuz, milletin parasıyla çalıştığınız böyle bir dönemde eğer kalkıp da bu ülkede yatırımcımızın önünü açmaz, onu daha da daraltır ve hemen basit bir olayda 'geriye çağırma' gibi bir anlayışın içerisine girilirse, kusura bakmasınlar açık ve net söylüyorum ben bunu 'ihanet' diye değerlendiririm.
BANKALAR KAPIMIZI BİR DAHA ÇALAMAZ: Finans sektöründe bazı engellemelerin olduğuna dair bilgiler edindim. Ama kamu bankaları, ama özel sektör bankaları 15 Temmuz'u fırsata dönüştürmeye kalkarlarsa, kusura bakmasınlar, biz de devlet olarak üzerimize ne düşerse onun gereğini yaparız.
Ve onlar da artık kapımızı kolay kolay çalamaz.
YÜKSEK FAİZLE İŞ OLMAZ: Hep söylüyorum, sadece faiz oranları konusunda bankacılarımızla benim aramda bir anlaşmazlığımız var. Hele hele bu dönemde, kardeşim, sürümden kazanacaksın ya.
Böyle yüksek faizlerle bu iş olmaz. Bu konuda tabi dayanışma içerisinde, tüm bakan arkadaşlarımın aynı tavrı ortaya koyması lazım.
EKONOMİDE ATILIM DÖNEMİ BAŞLADI: İhracatımızın olumlu seyri 15 Temmuz darbe girişiminde dahi inşallah kesintiye ciddi manada uğramadan sürmüştür.
Örneğin 11-17 Temmuz arasında 2.1 milyar dolar olan ihracatımızın 18-24 Temmuz haftası 2.4 milyar dolara çıkmış olması çok önemlidir. Bu rakam bir sonraki hafta 2.7 milyar dolara ulaştı.
2016 yılının ilk 7 aylık ihracatı 80.5 milyar dolara ulaştı. Rakamlar 2015 performansının altına düşülmeyeceğini gösteriyor.
Bundan sonra geriye dönüş dönemi kapanmış, ileriye atılım dönemi başlamıştır.

Yorumlar
Kalan Karakter: