İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bağlı kuruluşu İZBETON A.Ş.’ye yönelik açılan ve 65 sanığın yargılandığı davanın ikinci gün duruşması, Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde devam ediyor. İlk gün savunmalarını eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve eski yöneticiler vermişti. Bugün ise tutuksuz sanıkların ifadeleri alındı.
“Sözleşme şartlarını yerine getirmediğimiz iddiası doğru değil”
Egeli İş İnsanları Yönetim Kurulu üyesi Abdullah Aydemir, savunmasında şunları söyledi:
“Çok kolay ve muhtemelen zamanında bitirilebilecek projeye dair, kooperatif olarak tüm yükümlülüklerimizi yerine getirmemize rağmen, yeni İZBB yönetimi ve Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’ndan hiçbir geri dönüş alamadık. Hâlâ 3 yıl süremiz var.
Sözleşme şartlarını yerine getirmediğimiz iddiası doğru değil. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum.
İlk ifadeye gittiğim 1 Temmuz 2025’te kooperatifimiz hakkında bir tane bile şikâyet yoktu. Gözaltılardan sonra kooperatifimizden sadece bir kişi şikâyetçi oldu. O da İZBB ve İZBETON’dan şikâyetçi oldu.”
“İyi niyetli proje, kötü niyetli daire nedeniyle sekteye uğratıldı”
Dava kapsamında ifade veren kooperatif temsilcileri ve müteahhitler, yeni yönetimin sözleşmeleri iptal etmesiyle mağduriyet yaşandığını dile getirdi. İfadelerde ortak vurgu şu oldu:
“İyi niyetli proje, kötü niyetli Kentsel Dönüşüm Dairesi nedeniyle sekteye uğratıldı.”
“Yeni İZBB Başkanı’nın sözleşmeleri iptal etmesi nedeniyle inşaatlar durdu, mağduriyetler oluştu.”
“Şehir Tiyatroları’ndan kör kuruş gelirim olmadı”
79 yaşındaki tiyatro sanatçısı ve İzmir Şehir Tiyatroları’nın eski Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten, sağlık sorunları nedeniyle öne alınan savunmasında şunları söyledi:
“80 yaşında tiyatro sanatçısıyım. 60 yıl tiyatro sanatına hizmet ettim. Cumhuriyet değerlerini ve sanatı savunduk. 80’i aşkın ödülüm var.
70 yıl boyunca sürüncemede kalmış olan İzmir Şehir Tiyatroları’nın kuruluşu için (Tunç Soyer döneminde) göreve çağrıldım. Şehir Tiyatroları’nın kuruluşunu tamamladım. Görevde olduğum 3 yıl boyunca eserlerimin telif haklarından feragat ettim. Şehir Tiyatroları’ndan kör kuruş gelirim olmadı.
Ücret olarak masum bir yönetim kurulu üyeliği ücreti aldım (İZBETON YK huzur hakkı). Masum diyorum çünkü aldığım ücret, tiyatrodan bana bağlı çalışanlardan daha az bir ücretti.
Suçlamaya konu olan sözleşme döneminde ise İZBETON Yönetim Kurulu üyesi değildim. Tanımadığım, konuşmadığım kişilerle suç işleme imkânım yoktur. Beraatimi istiyorum.”
“Yargılanan tüm arkadaşlarımın ve kendimin suçsuz olduğunu biliyorum”
Dönemin İZBB bürokratlarından Birkan Acar ise şu ifadeleri kullandı:
“İddianamede yer alan 30 Mart 2023 tarihli İZBETON Yönetim Kurulu kararında o gün izinli olmam nedeniyle imzam yok.
Ancak izinli olmasaydım imza atardım. Çünkü kooperatifçilik modeline inanıyorum.
Yargılanan tüm arkadaşlarımın ve kendimin suçsuz olduğunu biliyorum. Hiç kimseye herhangi bir çıkar sağlamadım. İzmir’de kan bağım bulunan tek kişi 3,5 yaşındaki oğlumdur.
Bürokratlar olarak bu sorulara İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin teftiş kurulunda cevap verebilirdik. Kendimizi bir anda kolluk kuvvetlerinin ve hâkim karşısında bulduk. Suçsuzum, beraatimi talep ediyorum.”
“Siyasi bir çekişmenin içine düşmüşüz”
Örnekköy 3. Etap inşaatını üstlenen müteahhit Ahmet Kantek şunları söyledi:
“Siyasi bir çekişmenin içine düşmüşüz. Sonradan anladık. Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı tarafından devamlı mobbinge uğradık. İlk olarak çimentonun rengini beğenmedikleri için 45 gün durduk. Sonrasında da birçok defa inşaatları durdurdular.
O dönem Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın zabıtaları şantiyeyi mühürledi. Bunları engelleyemedik ve yıkım kararı çıktı. Biz elimizde olsun diye yıkıma sebep gösterdikleri her şeyi videoyla kayıt altına aldık. Birçok üniversiteden konuyla alakalı rapor istedik. Yalnızca Ege Üniversitesi olumlu dönüş yaptı. Ancak ertesi gün gelemeyeceklerini bildirdiler. Ben de aldığım paraları iade ettim ve işten ayrıldım.”
“Ben şirket çalışanıydım, sadece işler yürüsün diye yüzde 1 hisse verdiler”
CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol’un oğlu Fırat Erkol, SEBİS üzerinden verdiği savunmada şunları kaydetti:
“Uzundere 3. Etap New Town Projesi inşaatının yapım işinin, kooperatif tarafından verildiği Ares isimli şirketin ortağı olduğum iddia edildi.
Ben şirket çalışanıydım, sadece işler yürüsün diye imza atabilmem için bana yüzde 1 hisse verildi. Sözleşmeye uyulmadı, zemin kazılmadı ve ruhsat gelmedi. Bu süreçte maliyetler arttı. Biz de bu işten ayrıldık. Biz kooperatifle ilişki halindeydik, İZBETON ve Büyükşehir ile değil. Şirketten de maaşım dışında bir şey almadım.”
“Mağdur olan biziz”
Müteahhit Ahmet Terlemez ise şunları söyledi:
“Egeli İş Adamları Kooperatifiyle sözleşme imzaladık. Yeri bize söz verilen tarihte teslim etmediler. Bu süreçte birkaç kez ihtar gönderdik. Bir buçuk yıl sonra da sözleşmemizin feshedilmesini istedik. Yer tespiti yapılamadığı için inşaata hiç başlamadık. Mağdur olan biziz.”
“Büyükşehir Belediyesi sözleşmeyi haksız yere feshetti”
S.S. İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi’nin kurucusu Çağlar Kalkan, ifadesinde şunları kaydetti:
“İnşaatlar uzun aralıklarla durduruldu. Kendi iç dinamikleriyle halledebilecekleri sorunu halletmemeleri bizce kötü niyettir.
İş yapabildiğimiz bir buçuk senede 3 blok inşaat yaptık. Yeni gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi sözleşmeyi haksız yere feshetti. Biz de dava açtık.
273 mağdur arasında eşim ve tutuklu sanık kooperatif başkanımız Cihangir Lübiç’in eşi ve kızları da var. Ortada dolandırıcılık ve kamu zararı yoktur. Kooperatifimizin üyelerinin mağduriyeti vardır. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile iyi niyet sözleşmesi imzaladık. Kooperatifimiz 25 Eylül’de bu protokolün kabulü için toplanacak. 273 kişinin dairelerinin en kısa sürede teslim edileceğine inanıyorum. Biz suç işlemedik.”