İstanbul Saraçhane’de başlayan ve ardından Urfa, Konya, Ankara'da yapılan LGBTİ karşıtı miting son olarak bugün İzmir’de yapıldı. İzmir Büyük Aile Platformu tarafından çağrısıyla yapılan miting için Konak Meydan’ında toplanıldı. 150’ye yakın dernek ve kitle örgütünün bir araya gelip yaptığı mitingde yapılan konuşmalarda nefret ve LGBTİ karşıtı söylemler ön plana çıktı.
Konuya ilişkin tepki göstermek için 20 Kasım Platformu, 18 Haziran LGBTİ+ Derneği, Direnişin Renkleri, Genç LGBTİ+ Derneği, Lavender, YDG'li Kadınlar Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya geldi ve ortak basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada, ‘Batsın batsın ahlakınız batsın!’, ‘Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz!’ sloganları atıldı. Ortak basın açıklamasını ise kitle adına Helin Randa okudu.
SPOD LGBT+İ Derneği ise yaptığı araştırmada Saraçhane’deki nefret mitingiyle birlikte LGBT+İ danışma hatlarına gelen cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık konulu başvuruların % 46, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli şiddet konulu başvuruların ise %36 oranında arttığını belirtti.

‘SUSTURULMAYA,YALNIZLAŞTIRILMAYA ÇALIŞIYORUZ’
İktidarın nefreti yaygınlaştırdığının altını çizen Helin Randa, “Bu nefret mitinglerinin propagandası ve çağrısını; bizatihi LGBTİ+’lar olarak da vergi vererek katkı koyduğumuz kamusal kaynak ve araçlar aracılığıyla ifade özgürlüğü adı altında çeşitli mecralarda yayınlayan RTÜK’e, nefret mitingleri için şehir merkezlerine afiş ve pankartlar asanlar sözde sivil toplum örgütlerine ve dahi Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olan bir okulun sosyal medya hesabından nefret mitingine çağrı yapmasına adeta alan açan iktidar; söz konusu LGBTİ+ların ifade ve örgütlenme hakkı, etkinlik organizasyonları ve Onur Yürüyüşleri olduğunda ise uluslar arası sözleşmeler, anayasal haklar ve insan haklarını dinlemiyor, yasaklardan dem vuruyor ve adeta varlığımızı kriminalize ediyor! Her türlü organı ve aracıyla nefreti kurumsallaştıran bu faşizan iktidarın yansıması olarak, LGBTİ+ düşmanı uygulama ve kampanyalar devreye sokuluyor ve bizler sindirilmeye, susturulmaya, yalnızlaştırılmaya çalışılıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘LGBTİ+’LAR HEDEF GÖSTERİLİYOR’
LGBTİ+ bireylerin hedef gösterildiğini belirten Randa, Onur yürüyüşü ve çeşitli LGBTİ+ etkinliklerinde 580’den fazla bireyin işkenceyle gözaltına alındığını hatırlatarak, “Nefret yürüyüşlerinin yapılmasına, nefret mitingi afişlerinin üniversitelerimizin içine kadar girilerek her yere asılmasına göz yumanlar, bugün Boğaziçinde LGBTİ+lari hedef gösteriyor; yine aynı zihniyet bizleri kriminalize ederek Onur Yürüyüşlerimize saldırıyor. Yalnızca 2022 yılında; Boğaziçi Onur Yürüyüşünde 70, İstanbul Onur Yürüyüşünde 373, ODTU Onur Yürüyüşünde 38, İzmir Onur Yürüyüşünde 12, Eskişehir Onur Yürüyüşünde 10, Ankara Onur Yürüyüşünde 45 ve diğer illerdeki Onur Yürüyüşleri ve LGBTİ+ etkinlikleriyle beraber 580’den fazla arkadaşımız polis tarafindan darp edilerek, insanlık dışı muameleye ve hakarete maruz bırakılarak işkenceyle gözaltına alındı. LGBTİ+ların barışçıl yürüyüş ve protesto hakkını, ifade özgürlüğünü gasp edenler, alenen nefreti örgütleyerek nefret suçu işleyenlerin yanında yer alıyor” şeklinde konuştu. İktidarın dayattığı ‘Kutsal aile’ kavramını kabul etmeyeceklerini de dile getiren Randa, “Her gün her dakika ev içinde her türlü şiddet, istismar ve baskı mekanizmasıyla çocuk ya da yetişkin kadınları ve LGBTİ+’ları tahakküm altına almaya çalıştığınız ‘’kutsal aile"nizi kabul etmiyoruz! Cis-hetero patriyarka ve onun tezahürü iktidarınızın bize dayattığı sözde ‘güçlü ve kutsal aile’ anlayışı karşısında sömürüsüz, şiddetsiz, nefretsiz, sınırsız, eşit, özgür, barışçıl bir hayatı ve dayanışmayı savunuyoruz. Bizim aile anlayışımız, nefrete karşı LGBTİ+ çocuklarıyla hak arayışlarını ve mücadelelerini sürdüren ailelere; toplumsal normlara ve cis-heteronormatif aile yapısına karşı var olan LGBTİ+ aileleri, seçilmiş aileleri ve varoluşlarımızı kabul eden, sevgi ve özgürlük ile kucaklayan ailelere dayanıyor!” dedi.

‘NEFRETE VE YIKIMA KARŞI BURADAYIZ’
Gerçekleştirilen nefret mitinginde LGBTİ+’ların yaşam haklarının hedef alındığına ve insan hakkı ihlali olduğuna dikkat çeken Randa, “Her gün LGBTİ+’lara yönelik şiddet ve nefret saldırıları artar; yaşama, barınma, yaşama, eğitim, sağlık, katılım gibi pek çok hakkımız gasp edilirken ‘LGBT, yok öyle bir şey’ diyerek adeta varlığımızı inkar etmek ve tüm yaşanan şiddet, istismar ve ayrımcılık sarmalını görünmez kılmaya çalışıyorlar! Zaten bir elin beş parmağını geçmeyecek kadar az olan yasal güvencelerimizi de elimizden alıp bizi toplumdan tamamen soyutlamak ve yalnızlaştırmak istiyorlar. Bizleri hedef göstererek, varoluşlarımızı yok sayarak, aileyi dağıttığımız safsatası ile bizlere karşı nefret yürüyüşleri düzenliyorlar. Kabul etmiyoruz! Asıl bizi yok eden ve aileleri dağıtan sizin ev içi şiddet ve istismarı körükleyen, norm haline getirmek isteyen feodal, ahlakçı, cis-heteroseksist aile tasavvurunuz! Yarattığınız tahakküme, nefrete ve yıkıma karşı buradayız! Bu coğrafyanın her şehrinde, her caddesinde, her sokağında varız!. Bugün gerçekleştirilen bu nefret mitinginin, açıkça LGBTİ+ların yaşam hakkını hedef aldığını ve insan hakkı ihlali olduğunu, anayasayı ve uluslararası insan hakları sözleşmelerini ihlal ettiğini hatırlatıyoruz. Tüm bu hak ihlalleri ve saldırılara karşı İzmir'de bulunan LGBTİ+lar, LGBTİ+ örgütleri, insan hakları savunucuları ve destekçi kurumlar olarak bir aradayız ve mücadelemizi, isyanımızı büyütüyoruz. Herkesi, tüm bu nefret iklimini yaratanlar ve ondan güç alan faillere karşı, koşulsuz şartsız LGBTİ+’ların var oluşunu, yaşam hakkını savunmaya ve toplumsal barışı inşa etmeye çağırıyoruz!” diye konuştu.
Kaynak: ÖZGÜR ŞENGÜL/EGEPOSTASI
