Reklam

İzmir’deki tarihi darbe davasında savunma maratonu raporu!

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu 270 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.

İzmir’deki tarihi darbe davasında savunma maratonu raporu!

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu 270 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.

İzmir’deki tarihi darbe davasında savunma maratonu raporu!
22 Şubat 2017 - 10:06

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan ve 270 sanığın yargılandığı davada tutuksuz sanıklar savunma yapmaya devam etti.
Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen oturumda, tutuklu ve tutuksuz sanıklardan bir bölümüyle taraf avukatları hazır bulundu.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada Ege Ordu Komutanlığına bağlı Bölge Bando Komutanlığında görevli tutuksuz sanık Astsubay Murat Yıldırım, 15 Temmuz günü kışlada nöbetçi subay olarak görev yaptığını, darbe kalkışmasını saat 23.00 sıralarında gazinodaki televizyondan gördüğünü anlattı.
Gazinodaki askeri telefonun çalışmadığını fark ettiğini, bu nedenle Ege Ordu Komutanlığındaki santralden bilgi almak istediğini ileri süren Yıldırım, "Santralde görevli Uzman Çavuş Muhammed Kılıç arıza olmadığını, Ordu Harekat Merkezi'nin (OHM) bilgisi dahilinde nöbetçi subay Üsteğmen Yücel'in santrali kapattırdığını söyledi. Daha sonra kışlaya gelen Albay Hasan Paçalı'nın talimatı ile bende kışlada güvenlik tedbirleri aldım. Emir üzerine OHM'deki kamera kayıtlarının CD'ye aktarılması ile ilgilendim. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.
Tutuksuz sanık Uzman Çavuş Muhammed Kılıç, darbe girişimi gecesi santralden sorumlu nöbetçi uzman çavuş olduğunu, saat 22.45'de üsteğmen Yücel Atıgan ile astsubay Mehmet Sarı'nın kendisine "Santrali kapatın. Ciddi olaylar oluyor. Ordu harekat merkezinin emri" dediğini öne sürdü.
Kılıç, niye böyle bir emir verildiğini anlamadığını, Yücel üsteğmenin baskısıyla santrali kapattığını iddia ederek kalkışma olduğunu televizyondan öğrendiğini savundu.
Sanık Kılıç, Yücel üsteğmenin emriyle 23.15'de santrali faal hale getirdiklerini belirterek, "Saat 04.00'e kadar bin 500 çağrı oldu. Ege Ordu'yu arayan bazı vatandaşlar 'İzmir sokakları niye boş, darbe yapıyormuşsunuz.', 'Darbe yapıyormuşsunuz, destek lazım mı' gibi sorular soruyorlardı.Duyduklarım beni şok etti. Ben rütbem itibari ile verilen emirleri yaptım. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum." şeklinde savunma yaptı.
Menteş Askeri Kampında 10 Temmuz tarihinde göreve başladığını söyleyen tutuksuz sanık üsteğmen Ömer Faruk Öztürkçü, öğrencilerin teçhizatlandırılarak Adnan Menderes Havalimanına ulaştırılması ile suçlandığını, darbe girişimi gecesi nöbetçi olduğunu "öğrencilerin güvenliği için Ankara'ya intikal edeceksiniz." emri geldiğini iddia ederek, emrin kanunsuz olup olmadığını sorguladığını ileri sürdü.
Öztürkçü, emre gerekçe olarak "Okulun güvenliğini, birlik ve beraberliğini sağlamak" gösterildiğini, "Personelin teçhizatlandığı anda yoklama hazırlamakla meşguldüm. Rütbem ve yetkim mühimmat dağıtmaya yeterli değil. Bana 'öğrencilerin güvenliği için Ankara'ya intikal edeceksiniz' dendi. Bunun üzerine kamptan hareket ederek İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na gidecek olan askeri araca araç komutanı olarak bindim. Polis noktasında araçlarımız geri çevrilince birliğe geri döndük. Bu sırada herhangi bir tartışma olmadı. Televizyondan gördüğüm haberlerde ülkede karmaşa vardı. Birliğin darbede yer alıp almadığına dair bilgim yoktu." ifadelerini kullandı.
Duruşmada tutuksuz sanık üsteğmen Burak Bursa, 2016 yılında Kara Harp Okulu takım komutanı olarak Menteş Askeri Kampında görevlendirildiğini, 15 Temmuz günü de hastaneye giden askeri aracın komutanı olarak görev yaptığını anlattı.
Görev yaptığı gece darbe girişimine dair söylentileri duyunca telefonundan haberlere baktığını söyleyen Bursa, olayların bir terör olayı olabileceğini düşündüğünü ileri sürdü.
Bursa, o gece Ankara'ya gitmek için gece yola çıktıklarını ancak bir süre sonra konvoyun polisler tarafından durdurulduğunu söyleyerek hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini ifade etti.
Tutuksuz sanık Üsteğmen Ömer Burak Tulun, 15 Temmuz akşamı Menteş Askeri Kampı'nda Harbiyeli öğrencilerle gece atışında olduklarını ve Üsteğmen Ruhi Yılmaz'ın telsizinden tüm personelin arazide kalacak şekilde çantalarını hazırlayarak çadırlar bölgesinde toplanması talimatı geldiğini ifade etti.
Tulun, çadırlar bölgesine gittiklerinde askeri öğrencilere silahların dağıtıldığını ve kendilerine Ankara'ya intikal edeceklerinin söylendiğini belirterek, "Saat 02.00'de askeri kamptan yola çıktık. Urla Çeşmealtı'ndaki polis noktasında polis bizi durdurdu. Polislerle 3. Tabur Komutanı Piyade Kurmay Yarbay Akif Açıkgöz muhatap oldu. Bir süre sonra konvoyla beraber geri döndük. Darbe ile ilgili bu süreçte hiçbir emir almadık ve söylem duymadık. Duysaydım bu emre karşı gelirdim. Bizlere İzmir Adnan Menderes Havalimanı'ndan Ankara'ya intikal edeceğimiz belirtildi." şeklinde ifade verdi.
Tutuksuz sanık uzman çavuş Gökhan Gök ise darbe gecesi saat 23.00'te üsteğmen Bilgin Kaçar'ın kendisine gelerek 'Okul komutanı Albay Kadir Canpolat 6-7 tane kalaşnikof silah ve şarjör istiyor' dediğini öne sürerek, "Bende bunun üzerine depoya gidip silahları çıkarttık, Bilgin Üsteğmene teslim ettim. O da okul komutanına verdi. Mühimmatların birlik emniyeti için dağıtılacağı belirtildi. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.
İddianame
İzmir'de FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan bin 300 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
İddianamede, Fetullah Gülen'in "birinci" şüpheli olduğu 267 sanığa, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları yöneltilmişti. Daha sonra hazırlanan ek iddianameyle 3 kişinin daha dosyaya eklenmesiyle sanık sayısı 270'e yükselmişti.
Sanıklar arasında, tamamı Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç edilen, "yurtta sulh konseyi"nce Manisa ve İzmir'de sözde "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen tutuklu sanıklar Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, NATO Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil, Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur, Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural, Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ile Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez de bulunuyor.


YORUMLAR

  • 0 Yorum