İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, vizyonu ve altlık çalışmaları İzmir Planlama Ajansı (İZPA) tarafından oluşturulan 2054 İzmir Nazım İmar Planı (İzmir NİP2054) kentin gelecek yarım asrını şekillendirmeyi hedefliyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay tarafından kamuoyuna, “Bu çalışma, İzmir’in uzun soluklu yolculuğunda ortak bir pusula işlevi görecek. Biz bu planı bir belge olarak değil, yaşayan bir sözleşme olarak görüyoruz. İzmir’in 2054’e, 2074’e uzanan yolculuğu başladı” sözleriyle duyurulan plan kapsamında İZPA Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu’nun sunumunda yer alan ayrıntılar paylaşıldı.
İzmir için yeni bir planlama zorunlu hale geldi
Sunumda,
İzmir için yeni bir planlamanın zorunlu hale geldiği anlatılıyor. 1973
Nazım İmar Planı’nın kentin kuzey-güney ekseninde gelişimini
yönlendiren ilk üst ölçekli çerçeveyi oluşturduğu, 2007 Kentsel Bölge
Nazım İmar Planı’nın yeşil kuşak yaklaşımını benimseyerek sıçramalı
büyüme modelini önerdiği, 2017 Nazım İmar Planı’nın ise bu yaklaşımları
güncelleyerek havza odaklı bir planlama anlayışını ön plana çıkardığı
belirtiliyor. Üç planın da dönemlerinin dinamiklerine, sorunlarına ve
önceliklerine yanıt verme amacı taşıdığı, ancak güncel olarak iklim
krizi, afet riski ve dijital dönüşüm gibi yeni küresel dinamiklerin
İzmir için yeni bir planlama paradigmasını zorunlu hale getirdiğine
değiniliyor. 2025 yılının dünyasında planlama vizyonunun “yeşil, dijital
ve sosyal” boyutları içeren üçüz dönüşüm kavramı üzerinden şekillendiği
vurgulanıyor.
İyi yaşam şehirciliği ve iklim akıllı planlama
İzmir
Nazım İmar Planı 2054 (İzmir NİP54); Vizyon 74 ile Misyon Kent 2030
stratejik çerçevelerinin tam kesişim noktasında yer alıyor. Plan;
katılımcı, kapsayıcı ve dirençli bir İzmir hedefiyle, iyi yaşam
şehirciliği ve iklim akıllı planlama ilkelerini odağına alıyor.
Plan
ile aynı zamanda İzmir’in dört mekânsal katmanında ortak bir dil
oluşturmak hedefleniyor. Bu çerçevede İzmir; denizel, merkez kent, çeper
ve kırsal alanlar olarak ele alınıyor. Bundan dolayı, “Kent Alfabesi”
olarak adlandırılan bütüncül bir kavramsal ve görsel dil
geliştirilmesine vurgu yapılıyor. Plan süreci boyunca yürütülen World
Café oturumları, yurttaş meclisleri, kırsal çalışma grupları ve Misyon
Kent Eylem Laboratuvarı gibi katılımcı mekanizmaların bu alfabeyi ortak
üretim süreçleriyle beslediğine değiniliyor. Farklı yaş gruplarıyla
yapılan çalışmalarda ise en yaratıcı ve çarpıcı katkının çocuk
gruplarından geldiği belirtiliyor.
Dört sektör
Plan,
iyi olma halini merkeze alan dört sektörü kapsıyor. Bunlar; Konut,
Sanayi/Ticaret, Tarım ve Turizm olarak öne çıkıyor. Sektörler iklim ve
yeşil altyapı, mekânsal metabolizma, sosyal uyum ve kent teknolojileri
eksenlerinde değerlendiriliyor. Böylece İzmir’in gelişiminin ekolojik,
sosyal ve ekonomik boyutlarıyla bütüncül bir biçimde izlenebilir hale
gelmesi hedefleniyor.