Yenigün TV'de Salih Erkek'in sunduğu “Salih Erkek ile Erkekçe” programına İzmir CHP 1. Bölge Milletvekili Aday Adayı Mahmut Esat Aslan konuk oldu. Aday adaylık sürecini, İzmirlilerin istekleri, Türkiye'nin problemleri ve kontenjanlarla ilgili düşüncelerini dile getiren Aslan, kontenjanlar ve ithal adayların getirilmesi eleştirileriyle ilgili olarak, “İthal sözcüğü ile Kılıçdaroğlu'nun adaylığını öncelikle birbirinden ayırmak lazım. Yukarıdan atamaya ben de karşıyım. Bir fark var, şimdi ön seçim var. Kılıçdaroğlu isteseydi 1. sıradan aday olabilirdi. Ben de diğer adaylar gibi yarışa gireceğim, dedi. Kendisini adayların önüne koyacak. Genel Başkanımızın İzmir'den aday olmasından memnun oldum” dedi.
Mahmut Esat Aslan kimdir?
1947 Mardin Nusaybin doğumluyum. 1971 yılında genç bir avukat olarak İzmir'e geldim. Yaptığım ilk iş CHP'ye kaydolmak oldu. Hemen partinin hukuk kurulunda görevlendirildim. Pek çok yere görevli olarak gönderildim. Daha sonraki dönemde 1977 yılında İl yönetim kurulu üyeliğine seçildim. Akabinde il sekreterliği görevine getirildim. Yapılan yerel seçimlerde de İzmir Belediye Meclis Üyeliği'ne seçildim. Bu görevim 12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar sürdü. Darbe sol ve devrimci kesimler üzerinden bir silindir gibi geçti. Partimiz kapatıldı. Biz yasaklı hale getirildik. 1983 yılında partilerin yeniden açılması gündeme geldiği zaman Bülent Ecevit bize yeni bir parti kuracağımızı söyledi. O zamanlar biz de DSP'ye üye olduk. Kağıt üzerinde formalite bir üyelikti bu. İlerleyen zamanlarda DSP bizim umduğumuz gibi olmayınca , ben şahsen kenara çekildim. Bir süre politikayla ilgilenmedim. Sosyal faaliyetlere yöneldim. 1992 yılına kadar Altay kulübünde yönetici ve başkan yardımcısı oldum. Daha sonra partilerin yeniden açılacağını duyduğumuz zaman arkadaşlarımızla beraber partinin kuruluş hazırlıklarını yaptık. Ankara'da olan kurultayda ben de bir kurultay üyesi olarak, partinin açık kalması için oy kullandım. Ayrıca bugüne kadar partimiz için bütün muhtelif çalışmalarda bulundum.
İzmir'in malları İzmir'de kalmalı
Yaptığınız çalışmaları bize anlatır mısınız?
Partimiz açıldıktan sonra Konak İlçe Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. Arkasından İl Disiplin Kurulu üyeliği yaptım. Daha sonra bu kurulda başkanlık yaptım. 2004 ve 2009 yıllarında İl Genel Meclis Üyeliği'ne seçildim. 10 yıl süreyle bu görevi yaptım. Ayrıca Grup Başkanvekilliği görevinde bulundum. İl Genel Meclisleri ne yazık ki 2014 yılında alınan kararla kapatıldı. Çok talihsiz bir karar bu. İl Genel Meclisleri genelikle kırsal kesime hizmet eden, kırsalın sorunlarıyla ilgilenen meclislerdi. Özel İdarelerin yetkilerinin daha çok geliştirileceğini, Avrupa yerel şartına uygun olarak daha da bu yetkilerin artırılacağını düşünürken bir gece ne olduysa, dediler ki; İl Genel Meclisleri kapatıldı. Bu yetkilerin bir kısmı belediyelere devridildi. Bunun bazı sancıları oldu. Hizmetler yerine ulaşamadı.Köyler, mahalle oldu. Belediyelerin oraya hizmet götürmesi çok zor. Özel İdare'nin mallarını belediyeye vermeleri gerekirken, hazineye devrettiler. İzmir'in malları İzmir'de kalmalıdır.
Yukarıdan atamaya ben de karşıyım
İzmir'deki üyeler ithal aday istemiyorlar, kontenjan yüzde 15 dediler, yüzde 50 yaptılar. Siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?
İthal sözcüğü ile Kılıçdaroğlu'nun adaylığını öncelikle birbirinden ayırmak lazım. Diğer partiler adaylarını yukarıdan gönderiyorlar. Yukarıdan atamaya ben de karşıyım. Bir fark var, şimdi ön seçim var. Kılıçdaroğlu isteseydi 1. sıradan aday olabilirdi. Ben de diğer adaylar gibi yarışa gireceğim, dedi. Kendisini üyelerin önüne koyacak. Üyeler ister seçer, ister seçmez. Bundan daha demokratik ne olabilir? Hangi lider buna cesaret edebilir? Genel Başkanımızın İzmir'den aday olmasından memnun oldum. Eğer ithal aday olarak gelseydi, ben de karşı olurdum. Bu kadar büyük bir riske hiçbir Genel Başkan girmez. Bir ilçede birisi hata yapmışsa bu CHP'yi bağlamaz. Kaldı ki bizim seçmenimiz çok bilinçlidir. Seçmenimiz her zaman bilidiğini yapar. Bizim üyelerimiz hiçbir zaman etki altında kalmaz. Kontenjan konusunda ise, kontenjanların fazla olduğunu düşünüyorum. Daha önce söylediğim gibi kontenjanın yüzde 5 olmasını savunuyorum. Uzun süredir ön seçimi unutmuş bir CHP vardı. 3 kontenjanın fazla olduğunu düşünüyorum. Bir ilk olması nedeniyle bundan sonra yapılacak seçimlerde bir ön seçimden alınacak sonuçların amaçlandığına göre, bunu bir geçiş süreci olarak görüyorum. Bundan sonra kontenjanların sınırlı bir şekilde kullanılmasını arzu ediyorum.
Hakim denetiminde ön seçim sağlıklıdır
Trabzon'da kontenjan meselesine örgüt içi itirazlar oldu ve bir anlamda kontenjanlarda daha sınırlı bir şekilde kullanıldı. Sizce bu konuda İzmir İl Örgütü'nün mü eksiklikleri var?
Uzun zamandan beri ön seçimin bir ilk olmasından dolayı biraz anlayışla karşıladık diye düşünüyorum. Bundan sonra ön seçimsiz genel veya yerel olarak hiçbir seçim olmayacaktır. Ama burada bizden başka hiçbir partinin ön seçim söylemi olmadığına da dikkat çekmek istiyorum. Bu bir başlangıç ve ön seçimlerin hakim denetiminde yapıldığına özellikle dikkat çekmek istiyorum. Hakim denetiminde yapılan ön seçim sağlıklıdır. Diğer partilerin yaptığı yoklama veya temayüllerin demokratik anlamda hiçbir kıymeti ve bağlayıcılığı yoktur. Zaten hiçbir genel merkezin de çıkan sonuçlara uymadığı gözlemlenebilir.
Peki Kılıçdaroğlu'nun İzmir'den ön seçime girmesi Karşıyaka'daki adaylar için bir kazanç mıdır sizce?
İzmir'den bir başbakan çıkacak. Onun müjdesini vermek istiyorum ben. İzmir bundan önce diğer iktidarlar tarafından sürekli hor görülüyordu ve üvey evlat muamelesi yapılıyordu. Partimiz iktidar olduğunda İzmir'den çıkmış bir başbakan ile artık hak ettiği yere kavuşacak.
Çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Gece gündüz durmadan hummalı bir şekilde çalışmaktayız. Takdir edersiniz ki 14 ilçe ve 62 binden fazla üyeye ulaşmak kolay değil. Olabildiğince daha çok insana ve demokratik kuruluşa ulaşmaya çalışmaktayız. Üyelerle bire bir temasa geçmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Örgütüme güveniyorum
Partinizin diğer üyelerine mesajlarınız nelerdir?
Parti üyelerimizin Pazar günü sandığa gidip oy kullanmalarını rica ediyorum. Katılımların fazla olması halinde sonuçların daha iyi çıkacağına inanıyorum. Sandıktan ne çıkarsa çıksın tüm adaylar olarak partimiz için aynı hırsla çalışmaya devam etmeye söz verdik. Benim örgütüm çok bilinçlidir. Konuları doğru değerlendirir. Ben onlara güveniyorum.
Sivil toplum kuruluşlarını ve dernekleri ziyaret ettiniz mi? Nasıl karşılandınız?
Daha ön seçim sürecinde olduğumuzdan dolayı ziyaretlerimiz parti üyeleri üzerine yoğunlaşmış durumda. Ancak en son DİSK'i ziyaret ettik ve işçilerle ilgili sorunlarını bize iletti. Pazartesi'den itibaren alanlara tam anlamıyla indiğimizde olabildiğince tüm sivil toplum kuruluşlarını ve dernekleri ziyaret edeceğiz.
Peki sizce İzmirli İzmir için ne istiyor?
İzmirli İzmir için daha çok hizmet istiyor. Özellikle de iktidarın İzmir'e yapmadığı hizmetleri istiyor. Demokrasi istiyor. Özgürlük istiyor.
Emeklinin durumunu düzelteceğiz
Ankara'ya gittiğiniz zaman ilk yapacağınız icraat ne olacak?
Benim tek başına yapacağım hiçbir icraat olamaz. Benim partimin ilkeleri var. Benim partimin programları var. Biz partimizin programı ve ilkeleri doğrultusunda hareket edeceğiz. Ancak birkaç madde sıralayacak olursak: Öncelikle emeklilerimizin durumunu düzelteceğiz. Bu bizim baştan beri seçim vaadimiz. En az emekli maaşı alacak vatandaşımız 1500 lira alacaktır. Ayrıca emeklilerimiz yılda iki kere bayramlarda birer maaş ikramiye alacaklar. Bu işin maddi yönü ve diğer sosyal haklarla ilgili de projelerimiz var. Bir diğer önemli projemiz ise işsizlik konusuna ilişkin çözümlerimiz. İşsizliğin ve fakirliğin ortadan kaldırılması için ciddi projelerimiz var.

Yorumlar
Kalan Karakter: