Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Parti Meclisi (PM) üyesi Hüseyin Saygılı, Yenigün TV'de Ahmet Özsoy'un sorularını yanıtladı. “CHP altı oktan şaştı” söylemlerini zorlama değerlendirmeler olarak nitelendiren Saygılı, “CHP köklerinden beslenen bir partidir. Yeni CHP ile değişen, gelişen dünya koşullarına ayak uyduran, siyaset yapma tekniğini geliştiren bir CHP'yi ifade ediyoruz. Temel değerlerimizde hiçbir sapma söz konusu değildir. Daha çok çalışan, halka dokunan, gerçekçi bir CHP'yi ifade ediyoruz” dedi. Partinin 2015 genel seçimlerinde Kürt sorununa ilişkin çözümleri ve ekonomik kalkınma projelerini ön plana çıkaracağını belirten Saygılı, “Sosyal politikaları ön plana çıkartacağız. Aile sigortasıyla ilgili çalışmalarımızı geliştireceğiz. Yoksul insanlara dönük projelerimiz var. Yani önümüzdeki süreçte Kürt sorununa ilişkin çözümler, ekonomik politikalar ve sosyal politikalar ön plana çıkartılacak. Antalya'daki son toplantımızda bu ortaya çıkmıştır” dedi. İzmir'de ön seçimin yapılması gerektiğini de ifade eden Saygılı, “İzmirliler artık kendi evlatlarını, kendi yetiştirdiği insanları milletvekili yapmak istiyor. Bu sesi Genel Başkanımız, yöneticilerimiz duymuştur. Önümüzdeki seçimde CHP'nin İzmir'de ön seçim yapmasından yanayım. Ön seçim olması halinde ben de bu çabanın içerisinde olacağım” diyerek milletvekili adayı olacağının sinyalini verdi.
Zorlama değerlendirme
Son zamanlarda CHP altı oktan şaştı iddiaları var. Bir eski CHP, yeni CHP karşılaştırması yapılıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Yeni CHP, eski CHP karşılaştırmasını doğru bulmuyorum. Sanki eskiyi tamamen reddeden bir anlayış varmış gibi bir algı yaratılıyor. Bu doğru değil. CHP köklerinden beslenen bir partidir. Yeni CHP ile değişen, gelişen dünya koşullarına ayak uyduran, siyaset yapma tekniğini geliştiren bir CHP'yi ifade ediyoruz. Temel değerlerimizde hiçbir sapma söz konusu değildir. Daha çok çalışan, halka dokunan, gerçekçi bir CHP'yi ifade ediyoruz. Dediğim gibi eski CHP, yeni CHP karşılaştırması bilinçli olarak yaratılan bir algı. Biz, gücümüzü Atatürk ilkelerinden ve sevgisinden alıyoruz. Gelişen dünyayı bu gücümüz ile tahlil ederek politikalar üretiyoruz. CHP, Türkiye'nin her ilinde örgütlenme konusunda müthiş bir çaba içerisindedir. CHP altı oktan şaştı söylemleri zorlama bir değerlendirmedir. Ayrıca Atatürk ilkeleri bir partiye ve ya kişiye değil bütün yurttaşlara aittir.
Herkese kapımız açık
CHP size göre sol bir parti midir?
Sol yenileşmecidir, gelişmecidir, devrimcidir ve ilericidir. Ben, önümüzdeki süreci okuyabilen ve buna göre hareket eden bir soldan yanayım. Sürekli geçmişi referans gösteren, soğuk savaş döneminin değerleriyle hareket eden bir soldan yana değilim. CHP zaten sol bir parti olduğunu, kendi programında ve tüzüğünde ortaya koymuştur. Atatürk'ün koymuş olduğu temel değerlerden vazgeçmeyen, 1970'lerde ortanın solu tanımlaması ile CHP nerede durduğunu ortaya koymuştur. Sosyalist enternasyonala üye olarak sosyal demokrat bir parti olduğunu ortaya koymuştur. Bunların üzerine CHP'nin sol bir parti olmadığı şeklindeki değerlendirmeleri doğru bulmuyorum. CHP, kalkınmadan ve emekten yana olan bir partidir. Sol bir parti olmak, iktidar olmayı hedeflemektir. Temsil ettiği ve oy aldığı kesimleri iktidara taşımalıdır. Yüzde 25 bandında bir oy oranımız var. Aynı zamanda bir kitle partisiyiz. Biz, yüzde 35'lerin üzerine çıkacaksak elbette ki merkez sağdan, AK Parti'ye ve farklı partilere oy veren kesimlerden, sandığa gitmeyen insanlardan oy almamız gerekir. Bizim programımızı, tüzüğümüzü kabul eden herkese kapımız açıktır. Yani sağa açıldılar tarzı yorumları doğru bulmuyoruz. Biz, iktidar olmak istiyoruz. Bu sorumluluk çerçevesinde, ilkelerimizi, tüzüğümüzü, programımızı benimseyen herkese kapımız açık. CHP'ye katkısı olacak herkese ihtiyacımız var. Kategorileştirmemek gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta biz kendi ilkelerimizden taviz vermiyoruz.
Muharrem İnce ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşı karşıya geldiği kurultayda listelerde adınız yoktu. Neler söyleyeceksiniz?
Kılıçdaroğlu geçen kurultayda birlikte hareket ettiğim bir isimdir. Kılıçdaroğlu'nun dışında başka bir listede olmam mümkün değil. Bununla ilgili bir teklif gelmedi, benim de böyle bir tercihim yoktu. Ben, son saatlere kadar listede vardım ancak Genel Başkanımız böyle bir değerlendirme yapmış. Şahsi bir mesele veya benim performansım ile ilgili bir durum değil, koşulların getirdiği bir durumdu. Önceki dönemde 60 kişilik PM'de en çok emek harcayan isimlerdendim. Şu an bu listede olmayışım bir eksiklik değil. Sonuçta ben partiliyim, nerede görev verilirse yaparım.
Süreç meşrulaştırılmalı
Doğu ve Güneydoğu'da Kürt sorunuyla ilgili ciddi çalışmalarınız olduğunu biliyoruz. Kürt sorunuyla ilgili CHP'nin çözümü nedir?
CHP 2010 yılından bu yana Doğu ve Güneydoğu'daki illerimize gitme gibi bir hedefi belirledi. Partililik gidilmeyen yerlere gidilmeyi gerektirir. Parti ilklerini buralara taşımak gerekir. Yeni CHP'yi böyle algılamamız gerekiyor. Biz, bütün yurttaşlarımızı eşit görüyoruz. Dolayısıyla her alana gitmek zorundayız. Bölgede samimi şekilde bir çalışma yürütüldü. Oy alalım ya da almayalım bu çabamızı ortaya koyduk. Kürt sorununa ilişkin birtakım raporlar ortaya çıktı. Önce 17 daha sonra 21 maddelik bir demokrasi ve özgürlükler beyannamesi çıktı. Kürt sorununun demokrasi içerisinde çözülmesi gerektiğini söyledik. Özellikle YÖK'ün kaldırılmasını, DGM'nin kaldırılmasını, Alevi yurttaşlarımızın cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması gerektiğini, anadilde eğitimin verilmesi gerektiğini, Roboski katliamının sorumlularının bulunması gibi çalışmalarımızı, söylemlerimizi o bölgede geliştirdik. Sürecin şeffaf bir biçimde yürütülmesi gerektiğini savunduk. Şu an yürütülen sürecin ne olduğunu yurttaşlarımız bilmemektedir. 4-5 kişiyle kapalı devre yürütülen bir çalışma görüyoruz. Elbette yurttaşlarımız bu durumdan endişe etmektedirler. Sürecin meşrulaştırılması gerekiyor. Parlamentoda bulunan siyasi partilerin ortaklaşa çözümü tartışarak, akil insanların da desteğini alarak bir çözüm üretilmelidir. AKP kaçarak ve saklanarak bunu bir seçim propagandasına dönüştürdü. Süreç kalıcı bir çözüme ulaşamamaktadır. Sürekli sorunlar üreten bir süreç yaşamaktayız. CHP, temel değerlerden vazgeçmeden, Kürt sorununun aynı zamanda bir Türk sorunu olduğunu, hepimizin sorunu olduğunu kavramaktadır. Kardeşliğimizi, birlik beraberliğimizi korumamız gerektiğini ifade ediyoruz. Çalışmalarımızı bu doğrultuda yürütüyoruz. Ben de 2 yıldır bu çalışmalarda bulunan aktif birisiydim. Bu çalışmalarımızı partiye rapor olarak sunduk. Partimiz bu raporlar doğrultusunda çalışmalarını sürdürecektir.
2015'e doğru 85'e 15
2015 seçimleri CHP için nasıl geçer?
Son kurultayda CHP, iki şeyin altını çizmiştir, birincisi Kürt sorunu, ikincisi ise ekonomidir. Ekonomide gelişmeyi ve kalkınmayı esas alan, istihdamı ön planda tutan ve katma değer yaratan, ihracatı geliştiren bir ekonomiyi ifade ediyoruz. Son zamanlarda ekonomimiz sinyal vermektedir. Dış politikadan kaynaklanan yanlışlarımız neticesinde sürecin gittikçe tıkanmakta olduğunu, ekonominin giderek zayıfladığını görüyoruz. Bunların çözümüne ilişkin beyannameleri CHP önümüzdeki seçim sürecinde ortaya koyacaktır. Sosyal politikaları ön plana çıkartacağız. Aile sigortasıyla ilgili çalışmalarımızı geliştireceğiz. Yoksul insanlara dönük projelerimiz var. Yani önümüzdeki süreçte Kürt sorununa ilişkin çözümler, ekonomik politikalar ve sosyal politikalar ön plana çıkartılacak. Antalya'daki son toplantımızda bu ortaya çıkmıştır.
2012 yılında tüzüğümüzü değiştirdik. Genel Başkanımızın ön seçim yapılmasıyla ilgili açıklamaları vardı. Tüzüğümüzde yüzde 85 ön seçim, yüzde 15 Genel Merkez yetkisini kullanacak. Arkadaşlarımız yerel seçimler ile genel seçimleri karıştırıyorlar. Tüzüğümüzde yerel seçim adayları ile ilgili ön seçim maddesi yoktu. 2015 seçimleri öncesi adaylarımızı ön seçim ile belirleyeceğiz. Temel sorun ön seçimin İzmir'de olup olmayacağı. Yani yüzde 15'lik kontenjan hakkının İzmir'de kullanılıp kullanılmayacağı hususu var. Elbette ki birkaç çalışma arkadaşı kontenjanla aday olarak gösterilebilir, bu Genel Başkanımızın ve partimizin hakkıdır. Ancak İzmirliler artık kendi evlatlarını, kendi yetiştirdiği insanları milletvekili yapmak istiyor. Bu sesi Genel Başkanımız, yöneticilerimiz duymuştur. Önümüzdeki seçimde CHP'nin İzmir'de ön seçim yapmasından yanayım. Ön seçim olması halinde ben de bu çabanın içerisinde olacağım.
Milletvekilliğine adayım
Partide 30 yıllık emeğim var, hiçbir zaman küsmedim. Parti içerisinde her koşulda çalıştım. Parti tabanından beni teşvik edici söylemler var. Bu bana güç veriyor. Ön seçimde seçilebilecek kişilerden birisi olduğumu düşünüyorum. Yaptığım çalışmalar bunu gösteriyor.
CHP 2015 seçimlerinde en iyi sonucu almak için çalışmaktadır. Karşımızda yorgun bir AKP var. Yolsuzluk dosyalarıyla, adaletteki yanlışlarıyla hukukumuzu zedeleyen bir iktidar partisi var. Seçmenlerimizin bunu değerlendireceklerini düşünüyorum. Emek sömürüsüyle bu düzen sürdürülemez. Emekçilerin ve işçilerin payına sadece ölüm düştüğü bir toplumda AKP'nin oyları mutlaka düşmelidir. Artık gözleri görmeyen, kulakları duymayan bir AKP ile karşı karşıyayız. İktidar, özgürlük için, adalet için sokağa çıkan herkesi sindirmeye çalışmaktadır. Bu baskıcı ve yıpranmış AKP 'nin iktidarını sürdürebileceğini düşünmüyoruz. Bu padişahlık düzeni bir gün son bulacaktır. Seçmenlerimiz 2015 seçimlerinde bunları mutlaka değerlendirecektir.
Ahmet ÖZSOY-Doğukan Fikri FİDAN

Yorumlar
Kalan Karakter: